English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I am something else

I am something else tradutor Turco

91 parallel translation
I am something else.
Ben başka bir şeyim.
But are you that afraid that I would want something else? Yes, I am.
Başka bir şey isterim diye mi korktun?
Let me tell you something... but you mustn't tell Nelly or anyone else... I am ill.
Sana bir şey söyleyeyim ama Nelly'e ya da başka birine hasta olduğumu söylememelisiniz.
I am sure the House will bear with me... if I do not publicly proclaim... what that something else will be.
Bunun ne olduğunu açıkça ilan etmemem konusunda Parlamentonun beni hoşgörüyle karşılayacağına inanıyorum.
I am over it, I know I am but... there's something else, much worse.
Atlattım biliyorum ama daha kötü bir şey var.
I am trying to think of something else.
Başka bir çare düşünmeye çalışıyorum.
If you think you're something better than what I am, that's something else.
Kendi durumunu benimkinden daha iyi görüyorsan, o başka.
I am sure that there was something else to be done.
Eminim daha başka bir şey de yapılabilirdi.
They see something else, but they don't see who I am, you know?
Gerçek beni göremiyorlar.
Then I am going to tell you something else, right now.
Öyleyse başka bir şey söyleyeyim, hemen.
Neither am I, but with Worf it was something else.
Beni de etmedi, ama Worf'ta başka bir şey var.
My cook, I am giving your salary - lf you give salary like this, I will leave cooking and do something else
Ahçım, sana maaş vereyim mi? Maaşı mı böyle mi veriyorsun... Bu da bonus.
Sometimes I think I need something else... an older man, a man stronger than I am.
Bazen başka bir şeye ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Benden daha yaşlı daha güçlü bir adam.
I find I am humming softly not to the music, but something else.
Kendimi sessizce mırıldanırken buluyorum. Müzik için değil, başka bir şey başka bir yer için.
While I am dying, something else is coming to life.
Ben ölürken, başka bir şey hayat buluyor.
I am also... feeling something else.
Ben bir şey... daha hissediyorum.
I am prepared to offer you something else, however.
Sana başka bir şey önermeyi düşünmüştüm sen bilirsin.
Maybe I need to fuck something else up now, huh?
Belki de başka bir şeylerin amına koymam gerek, he?
In what way am I something else?
Nasıl bir farklılıkmış o?
I said, "l love you" because how else, how else am I suppose to... How else am I suppose to explain to you... That this isn't something that you did?
Seni sevdiğimi söyledim, çünkü başka türlü sana nasıl açıklayabilirim senden kaynaklanmadığını senin bir şey yapmadığını.
You see, something else that I am sure of, Lady Dittisham, is that in the laboratory, in the previous afternoon, you would have seen Caroline Crale steel the poison.
Emin olduğum başka bir şey daha var Leydi Dittisham. Bir gün önce laboratuarda, Caroline Crale'ın zehri çaldığını görmüştünüz.
Think of something else, and do it fast... or I am putting every unit I got on tracking him down.
Başka bir şey düşün, hızlıca yoksa elimdeki her birimi onu bulmaya yollayacağım.
Maybe you didn't try to strangle him, but something else happened, and you were involved, and I am gonna get to the bottom of this.
Belki onu boğazlamaya çalışmadın ama başka birşeyler olmuşsa, ve sen bunun içindeysen öğrenene kadar peşini bırakmayacağım.
I got to tell you, ma'am, I thought I'd seen a lot on the job, but this is something else.
Size şunu söylemeliyim ki, hanımefendi, bu işte pek çok şey gördüm ama bu çok başka bir şey.
Particularly as I am with you and you are looking at something else.
Özellikle, seninle birlikteyken ve sen başka bir şeye bakarken. - Ne?
I am quitting tomorrow and I'll do something else, like sailing or polishing fruit.
Yarın istifa edip başka bir şey yapacağım. Yelkencilik ya da meyve parlatma falan.
But I am feeling something else.
Ama başka bir şey hissediyorum.
If it's something else that you see How am I reflected?
