How did it happen tradutor Turco
557 parallel translation
How did it happen?
Bu nasıl oldu?
- How did it happen?
- Nasıl olmuş bu?
How did it happen?
Nasıl oldu?
How did it happen that you stopped asking him to anything?
Nasıl oldu da, onunla konuşmayı kestin?
- How did it happen?
- Olay nasıl oldu?
And how did it happen to turn up alongside Musgrave's body, eh?
Peki Musgrave'in cesedinin yanına nasıl gitti bu, ha?
Well, how did it happen?
Nasıl oldu?
- How did it happen?
- Nasıl oldu?
Tell me, how did it happen?
Olay nasıl gelişti?
How did it happen?
- Nasıl oldu?
- How did it happen?
- Bu nasıl oldu?
How did it happen?
İşler nasıl oldu da bu noktaya vardı?
Then, how did it happen?
Ee, neler oldu?
Sure. How did it happen?
- Nasıl düştün böyle?
How did it happen so suddenly?
Bu kadar anî, nasıl olmuş?
How did it happen? - I don't know.
- Bilmiyorum.
How did it happen?
Nasıl oldu da...
- How did it happen?
- Nasıl olmuş?
- How did it happen?
- Nasıl oldu bu?
How did it happen?
Nasıl oldu? Ne zaman?
How did it happen?
Yangın nasıl çıkmış?
How did it happen to burn?
Yangın nasıl çıktı?
Maggie, how did it happen?
Maggie, nasıl oldu bu?
- How did it happen?
- Nasil oldu?
But, Tony, how did it happen?
- İyi de Tony, nasıl oldu bu?
How did it happen there, Willoughby?
Orda neler oldu, Willoughby?
But how did it happen?
Gel, gel canım benim.
But how did it happen?
Peki nasıl oldu oğlum?
How did it happen, the invasion of Earth?
Dünya istilası nasıl oldu?
But how did it happen?
Fakat nasıl olmuş?
How did it happen?
Nasıl oldu bu?
But how did it happen?
Peki ama ne oldu?
How did it happen?
Nasıl oldu bu iş?
How did it happen that the gun was abandoned?
Topları neden terk ettiniz?
So how did it happen?
- Nasıl oldu peki?
How did it happen?
Nasıl oldu peki?
- Tell me, how did it happen?
- Nasıl oldu?
Well, how did it happen?
Nasıl olmuş?
So, how did it happen?
Anlat, nasıl oldu?
I like the book, Charley. How did it happen?
Kitaba uyanları severim Charley.
- But how did it happen?
- Ama nasıl oldu bu?
How did it happen?
Nasıl olmuştu?
How did it happen?
Nasıl olmuş?
How did you happen to take it up?
Yapmaya başlaman nasıl oldu?
How did it happen? Did he fall?
Anlaşılan, tükenmişlik ve açıkta kalmaktan ötürü ölmüş.
HOW DID IT HAPPEN?
Şey...
I know it's none of my business, lady, but how did you happen to get three truckloads of potatoes in your backyard?
Bana düşmez ama, bayan üç kamyon dolusu patatesi bahçenize nasıl yığdınız?
How did that idiot Slater ever let it happen?
Slater şapşalı nasıl yaptıda bunun olmasına izin verdi?
How did you happen to get hold of it?
Bunu elde etmeyi nasıl başardınız?
How did it really happen?
Tam olarak nasıl oldu?
How did it happen?
Çabuk!
how did you meet 63
how did you sleep 81
how did you know 1017
how did you find me 429
how did you get this number 81
how did it go 687
how did you guess 46
how did you get here 313
how did you know that 452
how did you find us 91
how did you sleep 81
how did you know 1017
how did you find me 429
how did you get this number 81
how did it go 687
how did you guess 46
how did you get here 313
how did you know that 452
how did you find us 91