In his infinite wisdom tradutor Turco
44 parallel translation
The Lord, in his infinite wisdom... has seen fit to deprive us of our noble king...
Tanrı, sonsuz hikmetiyle asil kralımız Gustavus Adolphus'u bizden ayırmayı takdir etti.
God, our Father, in His infinite wisdom... has called you home to Him... still in the bloom of your youth.
Tanrım, ulu babamız, engin bilgeliğinde seni yanına çağırdı bu körpe halinle.
But God in his infinite wisdom understands the wiles of the devil.
Ama Tanrı'nın sonsuz bilgeliği Şeytan'ın hilelerini anlar.
The Lord in his infinite wisdom would never ordain that.
Tanrım sonsuz bilgeliğiyle buna izin vermez.
Who, in his infinite wisdom...
Ki, sonsuz zekası ile...
Thanks be to God, who in his infinite wisdom has put an end to this mutiny.
Bu sefil isyana sonsuz bilgeliğiyle son veren Tanrı'ya şükürler olsun.
Only the good Lord in his infinite wisdom understands the purpose of what seems to us so purposeless.
Sadece yüce Tanrı bize saçma gelen bu olayın detaylarını biliyordur.
God, in his infinite wisdom, decided...
Tanrı, sonsuz bilgisiyle karar vermiş...
We were two years ahead of Microsoft when Drake, in his infinite wisdom, killed the program.
Drake, o muhteşem bilgeliği sayesinde programı sonlandırdığında,... Microsoft'un iki yıl önündeydik.
You're saying that Russ, in his infinite wisdom,
- Russ'ın sınırsız zekâsıyla... - Evet.
WELL, I SUPPOSE IN HIS INFINITE WISDOM,
Şey, Zannediyorum ki sonsuz irfanıyla
In his infinite wisdom... he let you go over there, and I told you not to!
Sonsuz bilgeliğiyle... onun oraya gitmesine izin verdi ama ben gitmemesini söyledim!
It got so bad that I started praying to god to let me die, but god, in his infinite wisdom, gave me a reason to live.
O kadar kötü bir hal aldı ki, ölmeme izin vermesi için Tanrı'ya dua etmeye başladım. Ama Tanrı, sonsuz bilgeliği içinde bana yaşamak için bir sebep verdi.
God in his infinite wisdom must have known where that would lead.
Tanrı gibi sonsuz bilge birisi, bunun sonunun nereye varacağını bilmeliydi.
The Creator, in His infinite wisdom, Mrs Garret, salted His works... so that where gold was there also you'd find rumour.
Tanrı ve O'nun ebedi hikmeti, Bayan Garret... öyle bir düzen koymuştur ki, altın neredeyse rezalet de oradadır.
God, in his infinite wisdom, has given us a big box of assorted chocolates and you're just gonna try one?
Alan. bilgeliğinden sual olmayacak Tanrı, bize koca bir kutu karışık çikolata vermiş ve sen içinden tek bir tane alacaksın, öyle mi?
Because God, in His infinite wisdom, puts the solution in our hands, and because only in His physical absence is the place He occupies in our souls reaffirmed. "
Onun ruhumuzda kapladığı yer ancak onun fiziksel yokluğuyla açıklanır.
Roger, sometimes the Almighty, in his infinite wisdom, likes to give a sliver of hope to the downtrodden and underprivileged to make up for their inferior haircuts and the fact they have to winter and summer in the same place.
Roger, Tanrının dehası ve sınırsız bilgeliği ayrıcalıklı olmayan ayak tabakasına bazen bir umut kırıntısı vermeyi sever. Berbat saç tıraşlarını ve yazla kışı aynı yerde geçirmek zorunda olmalarını telafi etmek için.
My dad, in his infinite wisdom, decided to ditch the pacific northwest. "Make a new start."
Babam, sonsuz dirayetiyle, taze bir başlangıç yapmak için kuzeybatı pasifikten kaçmaya karar verdi.
I'm a big old bourbon-soaked, cigar-huffing ass as God, in his infinite wisdom, meant me to be.
Ben burbona bandırılmış, puro tellendiren bayağı herifin tekiyim! Tıpkı hikmetinden sual olunmayacak Tanrı'nın olmamı istediği gibi.
In his infinite wisdom, the battalion commander never said that.
Onun bilgeliğine dayanarak bunun gibi bir şeyi asla söylemeyeceğine eminim.
Until Hatcher, in his infinite wisdom, decided to pull the plug on the whole program three years ago.
Hatcher'a kadar. Sonsuz bilgeliğiyle 3 yıl önce tüm programın fişini çekmeye karar verdi.
The man in the sky, in his infinite wisdom, has told us that we can do 2 bad things and still get into our mansion.
Gökteki adam, sonsuz bilgelikle, iki kötü şey yapsak bile malikanemiz olacağını söyledi.
In his infinite wisdom he decided that... well, guess I am the boss of you.
Engin tecrübesiyle size patronun ben olduğunu düşündürttü.
