English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Mom's home

Mom's home tradutor Turco

568 parallel translation
Let's go home, mom.
Hadi evimize gidelim.
I mean, well, the other day, I passed that way on my way home and, well, Mom, you know what's just a couple of blocks away from that market?
Yani... Geçen gün eve dönerken oradan geçtim ve anne o pazarın birkaç blok ötesinde ne var biliyor musun?
You've done well. Go home to mom and be received as heroes!
Evinde bekleyen annesine kahramanca çarpışıp öldü demeyeceksiniz, değil mi?
You push it like it was the marine corps and mom's home cooking all rolled into one.
Sanki deniz piyadeleri ve annenin ev yemekleri bir araya gelmişçesine elinin tersiyle itiyorsun.
When she came home Mom's run was on her left leg instead of her right.
Eve geldiğinde annemin çorap kaçığı sağ yerine sol taraftaydı.
Dad's home! Come on, Mom!
Hadi anne, neden acele etmiyorsun?
Then he went home... killed Mom and hanged himself.
Sonra eve gitmiş annemi öldürmüş ve sonra da kendini asmış.
My mom's name is Wen, this is my grandpa's home
Annemin adı Wen, Burası Büyük babamın evi!
Mom's home.
Annem evde.
- Mom's not coming home?
- Annem eve gelmiyor mu?
What's Mom going to eat when she comes home?
Annem eve gelince ne yiyecek?
Mom's not home.
Annem evde değil.
After that, my mom stayed home to take care of me.
ondan sonra annem evde kalıp bana bakmış
You`re old enough to hear things straight. I don`t really think you know what`s wrong with your mom, or what I`ve paid to keep her at home instead of sending her away.
bazı şeyleri direk olarak duyabilecek kadar büyüksün annenin sorununun ne olduğunu gerçekten bildiğini sanmıyorum
I also see my mom's home.
- Sizi bu iş için kim tuttu?
Mom, guess who's coming home for dinner.
Anne, bil bakalım akşam yemeğe kim geliyor.
Mom look it's time to go home.
Anne bak artık evine dönmen gerek.
Well, I was, but Robby's mom came home in a bad mood. She said something about "no movies, no Tupperware."
Bir bakım evinin kalitesini düşürmüştük.
Mom's home.
Annem geldi.
Well, I was, but Robby's mom came home in a bad mood.
Öyleydi, fakat aksilik işte Robby'nin annesi eve geldi.
- Mom's home?
- Annem eve mi geldi?
- Mom, Dad's home!
Babam geldi. Anne, babam geldi.
MRS. MACKELROY, MY MOM SAYS TO TELL YOU SHE'S NOT HOME.
Bayan Mackelroy, annem size evde olmadığını söylüyor.
- She sure is in a good mood. - She's excited about Mom coming home. Yeah.
Annesinin geri dönüşü konusunda çok heyecanlı.
Hi, Mom. Where's Dad? He should have been home by now.
Anne merhaba, babam eve gelmedi mi daha?
Your mom should be home any minute with the tapes, and then, it's "Bundy night at the movies."
Bu kaliteli bir çorbanın başlangıç noktası.
When's Mom coming home?
Annem ne zaman gelecek?
Amy, when's mom coming home?
Amy, annem eve ne zaman gelecek?
Mom's home!
Anne geldi!
Her mom got custody. The day after her dad was executed, she ran away from home.
- Burada anlatılana göre 18 yaşındayken orduya yazılmış.
Mom, Al's not home yet.
Anne, Al hala eve gelmedi.
I get enough of this at home from my mom's friends.
Bu muameleyi evde annemin arkadaşlarından da yeterince görüyorum.
Well, about 20 minutes into it, Mom and Grandma's come home.
20 dakika geçmeden annesiyle büyükannesi geldi.
My mom's by herself in a nursing home.
Annem tek başına bir bakım evinde.
One time, he arranged this thing that he took this chick home... an ugly bitch, he did with her what he did, then he woke up his dad : "Hey dad, get over here, there's a fine lady let's not wake up mom." Their mom was religious and everything, so...
Bir gün, bu işi ayarladı, bir kızı eve getirdi. Çirkin bir fahişeydi, onunla ne yaptıysa yaptı, sonra... babasını uyandırıp : "Hey baba gel aşağıda güzel bir kız var.. ama annemi uyandırmayalım" dedi.
Kel, tell Mom I'll be home in a couple of days and to buy some food because I'm gonna be hungry.
Kell, anneme söyle ben bir kaç güne dönerim. Bir de söyle yiyecek alsın çünkü içimden bir ses açıkmış olabileceğimi söylüyor.
Mom's not gonna be home for another four hours, is she?
Ama annenin eve gelmesine daha 4 saat var.
Who's home, Mom or Dad?
Evde kim var? Annen mi, baban mı?
Hey, it's morning, and Mom and Dad aren't home yet.
Hey, sabah olmuş, ve annemle babam daha eve gelmedi.
Maybe you should talk to Mom when you return home.
- Annene gittiğinde, bunu ona da sormalısın.
What's my mom going to say, man? When I go home?
- Annem eve gittiğimde ne diyecek?
Get out of your mom's home.
Anın evinden çık.
Assuming Mom's still out of the picture Children and Family Services will find her a foster home.
Anne hala ortada yoksa Çocuk ve Aile Hizmetleri ona bir yuva bulacak.
Plan A, I drive to a jewelry store, steal a necklace, shoot my way out and get back here before your mom gets home.
Ben bir mücevher mağazasına gideceğim, bir kolye çalacağım ışık hızıyla hareket edip anneniz eve gelene kadar geri döneceğim.
Mom's home.
Anneniz geldi.
You better straighten up because Mom's home.
Toparlansan iyi olur çünkü annemizin evine geldik.
I want to go home to mom's.
Annemin yanına gitmek istiyorum!
He's happy to be home, Mom.
Evde olduğu için mutlu anne.
Blayne's mom told the school he never came home.
Blayne'in annesi okulu aradı. Dün gece eve dönmemiş.
With your father's work problems and your mom... drinking, maybe home isn't the best place to be studying.
Babanın iş sıkıntısı ve annenin... içki sorunu, belki de evde istediğin gibi çalışmanı engelliyordur.
Sometimes I think my mom would like me to stay home in a wheelchair with a tube down my throat. She's always worrying. I feel sorry for her.
Bazen, tekerlekli sandalyede boğazıma bir tüp bağlanmış ağlarken, annemin evde kalmamı istediğini düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]