English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I work here

I work here tradutor Turco

4,471 parallel translation
- I work here.
- Burada çalışıyorum.
No, dad, I... I work here now. I told you.
Hayır, baba, ben ben artık burada çalışıyorum.
Can I work here?
Burada çalışabilir miyim?
I work here.
Burada çalışıyorum.
I don't really work here.
Aslında burada çalışmıyorum.
I don't think I have a definitive answer for that, but the more you talk about it out here, the less you're gonna have to work on it in here.
Buna kesin bir cevabım olduğunu sanmıyorum, ama bunu ne kadar çok konuşursan, kafan da o kadar az çalışmak zorunda kalır.
I'm here to work.
İş için buradayım.
Um, agent people, if we're done here, I have work to do.
Hmmm, Ajanlar burada işimiz bittiyse, yapacak işlerim var.
AND DESPITE ALL OF MY AMAZING, INSPIRING WORK, I'VE HAD TO SIT HERE, LISTEN TO YOU GUYS LAUNCH VICIOUS ATTACKS AT ME,
Yarattığım muazzam ve ilham verici işlere rağmen saatlerce bana haince saldırmanızı dinlemek zorunda kaldım.
( sighs ) I've been going through his work, putting together the pieces, connecting the dots, and what I think I've discovered is : the door to Asgard is here, in East End.
Çalışmalarını takip ediyorum, parçaları ve noktaları birleştiriyorum ve bulduğumu sandığım kadarıyla Asgard'a açılan kapı burada, East End'de...
I came here to find the way to Asgard, to finish my father's life work.
Buraya Asgard'a giden yolu bulmak, babamın hayatının çalışmasını bitirmek için geldim.
Um, I am really into my charity work and I'd love to do something for charity here at Greybridge.
Hayır işleriyle çok ilgiliyimdir ve burada, Greybridge'de hayır için bir şeyler yapmayı çok isterim.
Well, as I always say, you don't have to be mad to work here... But it helps.
Her zaman dediğim gibi, burada çalışmak için deli olmak gerekmiyor ama faydası oluyor.
I said the only girls who can work here gotta be hot chicks, man. What did I tell you, man?
Sana ne demiştim ben?
Nah, I think I'm gonna work here.
Hayır, burada çalışacağım.
- But I will be, and when I am, I want to work here.
- Ama olacağım. - Olduğumda da burada çalışmak istiyorum.
Uh, I don't work here. Oh. I- -
Ben burada çalışmıyorum.
Look, I adore you, but if you are becoming somehow disillusioned with the work that we're doing here, then we need to have a bigger conversation.
Bak, sana bayılıyorum ama burada yaptığımız işle ilgili hayal kırıklığına uğruyorsan o zaman sanırım daha büyük bir sohbete girişmemiz gerekecek.
Well, I have to work here until 3 : 00, and then I need to be at a shoot at 3 : 15, so...
3'e kadar çalışmak zorundayım. Sonra da 3 : 15'te fotoğraf çekimleri yapmam gerekiyor.
You know, I-I promise you. I-I'll be here every day on time, ready to work if you'll still let me.
Sana söz veriyorum her gün vaktinde buraya gelip hâlâ beni istiyorsan burada çalışmaya hazırım.
Christina Quinn, the paralegal who used to work here- - I need everything that you can find on her.
Christina Quinn, burada çalışan yardımcı,... onun hakkında bulabildiğin ne varsa getirmeni istiyorum.
This is nothing serious. But, I came out here to work, barehanded, but I got a call that my mother was sick.So, I was about to go home, but I don't have any bus fare.
Diğer arkadaşlarla birlikte burada bir şüpheliyi arıyorduk ama annem hastalanmış.
Well, I wouldn't even be here if your boy Voight knew how to work his voice mail.
Eğer adamın Voight sesli mesaj kullanmayı bilseydi burada olmazdım.
I didn't realize I'd have to work this hard - to get out of here.
Buradan çıkmak için bu kadar çalışacağımı bilmiyordum.
And I won't tell anyone here about the time I saw you wearing short shorts outside of work.
