Once was enough tradutor Turco
220 parallel translation
Once was enough for me I hate the lice and the stench!
Bir kere gitmek bana yetti. Bit ve kötü kokulardan nefret ediyorum!
Once was enough?
Bir kez kâfi mi?
And once was enough.
Ve bir kere yeterli.
- Once was enough.
Bir kez yeterli oldu.
Being stunned once was enough.
Bir defa bayıltılmak yeter.
And once was enough!
Ve bir kere yetti!
No, once was enough.
Hayır, tek sefer yetti.
And to think that I was once foolish enough to believe that you rather liked him.
Ondan hoşlandığınıza inanmakla ne aptallık etmişim.
Before doing this, however, Henry wrongfully took possession of his father's dress clothes... including $ 20 which Uncle Randolph was negligent enough to leave in his pocket.
Lakin, bunu yapmadan önce Henry yanlışlıkla Randolph amcamın ihmalkar bir şekilde davranıp cebinde 20 dolar unuttuğu babasının gece kıyafetini almış.
- Your name is Ivers... the same as your mother's was, before she was stupid enough to marry...
- Soyadın Ivers. Aynı o adamla evlenme aptallığını göstermeden önce annenin...
My new employment was humble enough but I had to test the rungs of the ladder before I could climb it.
Yeni işverenim yeterince alçakgönüllüydü. Ancak tırmanmadan önce merdivenin basamaklarını denemem gerekiyordu.
I knew a man that worked at night once, he was a robber Tommy, that's enough
Sonra büyük bir kamyon geldi ve biri dışında hepsini öldürdü.
He was good enough for you once.
Zamanında o senin için yeterliydi ya.
Mark, going out with you once was harmless enough.
Mark, seninle bir defa çıkmam yeterince zararsızdı.
Wasn't it enough for you that she was married before?
Onun daha önce evlenmiş olması senin için yeterli değil mi idi?
Once there was enough of everything here.
Bir zamanlar burada yeterince yemek vardı.
I was healthy enough a half hour ago... or do people look different to you when they're not horizontal?
Yarım saat önce yeterince sağlıklıydım ama yoksa insanlar yatay vaziyette değilken gözüne farklı mı görünüyor?
There was once a man who made enough money to buy a rope and hanged himself!
Bir zamanlar bir adam varmış ip alacak kadar para biriktirince kendini asmış.
I was stupid enough to sleep with him once casually.
Bir keresinde tesadüfî bir şekilde kendisiyle yatma ahmaklığını yaptım.
John, it ain't something I like to talk about but I was married once, and once is enough for any man.
John, hakkında konuşmaktan hoşlanmadığım bir konu ancak bir keresinde evlenmiştim, ve bir erkek için bir keresi yeterli.
A month ago, you didn't think I was man enough.
Bir ay önce yeterince büyümediğimi düşünüyordun.
You once told me a cup of fresh water was enough to drown a sheep, right?
Bir defasında bana bir bardak suyun bir koyunu boğmaya yeteceğini söylemiştin, değil mi?
Everything is so weird tonight It was weird enough when Ruo Yu went insane two years ago
Bu gece herşey çok tuhaflaştı 2 sene önce Ruo Yu'nın deliye... dönmesi kadar tuhaf
I'm telling you this because I think you're in a simmilar position like I was long ago but my friend, you're not that young as I was back than you're old enough to know better, pull yourself together confess it and I swear whatever you tell me, will remain within these 4 walls...
Bunu sana söylüyorum çünkü şu an benim yıllar önce içinde bulunduğum durumdasın. Ama dostum, sen benim o sıralar olduğum gibi genç değilsin. Durumu daha iyi kavrayıp, akıllı davranacak kadar yaşın var.
That dump, of all places. I was only there once, and that was more than enough. Definitely.
o köhne berbat yer... tek bir kere gittim oraya o bile yetti, kesinlikle
I just kept telling myself that once he was here, he'd be close enough to kill.
Kendime sadece şunu söyleyip durdum : Bir kez buraya geldiğinde kendisine onu öldürecek kadar yakın olacağım.
See, nobody was ever good enough for me before, you know, because I kept comparing everybody to you.
Daha önce kimse benim için yeterince iyi değildi... çünkü herkesi seninle karşılaştırıyordum.
So first.. it was kind of a like wrestling match.. .. which was awful enough because..
Önce bir çeşit güreş müsabakası gibiydi fazlasıyla korkunçtu çünkü şiddet içeriyordu.
Once I was in debt, I was in debt so much... that with all the deductions she took out of my allowance... I didn't even have enough money to pay for taxis.
Bir keresinde öyle borca girmiştim ki harçlığımdan yaptığı tüm kesintilerden sonra taksi tutacak param bile kalmadı.
Three weeks ago, Providence was a sane enough place.
Üç hafta önce, Providence makul bir yerdi.
Once was bad enough, but twice?
Bir kere yapman yeterince kötüydü ama iki kere yaptın.
Once in a while I was lucky enough to stumble on the right trail and discover a few little keys which worked very nicely in a few little locks.
Bir keresinde yeteri kadar şanslıydım. Doğru iz yanlış çıkmıştı. Ve bazı küçük kilitleri açmaya yarayan... küçük anahtarlar bulmuştum.
And it was hard enough to bury her once.
Onu zaten bir kez gömmek çok zor oldu.
The two of you... have been dating long enough for you to have slimed your way into her panties... and I'm sure you did just that at least once or twice... in my own house, probably while I was at home.