Bu ne garip bir anlayış
I am going to show something that you can be incooperative while your mouth is here different thing to do the scroll up this is also called the stepchildren named because they belong to someone else and they often get ignored
Şimdi size bir şey göstereceğim : Ağzınızı buraya kadar soktuğunuzda hemen yukarı kaydırmayın... biraz orada bekletin. Biz buna "üveyevlatlar" diyoruz.
Here I am sitting at home alone every night while you're out getting blown and God knows what else by Luvlee something, who probably has a friend.
Sen gece dışarıda Luvlee denen kızla uçarken ve tanrı bilir neler yaparken ben burada gecenin bir yarısı evde tek başıma oturuyorum muhtemelen bir arkadaşı da vardır.
I am here for something else.
Ben başka bir şey için buradayım.
I am not eating anything until you stop putting something else in it.
İçine bir şeyler koymaya devam ettiğiniz sürece hiçbir şey yemeyeceğim.
Perseus says, well, I may not be able to buy a great gift because I am poor, but I'm gonna do something that no one else has been able to do, I will bring you the head of Medusa.
Perseus ; "Fakir olduğum için size değerli bir hediye veremiyorum fakat daha önce hiç kimsenin başaramadığı bir şey yapacağım, size Medusa'nın başını getireceğim." der.
You know, I am sensing something else is going on here.
Burada başka bir şeyler döndüğünü hissediyorum.
Now, I am a convicted bond forger, but I'm also known, allegedly, for being pretty good at something else.
Ben hüküm giymiş bir senet dolandırıcısıyım ama aynı zamanda iddialara göre, çok iyi olduğum başka bir konu daha var.
Something else happened, and I-I can't explain it, but suddenly the plane was here in Arizona, and, yes, I know how that sounds, but I am telling you the truth.
Başka bir şey oldu ve açıklayamıyorum. Ama nasıl olduysa uçak Arizona'ya indi. Evet, kulağa nasıl geldiğinin farkındayım.
I am asking you, is there something else you can do?
Ama size başka bir şey yapabilir misiniz diye soruyorum. Bankaya değil, size.
But they rejected me it seems I am talented in something else
Ama öyle görünüyor ki beni reddetti Ben başka bir şey yetenekli ÖS
She says, "And you promised me then you were through... and here I am again and I'll wait five more years... and I'll be five more years older... and you're gonna get out again and you're gonna do something else."
"Bana söz veriyor musun... " tamam yine bu durumdayim. Belki 5 yil daha bekleyecegim... ve 5 yil daha yaslanacagim... tekrar disari çiktiginda tekrar bir'sey yapacaksin. "
Something else happened to you, which I am dying to hear about.
duymak icin sabirsizlandigim, sana ne oldugu
Ma'am, I'm afraid that's all we can do until something else happens.
Bayan, başka birşey olana kadar... yapabileceğimiz tek şey bu.
Am I? I dressed up Greek Lane as something else.
Greek Lane olayını başka bir şeye dönüştürdüm.
Shall I try something else, ma'am?
Başka bir şey deneyeyim mi efendim?
I am begging you- - there has to be something else I can impersonate you doing.
Yalvarıyorum, seni taklit ederek yapabileceğim başka bir şey olmalı.
Turns out, "worm" means something else out there, and I am now in the business of... pain management.
Orada "solucan" ın başka bir anlama geldiği anlaşıldı şimdiyse ağrı yönetimi işiyle meşgulüm.
We are amicable, and yes, I am male, but I suspect you're implying something else.
Dostane bir ilişkimiz var, ve evet, erkeğim, ama farklı bir şey ima ettiğinizi düşünüyorum.
I am here for something else.
Başka bir şey için buradayım.
Of course, Ma'am. I'll show you something else.
Tabi ki başka bir şey gösteririm, Madam.
- I am to tell you something else.
- Ben sana başka bir şey söyleyeceğim.
Am I being reassigned to something else?
- Başka bir şeyle görevlendirildim mi?
I spend all my days trying to undo what's been done, resetting the dice for everyone else, and when I try and do something for good... Here I am.
Günlerimi, bir şeyleri telafi etmeye çalışarak harcıyorum herkes için yeniden zar atıyorum ve ne zaman ki iyi bir şey yapmaya çalışsam halim ortada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]