English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It was great

It was great tradutor Turco

4,871 parallel translation
That was great, I thought it was great.
Harika oldu, bence harika oldu.
But wait a minute, You said it was great.
Bir saniye, harika geçtiğini söylemiştin.
Yes, I slept with someone else, and it was great and he taught me lots and lots of stuff.
Evet, başka biriyle birlikte oldum ve harikaydı ve bana pek çok şey öğretti.
Thank you for that. Well, it was great seeing you both.
İkinizi de görmek çok güzeldi.
It was great!
Harikaydı!
Last night was fun, but, uh - - it was great.
Dün gece epey güzeldi... - Harikaydı.
Yeah, it was great.
Evet, harikaydı.
Well, it was great seeing you.
Sizleri görmek harikaydı
It was great, Chels.
Bu mükemmel Chels.
But I bet it was great.
Ama eminim harika bir şeymiştir.
It was great here all summer.
Sıcaktı yani.
It was great, actually.
Harikaydı, açıkcası.
You know. It was great.
Harikaydı.
It was great seeing you, Oliver.
Seni görmek çok güzeldi Oliver.
It was great, right?
Harikaydı değil mi?
But in the end, it was great because I have Jake, and Jake loves kids.
Ama aslında iyi de oldu çünkü Jake'le tanıştım ve o çocukları çok seviyor.
Anyways, it was great to see you again, Joel.
Her neyse, o büyük oldu tekrar Joel görmek.
You said it was great.
Çok iyi olduğunu söyledi.
When you stood there, you looked at him, you told him the truth, it was... it was great.
Orada karşısına geçip gözlerinin içine bakarak doğruları anlatman gerçekten harikaydı.
Yes, and it was... It was great.
Evet, harika...
It was great to see you, Zoe.
Seni görmek güzeldi Zoe.
Oh, man, it was great.
Harikaydı.
Hey, you know what, it was great to see you all again.
Ne diyeceğim bakın bi'hele, hepinizi tekrardan görmek harikaydı.
It was great until you called me again! It was great until you called me again!
Her şey harikaydı, sen beni tekrar arayana kadar.
Oh, it was great.
Güzeldi.
Yeah, it was great, though, good.
Evet, harikaydı. Güzeldi.
Gloria and Manny left me alone with Joe, and it was great...
Gloria'yla Manny beni Joe'yla yalnız bırakmıştı.
Or maybe it was just a great night.
Veya sadece çok güzel bir geceydi. Bilmiyorum.
It was a great find.
Güzel bir operasyondu!
Oh, it was a great show. They put on a great show.
Harika olmuştu, çok iyi iş çıkardılar.
Clearly, it was something personal between them, but later I heard that performing a sandwich requires great sensitivity, since the men apparently can feel each other through the tissue.
Belli ki ikisinin arasındaki kişisel bir meseleydi. Ama sonrasında üçlü yapmanın erkeklerin etleri birbirine değeceği için çok fazla duyarlılık gerektirdiğini duydum.
But it was a great bit.
- Ama harika bir kısımdı.
I mean, honestly, it was good, but you guys have got to be great for regionals.
Demek istediğim, gerçekten, iyiydi, ama siz çocuklar yarışma için mükemmel olmalısınız.
You always told me how great it was here.
Her zaman bana buranın ne kadar harika olduğunu söylerdin.
It was built during the Great Age.
Büyük Çağ sırasında yapılmış.
Me too. It was a great loss for all of us.
Hepimiz için büyük bir kayıptı.
It was really great seeing you after all these years.
Bunca yıl sonra seni görmek harikaydı.
But it was also, um... ( voice breaking ) it was also pretty great.
Ama, um da oldu... ( sesi titreyerek ) aynı zamanda oldukça büyük oldu.
It was, uh, great to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
I was really excited just to be capturing this,'cause it was kind of turning out to be a great show.
Bunu kaydetmekten heyecan duymuştum çünkü harika bir gösteri oluyordu.
$ 5K wouldn't go very far. He said he was planning on investing it, called it a great opportunity, but... he showed me some paperwork. I-It didn't look right.
- Yatırım yapmayı düşündüğünü söyledi, büyük bir fırsat olduğunu söyledi ama, bana, pek doğru olmayan bazı evraklar gösterdi.
I thought it was for a reason. We had this great connection.
İyi bir bağımız var.
Crystal Skull was aliens, so it's a pretty great film.
"Kristal Kafatası" uzaylılardı oldukça iyi bir filmdi.
The man who wrote it was a member Of the order of the dragon, like your great-grandfather.
Yazan kişi büyük büyükbabanız gibi Ejderha Yoldaşlığı üyesiydi.
It was a really great growth experience.
Kendimi fazlasıyla geliştirdiğim bir tecrübe oldu.
It was so great to just... chat.
Sohbet etmek... çok iyi geldi.
It's just, even if it was a great boss and a great job, - I know.
Biliyorum...
It was a great time to be a Latin teacher.
Latince öğretmeni olmak için harika bir zamandı.
Yeah, duh, that's why I thought it was a great idea for a movie.
Evet, aynen. Ben de bu yüzden bir film için harika bir fikir olacağını düşündüm.
Although it was the tortoises that first alerted Darwin to the differences between animals on different islands, it was his collection of these undramatic little birds, the finches, which provided him with the most substantial evidence for his great theory.
Darwin'i bu farklılıklar hakkında ilk uyaran bu kaplumbağalar olmasına rağmen, farklı adalarda, hayvanlar arasındaki farklılıklar olması hususunda buna rağmen koleksiyonunda etkileyici olmayan bu kuşlar vardı. Onun en büyük teorisi için ona en büyük kanıtı bu ispinoz kuşları sağladı.
It was a great item.
Harika bir hikayeydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]