Not so hot tradutor Turco
322 parallel translation
Not so hot either.
O da harika sayılmaz.
You're not so hot for putting in with me, are you?
Beraber çalışmaya çok sıcak bakmıyorsun, değil mi?
They're not so hot, either.
Pek de güzel olmadı.
Their arithmetic's not so hot, but just ask them how many minks make a coat.
Aritmetikleri o kadar da güçlü değildir ama bir de bir kürk için kaç vizon gerekir diye sorun.
Not so hot.
Çok sıcak değilmiş.
You've probably learned by now that I'm not so hot as a letter writer.
Mektup yazmadaki beceriksizliğimi muhtemelen anlamışsındır.
Not so hot, huh, when you haven't got the old green stuff going for you?
Pek sıcak gitmiyor, ha, yeşil mangırlar yanında yokken?
But not so hot on why
Ama "neden" konusunda ses çıkarmıyorsun
It's not so hot. At least it doesn't have an eye printed on the card.
Çok etkileyici değil ama kartında üzerinde bir göz yok.
That mine, Violeta is... not so hot, like a board.
Benim ki, Violeta ateşli değil, tahta gibi.
Maybe he's not so hot, but, you see, I'm Catholic.
Tamam, çok müthiş biri değildi... Ben Katoliğim, anlıyor musunuz?
Not so hot, really.
Çok da sıcak değil aslında.
Well, not so hot.
Pek hoş değil.
- Not so hot.
- Pek iyi değildi.
"B ) Not so hot, but I really cared about him ;"
"B ) Ateşli değildi ama kişi benim için önemliydi ;"
A and B : "Painful and degrading ; not so hot, but I really cared about him."
A ve B. "Acılı ve aşağılayıcı ; Ateşli değildi ama kişi benim için önemliydi"
"Not so hot, but I really cared about him." Was it Rob?
"Ateşli değildi ama kişi benim için önemliydi," Rob mu?
The snowman is ice cold, and the bear's not so hot. [Laughter]
Kardan adam buz gibi, ayı da pek sıcak değil. Lütfen.
When your tummy's not so hot
When your tummy's not so hot
Look, I'm - I'm not so hot at feelings.
Bak, his konusunda pek iyi değilim.
He's not so hot.
Pek de yakışıklı değilmiş.
Not so hot.
Hafif üşüyorum.
Not so hot.
Pek iyi değilim.
You know, these catalog boys, they're not so hot.
Bu katologdaki çocuklar pek o kadar seksi değiller.
Without you the Sahara's not so hot
Ve hatta Sahra bile buz kesti.
I mean, I'm not so hot on this touchy-feely stuff so that's why I never read the column.
Demek istediğim ben bu dokunaklı şeylere çok sıcak değilim.. bu yüzden onun köşesini hiç okumadım.
For a hotline, you're not so hot.
Bir acil çağrı hattı için, hiç de acil davrandığınız söylenemez.
- They're not so hot.
- O kadar da iyi değiller.
They're not so hot.
Pek ateşli olmazlar.
A life like that's not so hot.
- Pek eğlenceli olmayan bir hayat
Not so hot in this cold weather?
Bu soğuk havada iyi değil mi?
- Not so hot.
- Pek hevesli değil.
And this work were not quite so physically strenuous was hard enough specially during the hot summer days.
Fakat özellikle sıcak yaz günlerinde bu iş fiziksel olarak dayanılacak gibi değildi.
But I'm not going to get one, so we'll have to forget about Jackie's Hot Spot and the Blue Devil and all the rest.
Ama bitane bile olmadı... Bu yüzden Jackie'nin Sıcak Mekanı'nı, Mavi Şeytan'ı ve diğerlerini unutmamız gerek.
After putting out the fire the ground was so hot, I had to throw a lot of water for cooling, if not, the temperature was so high that oil burn again.
Yangını söndürdükten sonra, zemin o kadar sıcaktı ki soğutmak için baya su atmam gerekiyordu yoksa petrol tekrar yanıyordu.
I hope I'm not bothering you, but it's so hot, I was just cooking.
Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur, ama öyle sıcak ki ter içinde kaldım.
It was not for the almost inexistent one Chinese Air Force, but so that the sensation of the war if it always kept hot.
Bu durum Çin'in, neredeyse olmayan hava gücüne karşı bir önlem değil savaş hissiyatını canlı tutmak için yapılan bir eylemdi.
But believe it or not You won't find it's so hot
Ama inanın bana Paranız yoksa
Excuse us if we're not dressed but it was just so hot outside that we felt we just had to take a dip in the pool.
Kılığımızı mahzur görün ama dışarısı çok sıcaktı. Havuza bir dalalım istedik.
- We did not do so hot.
- Pek iyi değildik.
You're not so hot.
O kadar da sıcak değilsin.
Oh, baby, not so quick, you're making me hot.
Bebek acele etme, beni heyecanlandırıyorsun.
It's not that. I don't feel so hot.
Sorun bu değil.. Sıcak hissetmiyorum..
I'm not feelin'so hot.
Kendimi havamda hissetmiyorum.
But I'm not due for a couple of weeks, since you're so hot on the subject.
Merak ediyorsan, İki haftadan önce reglimi beklemiyorum.
They say you should not drink alcohol when it's so hot.
Çok sıcakken alkol almaman gerektiği söylenir.
I'm not so hot myself.
Ben de iyi berecemem.
What the hell it is? Not even a tree It's so hot
Ne sıcak, dinlenecek tek bir gölge yok!
If they're so hot, how come they're not tearing up the charts, babe?
Madem o kadar sağlamlar neden müzik listelerinde değiller bebeğim?
You're not so full of hot air, after all. Hey...
Tüm bunlardan sonra, o kadar da martaval okuyan biri değilmişsin.
I know you're probably not feeling so hot, but we need something from you.
.. muhtemelen pek iyi değilsin, ama senden bir şeye ihtiyacımız var.
not sorry 22
not so much 570
not so far 81
not so bad 126
not so fast 809
not soon enough 36
not so close 24
not so good 271
not so well 25
not so hard 43
not so much 570
not so far 81
not so bad 126
not so fast 809
not soon enough 36
not so close 24
not so good 271
not so well 25
not so hard 43
not so loud 139
not so long ago 54
not so much anymore 20
not someone 19
not so 123
not so great 49
not so tough now 16
not so easy 32
not so rough 19
not so tight 17
not so long ago 54
not so much anymore 20
not someone 19
not so 123
not so great 49
not so tough now 16
not so easy 32
not so rough 19
not so tight 17
not so sure 21
so hot 117
hotel 156
hotels 72
hotter 30
hotch 252
hot dog 94
hot diggity 17
hottie 29
hotshot 107
so hot 117
hotel 156
hotels 72
hotter 30
hotch 252
hot dog 94
hot diggity 17
hottie 29
hotshot 107