How was your tradutor Turco

How was your evening with Mycroft?

Mycroft'la buluşman nasıl geçti?

So, how was your holiday?

Tatilin nasıl geçti bakalım?

How was your day?

Günün nasıl geçti?

How was your trip?

Yolculuğun nasıl geçti?

Oh, Jamie, how was your first time?

Jamie ilk seferin nasıldı?

How was your trip?

- Seyahatin nasıldı?

So, how was your day?

Günün nasıldı?

So, how was your fusilli?

Burgu makarnan nasıl?

How was your journey?

Yolculuğunuz nasıldı?

- How was your day?

Selam. - Selam.

- How was your nap?

- Güzel kestirebildin mi?

Hiya, sweetheart. How was your day?

Selam tatlım.

How was your morning, Papa?

Senin sabahın nasıldı baba?

How was your flight?

Uçuş nasıldı?

Meg, how was your interview?

Meg, görüşmen nasıl geçti bakalım?

- How was your flight?

- Uçuşun nasıldı?

How was your night?

Geceniz nasıldı?

How was your day?

Senin günün nasıldı?

How was your day?

Günün nasıldı?

- How was your weekend?

- Hafta sonunuz nasıldı? - Yapayalnız.

Since you're tied to a chair and you're probably super bored, how was your night, Mr. Chairman of the Board?

Sandalyeye yayım yayım yayılmışsın, sıkıntıdan masa başında memura dönmüşsündür. Geceniz nasıl geçti sayın yayım işleri memuru?

How was your nap, darling?

İyi uyudun mu hayatım?

By the way, Tim, how was your run?

Bu arada, Tim, koşun nasıldı?

How was your exam, Usagi-san?

Sınavın nasıl geçti, Usagi?

- How was your interview?

- Mülakatın nasıldı?

How was your relationship with Clay?

Clay ile ilişkiniz nasıldı?

How was your interview, Chef Boy-are-you-a-bitch?

İş görüşmen nasıldı Şef Sürtük Karı?

How was your night, huh?

Dün gece nasıldı?

How was your first night here?

Buradaki ilk gecen nasıldı?

How was your date with Thelma? Well...

Thelma'yla randevun nasıldı?

How was your flight?

Uçuşun nasıldı?

It's troubling how deeply embedded Hydra was within your ranks.

Hydra'nın saflarınızda bu kadar derin bir şekilde gizlenmiş olması rahatsız edici.

I never got to ask you how your day was.

Sana hiç gününün nasıl geçtiğini soramamıştım.

How did you know I was in Sweden if you didn't read my email? Okay, fine I read your dumb email.

- Okumadıysan bunu nereden biliyorsun?

Who your son really was, how it's been for you,

Oğlun gerçekten kimmiş,

- I was surprised to see how quiet you acted around your father.

- Babanın yanındayken senin, bu kadar çok sessiz kalmana çok şaşırdım.

Ms. Gomez, what time this morning did you begin to wonder how your grandson was doing?

Bayan Gomez, bu sabah saat kaç sularında torununuz için meraklanmaya başladınız?

Sharon : How was the ride home yesterday with your mother?

Dün annenle yaptığınız dönüş yolculuğu nasıldı?

We know you weren't over here alone, so unless you want to spend the next ten years in prison, you need to tell me who else was involved and how you got your intel.

Oraya yalnız gitmediğinizi biliyoruz. Önümüzdeki on yılı hapiste geçirmek istemiyorsanız bu işe karışan ve istihbaratı verenin kim olduğunu söylemelisiniz.

How old was your friend's mother?

Arkadaşının annesi kaç yaşındaydı?

Do you know how hard it was for me to go to your apartment?

senin evine gitmek benim için ne kadar zordu biliyo musun?

Well, if it wasn't, how would I know that in fifth grade you tried to get out of a math test by putting a slice of pizza in your underwear and saying it was your period?

Eğer olmasaydı, 5. sınıfta iç çamaşırınıza bir dilim pizza koyarak, adet gününüz olduğunu söyleyip, matematik testinden kaçmaya çalıştığınızı nereden bilebilirdim.

How was I at a greater advantage than your viewers?

İzleyicilerine kıyasla benim durumum nasıl daha avantajlı oluyor ki?

Look, I know how important it was for you to find out who was blackmailing your dad, and I wanted to thank you for saving my life instead.

Bak, babana şantaj yapan kişiyi bulmanın senin için çok önemli olduğunu biliyorum. Buna rağmen beni kurtarmayı seçtiğin için teşekkür ederim.

It was only after your mother left that I, uh- - well, how should I put this delicately?

Sadece annen ayrılırken olmuştu, ben uh... yani, bunu nasıl açıklayabilirim?

I was at the bar trying to forget how much my life totally sucks when I got your Facebook message. My Facebook message?

Barda oturuyordum, hayatımın ne kadar boktan olduğunu unutmaya çalışıyordum, senin Facebook mesajını alınca.

Do you know how mad your mother would be if she found out you was out here doing gansta-shit instead of at water polo lessons?

Su topu dersleri yerine, gansterlik yaptığınızı anneniz öğrense ne yapar! ?

How was the rest of your day?

Gününün geri kalanı nasıldı?

How long was Marcella under your care?

- Marcella'ya ne kadar süre baktınız?

And I can tell how hard it was to lose your father.

Bir babayı kaybetmenin ne kadar zor olduğunu ben de iyi bilirim.

It seems that you didn't know because it was your first time. You want me to teach you how to make your daughter be the real lead?

İlk seferin olduğu için bilmiyor olabilirsin ama onu nasıl gerçekten başrol yapabileceğini bilmek ister misin?