Not so much anymore tradutor Turco
76 parallel translation
Not so much anymore.
Artık fazla değil.
Not so much anymore
Eskisi gibi değil.
Yeah, not so much anymore.
- Eskisi kadar çok değil.
It used to be, not so much anymore.
Artık o kadar değil.
- Not so much anymore.
- Artık fazla sarhoş değilim.
Not so much anymore, how come?
Artık gelmiyorsun, neden?
Probably not so much anymore.
O kadar da değil.
Not so much anymore.
Artık değilim.
They used to use silver leaf to gild statues on rooftops, but not so much anymore, although sometimes silver leaf is used in food and drink.
Gümüş folyolar heykelleri kaplamak için kullanılırdı ama artık kullanılmıyor. Gerçi bazen yiyeceklere de katılıyor.
Not so much anymore, but still, be careful.
Artık pek fazla değil ama, yinede dikkatli olmalısın.
And he's really not so much anymore.
Artık eskisi kadar uyuz değil.
so is there--is that- - you have a mate then probably, is what- - uh, not so much anymore.
Yani o zaman - Muhtemelen bir eşiniz var - Artık pek yok.
Well, not so much anymore.
Artık pek sevmiyorum.
Not so much anymore because they're, uh, they're older, but with my, uh, youngest, yeah, I still do.
Artık pek fazla konuşmuyoruz, büyüdüler ama en küçük olanıyla, evet konuşurum.
Not so much anymore.
Artık pek fazla sayılmaz.
Not so much anymore.
Artık söylemiyor.
I was blind. Not so much anymore.
Artık o kadar değilim.
Not so much anymore.
Şimdi pek öyle sayılmam.
Though not so much anymore.
Ama artık pek öyle değil.
No, not so much anymore.
Hayır, artık çok değil.
Not so much anymore.
- Artık o kadar değil.
I mean, not so much anymore, though there are still those who wish my people harm and those who advocate for the restoration of white supremacy in the land.
Şimdi o kadar da gerekli değil. Ama hâlâ benim halkıma zarar vermek isteyen ve bu topraklara beyazların üstülüğünü geri getirmeyi destekleyen insanlar var.
Not so much anymore, unfortunately.
Maalesef artık öyle uyuyamıyorum.
Not so much anymore.
Eskisi kadar olmuyor.
No, not so much anymore.
Hayır, artık çok fazla hissetmiyorum.
Not so much anymore, but we still remember.
Artık eskisi kadar değil ama hala hatırlıyoruz.
Maybe you have changed so much that you do not love me anymore.
Belki artık beni sevmeyecek kadar çok değişmişsindir.
You know, one day you're processing, the next day you're not so much processing anymore.
Bilirsin, bir gün işlersin. Ertesi gün artık daha fazla işlemezsin.
I think who I am, you know, what I've been... not working so much anymore.
Pek fazla ise yaramiyor artik.
Oh. Maybe it's not hurting so much anymore.
Galiba artık o kadar acımıyor.
I'm not playing anymore Anybody makes so much -
Oyun oynamıyorum. Herkes çok yapabilir —
I feel so much better about things now. The application's not freaking me out anymore.
Başvuru faslı beni artık korkutmuyor.
I mean, I used to be an athlete... not so much anymore.
- Komik.
I mean, it might be kind of refreshing to not rely on my powers so much anymore, you know.
Çok artık benim güçler güvenmek değil, biliyorsun Yani, bu tür ferahlatıcı olabilir.
You're not at the inn anymore and the chieftain's pretty noisy, so... ben, you're doing too much.
Otel olmaz Chieftain de çok gürültülü.. Ben, benim için çok uğraşıyorsun.
Not so much anymore.
O kadar çok değil.
I'm not sure I care so much about the key anymore...
Artık anahtarı istediğimden emin değilim.
Rock salt's not so much fun anymore, is it?
Kaya tuzu artık çok eğlenceli değil değil mi?
Anyway, she's, uh she's there for him when he need, when he needs her not so much for himse ] f anymore but, you know, for others, like yourself, as a favor,
Herneyse, o, ah - - Ne zaman ihtiyaç duyarsa onun için orada oluyor. Kendisi için pek değil.
So maybe not so much with the buffets for you anymore.
Belki de seninle çok fazla açık büfeye gitmemeliyiz.
But I'm just spending so much time these days keeping my mouth shut and not talking about things and pretending that things aren't happening, and... and I just can't do that anymore, you know?
Ama bugünlerde çenemi kapatıp hiçbir şeyden bahsetmeyerek ve bir şey yokmuş gibi davranarak çok zaman geçiriyorum ve artık bunu yapamam.
Um, my dad found out about us, so I'm not really gonna be able to hang out with you much anymore.
- Mmm, babam bizim durumu öğrendi bu yüzden bundan sonra seninle takılamayacağım..
And suddenly, she's not so much of a little girl anymore. Don't - - Don't -
Sen de artık ona küçük bir kız gözüyle bakamıyorsun.
You're not so much of a coward anymore?
Artık öyle bir korkak değilsin demek?
Not playing so much anymore.
Eskisi kadar bir yerlerde çalmıyorum.
I don't do eventing anymore, so there's not much point in keeping a fancy show horse like that around.
Artık müsabaka yapmıyorum. Bu yüzden böyle güzel bir gösteri atını etrafta tutmanın bir anlamı yok.
I guess we've replaced so much of you over the years that you're maybe not you anymore, but you're healthy.
Sanırım yıllar içinde o kadar çok parçanı değiştirdik ki artık sen değilsin belki ama sağlıklısın.
I love you so much, but that's not your job anymore.
Seni çok seviyorum ama bu artık senin görevin değil.
But then again, you're not my patient anymore, and I'm not really much of a stickler for the rules, so... like I said before, not a date.
Ama sonra tekrar, artık benim hastam değilsin, ve ben gerçekten çok değilim Birkural için titiz, bu yüzden... gibi değil, bir tarih, daha önce söyledi.
But, well, now that I'm not around so much anymore,
Ama artık buralarda pek fazla yokum,
I've spent so much time confused and I'm not anymore, so I don't want to be with someone who's confused or- - or bi.
Uzun süre kafam karışıktı ama artık değil bu yüzden kafası karışık ya da biseksüel biriyle zaman harcamayı istemiyorum.
not sorry 22
not so much 570
not so bad 126
not so far 81
not so fast 809
not soon enough 36
not so close 24
not so hard 43
not so good 271
not so well 25
not so much 570
not so bad 126
not so far 81
not so fast 809
not soon enough 36
not so close 24
not so hard 43
not so good 271
not so well 25
not so loud 139
not so long ago 54
not someone 19
not so hot 16
not so 123
not so great 49
not so tough now 16
not so easy 32
not so tight 17
not so rough 19
not so long ago 54
not someone 19
not so hot 16
not so 123
not so great 49
not so tough now 16
not so easy 32
not so tight 17
not so rough 19
not so sure 21
not sure yet 68
not sure 411
not since 35
not sick 28
not surprised 43
not sleeping 30
not since yesterday 27
not surprising 75
not specifically 37
not sure yet 68
not sure 411
not since 35
not sick 28
not surprised 43
not sleeping 30
not since yesterday 27
not surprising 75
not specifically 37