In his case tradutor Turco
1,195 parallel translation
But, it is only an illusion... particularly, in his case.
Ama bu sadece bir yanılsama özellikle onun durumunda.
Of course, in his case, you were right.
Tabi ki, o durumda, haklıydın.
- Or in his case- -
- Ya da ona göre...
He had it in his case when he met me at the rock quarry.
Kayalıklarda buluştuğumuzda çantasındaydı.
Mr. Forrester while your visit appears to be heartfelt I'm sure you will appreciate that it will not change or interfere with this institution reaching a fair and proper decision in his case.
Ziyaretiniz samimi gözüküyor, ama eminim ki... bu kurumun aldığı adil ve yerinde bir kararı... değiştirmenin ya da etkilemenin mümkün olmayacağını anlarsınız.
He comes in arguing his case, so when he enters, you jump in.
Bu yüzden o girer girmez, öne atılmalısın.
One night, somebody comes and caves his head in with a case of corn flakes.
Bir gece birisi gelip mısır gevreği sandığıyla kafasını dağıttı.
He'd make sure Marty was found face down with his underwear around his ankles so that the whole case would just be thrown in the nobody-cares file.
Marty'nin iç çamaşırı bileklerinde yüzü koyun bulunmasını sağlayacağını böylece tüm davanın umurda olmayanlar dosyasına atılacağını söyledi.
In which case, Kenny loses his acquittal because of some stupid rule that doesn't...
Öyle yaparsak Kenny beraatini kaybeder etkisi bile olmamış aptal bir kural yüzün...
- His old girlfriend, case in point.
- Tamam, bak.
It's for Thor, or his people, in case they ever come back.
Bu Thor için, ya da halkına, eğer geri gelirlerse.
In any case, his name is Vsevlod Pudovkin.
Neyse, adamın adı Vsevlod Pudovkin.
So ends my account of the case that I have named... The Case of the Man Who Got So Stressed-Out Over His Lost Keys That He Eventually Had a Heart Attack And It Turned Out They Were in the Sofa All Along. " "...
Böylece bu vakadaki görevim de sona erdi.
What I'm interested in is... in case we'd have to fight... whose side would you be on... his or mine?
Asıl merak ettiğim savaşmamız durumunda kimin tarafında olacaksın? Onun mu benim mi?
Well, Mr. Riley, in that case, I suggest you revisit his lease.
Bay Riley, bu durumda, onun kontratını tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ederim
- Not at all. He's lookin'after it for his brother. Then I spent another forty on the locals... in case the winner was hidden among them.
Erkek kardeşi için arabaya göz kulak oluyormuş Sonra talihli aralarından biriyse diye diğer köylüler için 40 Sterlin daha harcadım.
In case you haven't noticed, I am his personal slave down here.
Farketmediğin için söylüyorum, ben onun burda aşağıda kişisel kölesiyim.
In that case, what I perceive as his feelings for me may only be... reflected projections of my feelings for him.
Benim için hissettiklerinin sadece, benim ona hissettiklerimin bir yansıması olabileceğini farkettim.
In today's news, South Park has a parade to honor Officer Barbrady and his heroic work on the chicken fucking case.
Ve böylece bugün South Park Memur Barbrady'nin onuruna ve kendisinin tavuk s.ken davası ile ilgili kahramanca çalışması dolayısıyla bir geçit düzenledi
Case in point, Mr. Boomer here, six week ago he was flushing a near perfect high school record. I rattled his cage...
İşte Boomer, altı hafta önce... okul tarihinin en kötü derecesini yapacaktı neredeyse... hoşuna gitmeyecek şeyler söyledim.
According to his doctor Fuller listed you to call in case of medical emergencies.
Doktoruna göre, Fuller, sizi acil durumda aranacaklar listesine almış.
On this case, they'll issue gag orders, sue for breach- - anticipatory breach- - enjoin him, you, us, his pet dog, the dog's veterinarian, tie'em up in litigation for ten or 1 5 years, I'm telling you, they bat a thousand.
Bu durumda, susturucu emir çıkartıp, uymama davası açıyorlar-beklenen uymama- - ona, size, bize katıl, evcil köpeği, köpeğin veterineri, 15 yıllığına onlara dava bağla, diyorum ki, binlerce böyle durum var.
By the way, his testicle retrieval operation went quite well, in case you're interested.
Bu arada, belki bilmek istersin, testislerinden olduğu ameliyat gayet başarılı geçti.
Joey graduated, they retired his number, retired his locker bronzed all his old jockstraps stuck them in the trophy case.
Joey mezun olunca, numarasını kimseye vermediler. Suspansuarlarının bronz heykelini yaptılar.
In any case, I got a bad feeling.
Her durumda da, içimde kötü bir his var.
My Esteban has neutralized the virus in record time and they want to study his case.
Esteban'ım rekor denecek sürede virüsü yendi... ve onu incelemek istiyorlar.