Ayrıca iş dışında sizi kısa şort giyerken gördüğümü buradaki kimseye söylemeyeceğim.
I joined the army, and I can't work there and work here at the same time, so...
Orduya katıldım Artık burda çalışamam. Hem burda aynı zamanda orduda.. yani..
i'm not sure how things work here, but does that mean that your career is in my hands?
Burada işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama kariyerim benim elimde mi demek oluyor bu?
I told Dave that I had to work through the night. And I... I stayed here, where I knew there were guards.
Dave'e bütün gece çalışmak zorunda olduğumu söyledim ve burada, koruma görevlilerinin olduğunu bildiğim yerde kaldım.
Okay, I'm willing to work with you here.
Peki, ben burada seninle çalışmaya hazırım.
You grab that, I'll get us some real glasses, and we'll get some work done around here.
Sen onu al, ben de gerçek bardakları kapıp geleyim ve işimizi görelim.
That there is a way that I can stay here, a way that I can get the pixie dust to work so I can fly again... just like I was when I was a boy.
Burada kalabilmemin, Uç Uç Tozu'nun işe yaramasının ve uçabilmemin bir yolu var. Aynı çocukken olduğu gibi...
You only have to work here until I'm dead!
Yalnız ben ölünceye kadar çalışacaksınız.
I thought you would credit Dr. Brennan for the work here.
Dr. Brennan burada diye çalışmaya güvendiğinizi sandım.
My work here isn't done yet, but when it is, when that day comes, you and I will go back up to Seattle, and we'll... we'll both knock on that door together.
Burada işim daha bitmedi. Ama bittiği zaman o gün geldiği zaman, sen ve ben Seattle'a geri döneceğiz. Ve biz o kapıyı tekrar çalacağız.
You know, I may be the newest CSI around here, but it's a pretty rotten job to have to comb through all of Greg's work.
Biliyor musun, ben buralarda yeni CSI olabilir, Greg çalışmalarının tüm ama taramak zorunda oldukça çürük iş olduğunu.
But I've got a lot of work to do here, Gibbs, so she's gonna have to wait her turn.
Ama burada yapacak tonla işim var, Gibbs. Yani biraz sırasını beklemesi gerekecek.
- I can't work here.
- Burada çalışamam.
They're teaching me here, then I'll go back, and I'll work in my own country.
Bana burada eğitim veriyorlar. Sonra geri döneceğim. Ve ülkemde çalışacağım.
I'm just work-shopping here.
Tamam.
Here's what else I know : your left palm is callused, suggesting you work with your hands.
Bakalım başka ne biliyorum : Sol elininin içi nasır tutmuş, ellerinle iş yaptığını gösteriyor.
"Look, I want to quit the music / acting business and work here with you."
"Bak, müzik / oyunculuk işini bırakıp burada seninle çalışmak istiyorum."
I know it doesn't make sense, but the work I'm doing here is important.
Biliyorum mantıklı gelmediğini ama burada yaptığım iş önemli.
Sometimes, I wish you just didn't work here.
Bazen keşke burada çalışmasaydın diyorum.
The one thing I keep wondering, how can I still work here and us not be together?
Merak ettiğim tek şey nasıl burada hâlâ çalışıyorum ama birlikte olamıyoruz?
Anyway, here's the work I did on the Haynes trust.
Buyrun, Haynes mutemetliği dosyası.
Do you think I would work here if I knew how to put chairs back together?
Sence parçaları bir araya getirebilseydim burada çalışıyor olur muydum?
You think I would work here if I knew how to kill people?
Sence insan öldürmeyi bilseydim burada çalışıyor olur muydum?
I'm leaving my work place to come up here.
İşi gücü bırakıyorum buraya kadar geliyorum.
You know, I forgot how much work there was to be done around here.
Burada ne kadar çok yapılacak iş olduğunu unutmuşum.
I'm sorry to bother you at work, Jimmy, but Ducky said you'd be here.
Seni işteyken rahatsız ettiğim için özür dilerim, Jimmy...
I'm here to take the fresh juice orders and also to say this is not what I came to work in.
Ayrıca buraya gelirken üzerimde bu yoktu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]