Let her go now tradutor Turco
287 parallel translation
Let her go now.
Şimdi onu bırak gitsin.
Let her go now.
Şimdi bırak atı yüzsün.
He has his daughter back and he's not gonna let her go now.
Kızını geri aldı ve artık onu bırakmaz.
Let her go now.
Bırak onları.
Let her go now.
Onu hemen bırak, gitsin.
Let her go now, or we all die.
Kızı bırak, yoksa hepimiz ölürüz.
I'm gonna let her go now?
Şimdi de onu mu bırakacağım?
Let her go now!
Kızı bırak!
Let her go now.
Onu hemen bırak!
Let her go now!
Onu hemen bırak!
- Let her go now!
- Onu hemen bırak!
Yeah, she might. The thing is, you got to let her go now.
Asıl konu şu, onu bırakmalısın.
Put the gun down and let her go now.
Hemen silahı indir ve onu bırak.
I think you should let her go now.
Bence onu artık bırakmalısınız.
Let her go now!
Hemen onu bırakın gitsin!
Let's go and do it now. Let's go to the Great Hall and let's finish her off.
Hadi gidip şimdi yapalım.
Well, now that Kat's settled everything, let's go see Kemmerick.
Evet, böylece Kat her şeyi hallettiğine göre, hadi Kemmerick'i görmeye gidelim.
I let her stand on my head to let her eat her supper and now she... now she, now she won't go to bed until her mother tells her story.
Yemeğini yesin diye başımın üzerine çıkmasına izin verdim ve şimdi... şimdi, şimdi annesi hikaye anlatmadan uyumuyor.
Let's go, it's all over now.
Gidelim, artık her şey bitti.
Anyway, let's go home now.
Her neyse, hadi artık evimize gidelim.
Where'd they take her? Let go now.
nereye götürdünüz, bırakın gideyim.
Let's go tell her right now.
Gidip hemen anlat.
Let's go ahead now.
Şimdi her şeye kaldığımız yerden devam edelim.
So I won't let her go for now.
Yani şu anda gitmesine izin vermiyorum.
We've made her tame, and it's too late to try to let her go wild now.
Biz onu evcilleştirdik, ve artık onu tekrar bahşi doğaya geri göndermek için çok geç.
Now let her go, damn you!
Bırak onu lanet olası!
Now don't let her get away. Go on, go get her!
Onu elimizden kaçırmamalıyız.
Now, go back and ask your readers if America intends to let her enemy get away with this outrage without reprisal.
Gidip okuyucularınıza söyleyin ki Amerika, kaderini düşmanlarının eline bırakıyorsa.. ... biz karşılık vermezsek yaptıkları yanlarına kar kalacak.
Okay, now let her go.
Yavaş biraz.
Would she be yours if you let go of her now?
Eğer şimdi gitmesine izin vermezsen senin olabilir mi?
So we'll have to let it go at that for the time being since we don't have any alternative, and I really can now get on with my game.
Bu durumda herhangi bir seçeneğimiz olmadığına göre, şimdilik her şeyi oluruna bırakacağız, ve şimdi gerçekten ben kendi oyunuma devam edebilirim.
- No, let her be. Now I must go.
Benim gitmem lazım.
You call him right now and tell him to let her go!
Onları ara ve kızı bırakmalarını söyle!
But now please go on now and let us take care of her.
Fakat şimdi lütfen devam edin ve bırakında ona göz kulak olalım.
You can let go of her now.
Şimdi onu bırak.Biz gidiyoruz.
Now that I've said everything, you'll let me go by Christmas?
Her şeyi anlattım, Noel için gitmeme izin verecek misiniz?
Now let her go!
Bırak onu!
Let her go in peace. Now is the end. Let her go in peace.
Huzur içinde gitsin.
now Let's see if the king's bride is worth her weight in go ld.
Şimdi bakalım kralın gelini... ağırlığınca altın ediyor mu?
Now, let her go and I'll come with you.
Şimdi onun gitmesine izin ver ve ben de seninle geleceğim.
I gave you the money, now let her go.
İstediğin parayı verdim... Karımı bırakın.
Now, let her go.
Şimdi, gitmesine izin ver.
Now, let her go.
Şimdi bırak onu gitsin!
Now, let her go.
Onu hemen bırakın.
And now, ladies and gentlemen, the time has come... for me to let her go into orbit.
ve şimdi bayanlar baylar işte o an geldi onun kendi yoluna gitmesinin zamanı
Now, I'll go anywhere you want me to go in this penitentiary, Warden... but you let it be known in no uncertain terms... that any man who tries to put his hands on me -
Bu hapishanede istediğiniz her yere giderim, müdür bey. Ama o üniformayı giymem. Ve bana el sürmeye kalkan olursa...
Let alone her, I won't go to anybody now!
O senin hatan değil! Bir erkeğin mizacı köpeğe benzer!
Tell you what, let's go pick her up now!
Sana ne diyiceğim, Onu gidip şimdi alalım!
You shoot an LP, now, you let her go!
Silahı ateşledin, şimdi, onun da gitmesine izin veriyorsun!
All he was doing was running around the airlounge just shouting her name. - But they've let him go now?
Tek yaptığı El Al gişesinin önünde koşturup kızın adını haykırmaktı.
But we're not gonna honor her by quitting, ok? Now, come on, let's go again.
Hadi, baştan.
let her go 1277
let her in 69
let her 65
let her rip 38
let her sleep 28
let her be 47
let her know 18
let her speak 36
let her do it 16
let her talk 43
let her in 69
let her 65
let her rip 38
let her sleep 28
let her be 47
let her know 18
let her speak 36
let her do it 16
let her talk 43
let her alone 16
let her finish 17
let her through 43
let her stay 20
let her out 30
go now 639
let him go 1637
let him talk 70
let him in 156
let him sleep 41
let her finish 17
let her through 43
let her stay 20
let her out 30
go now 639
let him go 1637
let him talk 70
let him in 156
let him sleep 41
let him speak 75
let him have it 44
let him wait 26
let him try 35
let him be 121
let him do it 52
let him finish 62
let him down 22
let him go now 17
let him rest 17
let him have it 44
let him wait 26
let him try 35
let him be 121
let him do it 52
let him finish 62
let him down 22
let him go now 17
let him rest 17
let him stay 21
let him up 33
let him know 22
let him live 38
let him 173
let him through 73
let him come 53
let him up 33
let him know 22
let him live 38
let him 173
let him through 73
let him come 53