And just like I did, he went to extremes, but in Kawashima's case, his work was on human experimentation.
Yine aynı benim yaptığım gibi, uç noktalarda dolaştı, ancak, Kawashima insan üzerinde deney yapıyordu.
Surely, in any case, Roger will tell his father?
Roger bir şekilde babasına söyleyecektir?
His son's the defendant in your case.
Oğlunun, senin flörte tecavüz davandaki davalı olduğu ortaya çıktı.
I didn't want to intubate in the field in case he broke his neck.
Boyun kırığı ihtimaline karşı boru sokmak istemedim.
Ma'am, in this particular case, because he's a prisoner... your wishes, his wishes... would not be taken into consideration.
Hanım efendi, bu olayda, eşiniz mahkûm olduğu için... sizin isteklerinizin, onun isteklerinin... dikkate alınma durumu yok.
In that case, a person is no longer Vulcan when he's lost his logic.
Bu durumda, o kişi Vulkan aklını kaybetmişse, artık bir Vulkan değildir.
Keeps it in a little pouch around his belt just in case of emergencies.
Acil durumlar için, kemerine takılı küçük bir kesede saklıyor.
So why did I take this job? I took this case because Terry Childers told me... I would have done the same thing he did if I'd been in his shoes.
Binbaşı Bigs burada avukat olarak bulunuyor.
I'll go by his place just in case.
Evine bakacağım.
Now, what makes Jamal's case unusual are his test results.
Jamal'in durumunu farklı kılan sınav sonuçları.
In case the Prince requires them for his gout.
Hayır, Prens'in ağrıları tekrar başlarsa diye.
And this is where the first Duke kept his museum of mummies, in case you've forgotten.
Ve işte burası da Birinci Dük'ün annesinin müzesi senin unuttuğun davasının savaşından döndüğünde - tutsaklığa geri döndü.
The retained him. They're gonna review his case in 90 days.
90 gün içinde dosyasına yeniden bakacaklar.
They saved his SAT scores, too, in case you're interested.
Lise notlarını da saklamışlar, belki ilgini çeker.
But the important moment in this case is not the murder of Ashley Ferrars, but the suicide of his widow.
Ama bu olayda önemli olan Ashley Ferrars'ın öldürülmesi değil dul eşinin intihar etmiş olması.
We had a case like this three months ago a guy found dead in his bathtub.
3 ay önce buna benzer bi vaka vardı adamın biri küvette ölü bulunmuştu.
I'm keeping his number in case I have trouble sleeping.
Uykusuzluk çekersem diye numarasını saklıyorum.
In case you didn't catch that subtle hint, his birthday's coming up.
Bu incelikli ipucunu yakalayamadıysan söyleyeyim, doğum günü yaklaşıyor.
In that case, Your Honor, my client is changing his plea to not guilty by reason of mental disease or defect. / Give me a break.
Bu durumda Sayın Yargıç, müvekkilim ifadesini değiştiriyor. Akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle suçlu değildir. Yapma lütfen.
In case you haven't noticed Gawain is becoming a man with a mind of his own.
Fark etmedin galiba, Gawain bir adama dönüşüyor. Kendi aklı olan bir adama.
I believe, in this particular case, ending his life would be a- - A blessing.
Bence bu özel durumda, hayatina son vermek... kutsamak gibi.
In case anybody finds this, I met a wonderful new friend and he's taking me on a long journey to see his planet.
Eğer bunu birisi bulursa, harika bir arkadaşla tanıştım beni gezegeninde uzun bir yolculuğa çıkardı.
But, in this case, stark-raving mad enough to slit his own throat and hang himself.
Bu durumda kafayı sıyırmak kendi boğazını yarmasını ve kendini asmasına yeterli.
In any case, it might be best if Evan had other things to distract his mind.
Her koşulda Evan'ın kafasını başka şeylerle dağıtması en iyisi.
Why didn't I bring Krazy Glue, in case his pecker fell off?
Neden bunun düşme ihtimaline karşı Krazy tutkalı getirmedim ki?
in his bedroom 16
in his infinite wisdom 17
in his own way 38
in his defense 27
in his office 49
in his heart 21
in history 31
in his car 20
in his house 18
in his head 18
in his infinite wisdom 17
in his own way 38
in his defense 27
in his office 49
in his heart 21
in history 31
in his car 20
in his house 18
in his head 18
in his room 52
in his 52
in his way 22
in his eyes 23
in his hands 21
in his words 17
in his mind 49
case 419
casey 1909
cases 98
in his 52
in his way 22
in his eyes 23
in his hands 21
in his words 17
in his mind 49
case 419
casey 1909
cases 98
case dismissed 57
case in point 102
case closed 256
case number 46
case scenario 268
case basis 20
case is closed 22
case scenarios 16
case in point 102
case closed 256
case number 46
case scenario 268
case basis 20
case is closed 22
case scenarios 16