English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / If we're lucky

If we're lucky tradutor Turco

601 parallel translation
If we're lucky enough, we may get a swell shot right away.
Eğer yeterince şanslıysak, hemen gösterişli bir çekim yapabiliriz.
We'll be lucky if we're not behind bars by this time tomorrow.
Yarına parmaklıkların ardında olmazsak, şanslı sayılırız.
Lucky, we'd better get ready if we're going to do the dance.
Dans için hazırlanmalıyız. Şey...
If we're lucky, maybe we can get a ride.
Şanslıysak bir götüren olur.
If we're lucky, nothing.
Talihimiz yaver giderse hiçbir şey.
Well, if we're lucky, I don't think there'll be any occasion for that.
- Şansımız yaver giderse buna gerek kalmaz.
If we're lucky... we'll sell the whole batch and pay off the bank.
Eğer şansımız yaver giderse bankaya ödemeyi bir ana önce yaparız.
If we're lucky enough to shake them.
Onları atlatırsak şansımız olur.
If we're lucky, we oughtta make it in two nights, maybe three, if we don't run into more Apaches.
Eğer şanslıysak, Apaçilere rastlamadığımız takdirde 2 bilemedin 3 gecede oraya varırız.
If we're lucky, we'll get back here soon.
Eğer şanslıysak, çabuk döneriz.
- Not if we're lucky.
- Şansımız varsa iyileşmez.
If we're lucky enough to find that U-boat, he may tow us up against a raider before help comes, and that wouldn't be so lucky.
Evet. Ve U-Boat'ı bulacak kadar şanslı isek, yardım gelmeden önce bir Raider ile karşılaşmak bizim için pek iyi olmayacaktır.
If we're lucky, we oughta have a sitting duck.
Eğer şansımız varsa onu ördek gibi avlarız.
If we're lucky we'll get another chance.
Şanslıysak bir şansımız daha olabilir.
If we're lucky, the Germans won't know how thin you are up here.
Sansimiz varsa Almanlar gittigimizi fark etmez.
If we're lucky.
Sansimiz varsa.
- If we're lucky.
- Şansımız varsa.
If we're lucky, longer.
Şanslıysak daha uzun.
If we're real lucky, we just have enough water to last another 1 0.
Eğer şansımız varsa, suyumuz en fazla 10 gün yetecektir.
That's if we're lucky.
Eğer şanslıysak.
Because if we're lucky, this may turn out to be our Swedish masseuse.
Şansımız varsa ikinci bir İsveçli masöz olayı yaşayabiliriz.
That's if we're lucky.
Tabii şanslıysak.
Ours. If we're lucky and get back to this rattrap, it'll be touch-and-go.
Eğer şanslıysak ve bu fare kapanına geri dönersek, vur kaç taktiği olacak.
And if we're real lucky, one more day of dancing around and firing up their courage, but...
Ve eğer yeterince şanslıysak, ateş etrafında dans ederek ve cesaret toplayarak bir gün daha geçirecekler,... ve emin olabilirsin ki,
Sometimes they do, if we're lucky.
Bazen olurlar, eğer şanslıysak.
If you're lucky, as I hope, you'll return with the happy news that we're expecting.
Eğer umduğum gibi şanslıysanız, beklediğimiz güzel haberlerle dönersiniz.
If we're lucky, the French will follow those ponies.
Şanslıysak, Fransızlar o izleri atları eder.
It may have exposed the main bus duct, if we're lucky.
Eğer şanslıysak, ana bağlantı kanalı patlamış olabilir.
If they're lucky, when we get a sum of money...
Kısmetleri varsa elimize toplu bir para geçerse...
If we're lucky, we might last a year.
Bir yıl, dayanacak kadar, şansımız var mı?
They're lucky if we don't rob them.
asıl onlardan çalmıyorsak, kendilerini şanlı saysınlar.
Usually we start out bitching, but maybe if we're lucky, we can get into something more constructive.
Genelde dırdıra başlardık direkt,... ama şansımız yaver giderse, daha yapıcı bir sonuca varabiliriz.
We're lucky if we have phone service at all.
Bi'telefon hizmetimiz varsa şanslıyızdır.
If we're lucky enough to knock out one rat with each shell, there'd still be enough of those bastards left to hold a hell of a people barbecue.
Her bir fişekle bir fareyi tepeleyecek kadar şanslı olsak bile yine de onlardan mangalda insan yapacak kadar olacak.
Now, if we're really lucky, we may get some glimpses of some of the fascinating wildlife that's in this area.
Şimdi şansımız biraz yaver giderse bu bölgenin kendine hayran bırakan vahşi yaşamına kısa bir göz atma imkanımız olacak.
Maybe there's still time- - if we're lucky.
Belki hâlâ zaman vardır- - şanslıysak.
We are going to help the Partisans blow up a bridge and then if we're very lucky, we can all go home.
Partizanlara bir köprüyü havaya uçurmada yardım edeceğiz sonra da şansımız varsa eve döneriz.
Nothin', if we're lucky.
- Ne söyleyeceğim? - Şanslıysak hiçbir şey.
They may stay a day or a week or a month, if we're lucky.
Bir gün bir hafta, şanslıysak bir ay kalıyorlar.
If we're lucky, it's a Vogon come to throw us out into space.
Eğer şanslıysak, bizi uzaya atmak için gelen bir Vogon'dur.
We're lucky if he's not dead already.
Hala ölmediyse şanslıyız demektir.
And if we're very lucky, there will be one moment when he will be vulnerable.
Ve eğer şanslıysak, incinebilir olacağı bir an olacaktır.
If we're lucky, we'll drift into those major shipping lanes... we'll probably get picked up in a day or two by a Liberian freighter.
Şanslıysak şu büyük taşımacılık hatlarından birine sürükleniriz bir, iki gün içinde Liberyalı bir nakliye gemisi bizi alır.
If we're lucky, the juns will fail this test.
Eğer şanslıysak Jun'lar bu sınavdan çakar..
TOBY : If we start at first light and we're lucky, we should make it by nightfall.
Sabah erkenden yola çıkarsak ve şansımız yaver giderse akşam orada oluruz.
If we're lucky, there's prints.
Şanslıysak, parmak izi buluruz.
If we're lucky. If not, I do not think our guys are in too much of a condition.
Eğer şanslıysak, ama değilsek...
If we're lucky, maybe one of us will catch the bouquet.
Şansımız varsa, buketi ikimizden biri yakalar.
we're going to aim and control a missile by translating human speech into electronic code so I can talk it through the center of town here without busting up anything or anybody, if we're lucky.
Bu füzeyi insan sesinin elektronik sinyale dönüştüren bir cihazla kontrol ediyoruz kasabanın merkezinde konuşarak ateşleyecek hiçbir şeyi havaya uçurmayacağım. Yada kimseyi Eğer şanslıysak.
They should fly about 100 feet if we're lucky.
Eğer şansımız varsa 30 metre uçarlar.
And if we're lucky, we'll pick up their voices.
Ve biraz şanslıysak, seslerini de duyabiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]