Let him finish tradutor Turco

- Let him finish.

- Bırakın bitirsin.

- Let him finish.

- Bırak lafını bitirsin.

Let him finish, Terry.

- Bırak bitirsin.

Let him finish the job.

Bırakalım bitirsin işi.

Let him finish.

Bırak da işini bitireyim.

- Let him finish.

- Bırak bitirsin.

Let him finish the refrain.

Bırakalım nakaratı bitirsin.

Let him finish his task.

Bırak görevini bitirsin.

Let him finish!

Bırakın bitirsin!

- Would you let him finish?

- Bitirmesine izin ver.

Let him finish it and then come home, it's bedtime.

Bitirin ve sonra eve gel, yatma zamanı.

- Let him finish.

- Bitirmesine izin ver!

Let him finish what he started

Başladığı işi bitirmesine izin verelim.

- Let him finish dinner first.

- Önce yemeğini yesin.

Let him finish.

Bırakın anlatsın!

Shut up and let him finish.

Sus da bitirsin!

Let him finish.

Bırak bitirsin!

- Let him finish.

- Bırakda bitirsin.

That man " s just eatin'. Let him finish.

Adam sadece yemek yiyor, bırakın bitirsin.

Now if you'd just let him finish... he'II have figured out how it all fits... how everything fits.

Çalışmasını bitirmesine izin verirsen her şeyin nasıl da birbirine geçtiğini keşfedecektir.

Mom, come on. - Whoa, Nan. Let him finish the game.

Anne bırak da oyunu bitirsin.

You don't know shit! No, let him finish.

Benim acımı, ıstırabımı, duygularımı nereden bileceksin o zaman!

If he does lay into you, it's best to just let him finish.

Eğer yapışırsa, işini bitirmesini beklemek en iyisi.

Let him finish his meal.

Bırakın, yemeğini bitirsin.

I beg you, let him finish sixth grade

Size yalvarıyorum, altıncı sınıfı bitirsin.

Let him finish, please.

Bitirmesine izin ver, lütfen.

- Let him finish, then take it to Switzer.

- Bırak bitirsin, sonra Switzer'a götürürüz.

Shut up and let him finish.

Kapa çeneni! Bırak da lafını bitirsin.

- All he does is fan. Let's let him finish what he started.

Bırakalım başladığı işi bitirsin.

It was Sally and Mike. Let him finish this story.

- Bırak sözünü tamamlasın.

- Let him finish the photographs before you check for prints, Beddoes.

Parmak izine bakmadan önce bırak da fotoğraf çekmeyi bitirsin, Beddoes.

Let him finish.

Birak isini bitirsin.

Well, let him finish his drink.

Hey, Eddie! Bırak da içkisini bitirsin.

- I think it's time for us to be... - Let him finish, Bob.

Bence bizim için tam zamanı- - Onu bitirelim, Bob.

We'll let Nikolas finish him and his whole cheap circus, once and for all.

Nikolas'ın onun ve onun bütün adi takımının işini ilk ve son kez olarak bitirmesine izin vereceğiz.

You should have let me finish Kearny when we had him.

Onu ele geçirdiğimizde Kearny'i bitirmeme izin vermeliydin.

- Let me finish him off.

- Hadi işini bitirelim.

Let him finish the coffee.

Bırakalım kahvesini bitirsin.

You should have let me finish him.

Onun işini bitirmeme izin verecektin.

OK druid, let me in on the secret, if not I'll have him finish the job.

Tamam Rahip, şu sırrı öğrenelim, öğrenemezsem işkenceye devam ederim.

Don't stop me. Let me finish him off.

Beni durdurma, bırak işini bitireyim!

Mr. Renda... I was wondering if, when you finish him off, you'd let me put a couple of slugs in him?

Bay Renda... acaba siz onun işini bitirirken, bir iki yumruk da ben atabilir miyim?

I'd let him warm her up for a few minutes and I could come in at the end and finish her.

O önce kadını ısıtır sonra da ben gider, işi bitiririm.

Let's finish him!

- Hadi, işini bitirelim!

Master Yuen, let's force him to tell us where the money is hidden, before we finish him.

Bay Yuen, onu öldürmeden önce parayı nereye sakladığını söyletmeliyiz.

All right, finish up with him, Arthur, and let's get him over to x-ray.

Pekala. Arthur, hadi işini bitir, onu röntgen taramasına götürelim.

Let's finish him off!

Hadi işini bitirelim

- Let's finish him off.

- Haydi bitirelim işimizi!

Then let's ask him to finish this challenge for the sake of his wife.

O halde bu zorlu görevi karısı adına bitirmesini isteyelim.

Let's finish him. Trini here. Ready for action!

Trini hazır, bitirelim işini.

But now that he is here, let us finish him too!

Ama şimdi o burada, hadi işini bitirelim!