İkiniz onun pantolonunu sıyıracak kadar uzun süredir çıkıyordunuz,... ve eminim ki, bunu bir-iki kere yaptın benim evimde, muhtemelen de ben evdeyken!
A good man once told me that life goes by... faster than summer vacation, and he was right, and one day you'll be old enough to understand that.
Bir keresinde iyi bir adam bana şöyle demişti hayat, yaz tatilinden daha hızlı geçip gider. Ve haklıydı. Bir gün bunu anlayacak kadar büyüyeceksin.
That's funny- - I was just thinking they weren't green enough.
Komik, ben de az önce yeterince yeşil olmadığını düşünüyordum.
I was too polite to say that before. But then you spied on me, you stalked me, you badgered me, you poured Yoo-Hoo down my Dockers, you crunched my hand, and then, as if all that was not enough, you burned down my newsstand, my livelihood, a gift to me from my beloved uncle, may he rest in peace!
Daha önce kibarlık edip bunu söylemek istememiştim ama beni gözetledin, peşime düştün, başımın etini yedin, üstüme çikolatalı süt döktün, elimi ezdin ve sonra bütün bunlar yetmezmiş gibi. gazete bayiimi yani ekmek teknemi yaktın!
He was bitch enough to let the cops take him, file lawsuits after he let them do it.
Önce polislerin onu almasına izin verecek... ve daha sonra arkalarından dava açacak kadar kancıktı.
The constant reminder that your brother is destined to be ruler just because he was lucky enough to be born first.
Onu değişmez bir şekilde hükümdar olma hakkı sadece, ilk önce doğmuş olma şansıdır.
Um... not enough time had elapsed for it to be considered a missing persons case before the girl was found the following morning.
Kızın önceki sabah bulunmasından önce henüz olayın kayıp statüsüne alınması için yeterince zaman geçmemişti.
Once we felt it was safe, we put enough information out there... to let your people find you.
Güvenli olduğuna kanaat getirdikten sonra adamlarımızın seni bulabilmesi için gereken bilgileri sızdırdık.
But it was up to Shakaar and he stared at me for a long time before he decided I was big enough to carry a phaser rifle after all.
Ama Shakaar kadar oldu Fazer tüfeği taşımak için yeterince büyük olduğuma karar vermeden önce uzun bir süre gözlerini bana dikti.
You said you were gonna be out before I went to Des Moines where hopefully I was gonna sell enough shoes to make the rent.
Ben bu sabah umutla kiramı çıkarabilmek için yeterli ayakkabı satacağım Des Moines'e gitmeden önce erkenden buradan ayrılacağız demiştin.
Losing your kid once wasn't enough, was it?
Çocuğunu bir kez kaybetmek, yetmedi mi?
He was gracious enough to spare me a few words, as if the Hamleys hadn't been in the county four centuries before his lot were ever heard of.
Benimle birkaç laf etme nezaketini gösterdi, sanki onun adı duyulmadan çok önce Hamley'ler bu topraklarda yüzyıllarca yaşamamışlar gibi.
Isn't it true, in one of those readings of yours when you were doing your ESP, you told Valerie Barksdale that Donnie was an insecure redneck and he wasn't really crazy enough to kill anybody?
Bundan birkaç hafta önce, ne kadar doğru bilmiyorum ama sözde mesleğinizi icra ederken Valerie Barksdale'e Donnie'nin aslında güvensiz biri olduğunu ama birini öldürecek kadar çılgın olmadığını söylediniz mi?
Ok, first he was assigned a space in C Lot, right? But that wasn't good enough for him.
İlk önce C Bölümünde terfi etti ama bu Connelly'e yetti mi hayır....
Two days ago, I was worried it wasn't hidden well enough.
İki gün önce çok iyi gizlemedik diye endişe ediyordum.
Before I was picking up trophies... I was 425 grand down... to men nasty enough to
Kupalara adam seçmeye başlamadan önce... yeterli kez... 425 kez milli olmuştum- -
Once my paper was circulated, the people who read my paper would naturally enough find a reference to Eric's paper and read that as well.
Bir keresinde benim bildirimim dolanmıştı ortalıkta okuyan insanlar doğal olarak Eric'in bildirimini referans gördüler ve onu da okudular
I was hoping that once we got enough of him together that he would be able to tell us how to do the rest.
Yeterince parçasını bir araya getirdiğimizde geri kalanını o bize söyler diye umuyordum.
enough 5528
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
enough about me 63
enough chitchat 25
enough now 40
enough of this 129
enough talking 31
enough's enough 35
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
enough about me 63
enough chitchat 25
enough now 40
enough of this 129
enough talking 31
enough's enough 35
enough of this shit 25
enough talk 56
enough with the 22
enough already 193
enough games 17
enough of this nonsense 22
enough of that 96
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
enough talk 56
enough with the 22
enough already 193
enough games 17
enough of this nonsense 22
enough of that 96
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
once and for all 239
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once is enough 17
once in a while 156
once a month 91
once a day 16
once there 37
once you're inside 16
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once is enough 17
once in a while 156
once a month 91
once a day 16
once there 37
once you're inside 16
once before 22
once that's done 19
once you're in 33
once that happens 28
once a year 76
once you do 17
once inside 39
once in 16
once every 16
once that's done 19
once you're in 33
once that happens 28
once a year 76
once you do 17
once inside 39
once in 16
once every 16