Well, in his infinite wisdom, David Wallace has authorized us to put on a little presentation about the history of Dunder Mifflin.
Bilge insan David Wallace, Dunder Mifflin'in tarihiyle ilgili küçük bir sunum yapmamıza izin verdi.
Dad, in his infinite wisdom, stained furniture today.
Babamın müthiş zekâsıyla mobilya boyayacağı tutmuş.
Perhaps God in His infinite wisdom has sent us this trial,
tanrı belki de sonsuz hikmetinde sınanalım diye bunu bize gönderdi,
And what her hidden meaning is only God in His infinite wisdom knows.
Ve manası sadece Tanrı'nın bilgeliğinde gizlidir.
The Lord knew, in his infinite wisdom, that decency and fairness was a solemn Christian duty to those...
Efendimiz, sonsuz bilgeliğiyle bilir ki nezaket ve insaf kutsal bir Hıristiyan görevidir...
God, in His infinite wisdom, has elevated me to Bishop specifically that I may today carry out the sentence passed ten years ago and burn this witch at the stake, burn her as surely she will continue to burn in Hell!
Tanrı, sonsuz bilgeliğinde, beni Piskoposluğa yüceltti özellikle bunda 10 yıl önce verilmiş olan cezayı infaz etmem ve bu cadıyı kazıkta yakarak cehennemde yanmasını sağlamam için.
Then God, in his infinite wisdom, did this really gross thing.
Sonra Allah, ezeli bilgeliğiyle, bu gerçekten iğrenç şeyi yaptı.
God in His infinite wisdom decided to spare that from the flames.
Tanrının sonsuz bilgeliği, alevlerden bunu korudu sanırım.
Master Marco, in his infinite wisdom and compassion, the Khan of Khans grants you a final audience to plead for mercy.
Üstad Marco, sonsuz bilgeliği ve merhametiyle birlikte Han'ların Han'ı sana merhamet dilemen için son bir şans daha veriyor.
Colonel Cox in his infinite wisdom tells you about Magpie, next thing we know, our asset's head winds up in a box.
Albay Cox, sonsuz ilmiyle, size Magpie'dan söz etmiş. ... ve sonrasında gelen haber ajanımızın başının bir kutuya atıldığı.
Good. I think that God, in His infinite wisdom, fed Ed's face into that propeller so that you would be in this football stadium on this day with me.
Sanırım Tanrı, sonsuz bilgeliğiyle Ed'in yüzünü pervaneye yedirince bugün benimle bu futbol stadyumda oturuyorsun.
He's got a plan for each and every one of us and, in his infinite wisdom, he makes no mistakes.
Onun her birimiz için ayrı planı var ve onun sınırsız bilgeliği asla yanılmaz.
But god, in his infinite wisdom, has made sure it is just enough for us.
Ama Tanrı, uçsuz bucaksız bilgeliği ile bizim için yeterli olacağına emindir.
That means that there is, of course, a God, and if there is a God, then in his infinite wisdom, there's no way he would have made me queer.
Tabii, bu da tanrı var demektir ve tanrı varsa, sonsuz bilgeliğiyle beni asla nonoş yapmazdı.
God in his infinite wisdom has heard you, my child.
Tanrı, sonsuz keremiyle seni duydu, evladım.
Well, in his infinite wisdom, he says you're now forbidden to.
Sonsuz bilgeliğiyle, artık bunu yapmanızı yasakladığını söylüyor.
God, in His infinite variety and wisdom, likes to keep it interesting.
Tanrı insanları ilginç tutmaktan hoşlanıyor. Ve bu O'nun sonsuz çeşitlilik ve bilgeliğidir.
The FBI, in their infinite wisdom, now agrees that Winston brenner may have faked his own death back in 1995.
Şimdi FBI da, o yüce aklıyla, Winston Brenner'ın, 1995'deki ölümünün sahte olabileceğine inanmaya başladı.
I believe in his love and infinite wisdom, and I appeal to you all to join me in this, our moment of uncertainty.
Onun sevgisine ve sonsuz bilgeliğine inanıyorum, Ve bu belirsizlik anımızda, hepinizin bana katılmanızı istiyorum.
And as the start of this year, our good president, FDR, in all of his, uh, infinite political wisdom...
Bu yılın başlarında, sevgili başkanımız FDR * ve, onun sonsuz siyasi bilgeliği sayesinde...
in his bedroom 16
in his own way 38
in his defense 27
in his office 49
in his heart 21
in history 31
in his car 20
in his house 18
in his head 18
in his room 52
in his own way 38
in his defense 27
in his office 49
in his heart 21
in history 31
in his car 20
in his house 18
in his head 18
in his room 52
in his 52
in his way 22
in his eyes 23
in his case 29
in his hands 21
in his words 17
in his mind 49
in high school 193
in high 25
in hindsight 63
in his way 22
in his eyes 23
in his case 29
in his hands 21
in his words 17
in his mind 49
in high school 193
in high 25
in hindsight 63