I read your file tradutor Turco
164 parallel translation
I read your file.
Dosyanı okudum.
I`m sorry, but I read your file.
Üzgünüm ama dosyanızı okudum.
Aee, I knew I was right about you. I read your file.
Gördünmü, Senin hakkında emindim. Dosyanı okudum.
I read your file.
Dosyanı okudum
I read your file if that's what you mean.
Dosyanızı okudum, doğru. Ama bir şeyi anlayamadım
And I read your file.
Ve senin dosyanı okudum.
And can I read your file?
Peki ben seninkini okuyabilir miyim?
And can I read your file?
Ben de seninkini okuyabilir miyim?
Remy, I read your file.I talked with your old man I know the whole story
Remy, dosyanı okudum. Babanla konuştum. Hakkında her şeyi biliyorum.
- I read your file.
- Dosyanı incelemiştim.
Abe, I read your file.
Abe, senin dosyanı okudum.
I read your file.
Dosyanı okumuştum.
I read your file and the notes on your trial...
Dosyanı ve davandaki notları okudum.
I read your file.
- Dosyanı okudum.
I read your file.
Evet. Dosyanı okudum.
Because I read your file and I want the best person for the job.
Çünkü dosyanı okudum ve bu iş için en iyi kişiyi istiyorum.
I read your file before I destroyed it.
İmha etmeden önce dosyanı okudum.
I read your file, cheerleader.
Dosyanı okudum, amigo kız.
By the way, I read your file.
Bu arada dosyanı okudum.
Jack, I read your file.
Bak, Jack, dosyanı okudum.
Joy, I read your file, amazing.
Sizinle tanışmak harika. Dosyalarınızı okudum, inanılmazlar.
According to the law I have to read out your file, before I hand you over to the accusation.
Kanunlara göre itham edildiğiniz suçtan hüküm giymeden önce dosyanızı size okumam gerekli.
You sashay over to your New York Times file... Read me what's on page one, column six of the August 2nd issue... Maybe I'll wine and dine you some night soon.
New York Times dosyalarına gidip, bana sayfa 1, Ağustos'un 2. basımı 6. kolonu okusana belki sana bir akşam şarap ve yemek ısmarlarım.
Look Mr. Young, I've read your file.
Bakın Bay Young, dosyanızı okudum.
I've read your Starfleet security file.
Yıldız Filosu güvenlik dosyanı okumuştum.
I read in your file that you were very ill recently, that your life was threatened.
Ve, dosyanda, bir hastalıktan yeni kurtulduğunu ve bir kez de ölümle burun buruna geldiğini okudum.
Yes, I've read your file.
Evet, dosyanızı okudum.
- I've read your file.
- Dosyanızı okudum.
But the stuff I read in your file was really interesting. I also followed your case in the press then.
Ancak dosyanızda okuduklarım ve yaşadıklarınız gerçekten ilgimi çekti ayrıca o günlerde davanızı basından izlemiş, günlerce takip etmiştim.
I'd read in your file... that you had once attended the seminary?
Dosyanda, papaz olmak için bir seminere katılıdığnı okudum.
I've read your operational file.
Operasyon dosyanızı okudum.
Oh, I re-read your file.
Dosyanı tekrar okudum.
I have read your own file, General.
Sizin dosyanızı da okudum, General.
I must've read your file wrong, Gunny.
Dosyanı yanlış okumuşum Çavuş.
This job looks to me to be extraordinary, and, from what I read in your file, the same can be said about you personally.
Bu iş bana biraz sıradışı göründü, ve, dosyanızdan okuduğuma göre, aynı şey sizin kişiliğiniz için de söylenebilir.
From the mission file I've read, this thing whips up from the wall, grabs your head and rearranges your brain.
Görev raporlarından anladığım kadarıyla bu şey duvardan çıkıyor, sizi kafanızdan yakalıyor ve beyninize bilgiyi aktarıyor.
I've read your file.
Dosyanı okudum.
Yeah, I read on your file that he died before you became an agent.
Evet, dosyanı okudum, orada sen ajan olmadan önce öldüğü yazıyor.
I READ YOUR PSYCH FILE.
Ruhsal durum dosyanı okudum.
I read your psych file.
Ruhsal durum dosyanı okudum.
I read about it in your file.
Dosyanda okudum.
Maybe I read it in your file.
Belki dosyandan okudum.
I've read your file, Ms. Mal Doran.
Dosyanı okudum, Bayan Mal Doran.
Of course, but I've read your file.
Tabii ki, ama dosyanı okudum.
Why would I read your file? Because you're my boss.
- Dosyanı niye okuyacak mışım?
now... i have read your file, mr. murphy, and according to the fbi, you are a rising star in a very large drug-trafficking organization.
Dosyanızı okudum, Bay Murphy ve FBI'a göre çok büyük bir uyuşturucu dağıtım şebekesinin gözde bir dağıtıcısıymışsınız.
You're forgetting I've read your file.
Dosyanı okuduğumu unutuyorsun.
The Mackey I read about in your file would have pocketed that cash.
Dosyanda okuduğum Mackey nakit parayı cebine atardı.
- Matter of fact, I did read your file.
- Aslında, dosyanızı okudum.
Yes, I read your file.
- Evet, dosyanızı okudum.
I have read your file as well.
Ben de senin dosyanı okudum.
i read you 52
i read a lot 24
i read 118
i read your letter 17
i read it 125
i read your book 53
i read them 17
i read the report 30
i read the book 17
i read your report 20
i read a lot 24
i read 118
i read your letter 17
i read it 125
i read your book 53
i read them 17
i read the report 30
i read the book 17
i read your report 20
i read the papers 28
i read that 37
i read the file 27
i read about that 24
i read about it 39
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i read that 37
i read the file 27
i read about that 24
i read about it 39
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't 369
i really don't understand 26
i really am 606
i really need your help 61
i realized 125
i really didn't 51
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't 369
i really don't understand 26
i really am 606
i really need your help 61
i realized 125
i really didn't 51