She came tradutor Turco
8,956 parallel translation
She came up with polio, and science didn't have a problem interfering with that.
Çocuk felcine çözüm buldu ve bilim bu müdahaleyi sorun olarak görmedi.
What made you think of her? She came into the office today.
- Bugün ofisime geldi.
Which means our killer was in here when she came home.
Yani bu, kadın eve geldiğinde katil zaten evdeydi demek oluyor.
Look, look, look, she came to me, okay?
Bakın. O bana geldi, tamam mı?
She did the same thing to me The moment she came into this palace.
O saraya girdiği anda o da bana aynısını yaptı.
She came out of nowhere in the last year as a recording star.
Geçen yıl birden bir plak yıldızı olarak ortaya çıktı.
So, she came to resent Andy... but she was afraid of Andy.
O yüzden Andy'ye içerlemeye başladı ama Andy'den korkuyordu.
She came to my place and... and she was beat up.
Benim evime geldi, fena halde dayak yemişti.
She came onstage and you had this overwhelming, emotional feeling coming from the audience just because she was there.
Sahneye çıktığında dinleyicilerden sırf o orada olduğu için inanılmaz bir duygu akışı olurdu.
We all lining up and we're seeing Lady Diana come on the pitch and she came up to us and I went, "Can I have a kiss, please?"
Sıralandık ve Lady Diana'nın sahaya geldiğini görüyorduk bize doğru geldi ve, "Bir öpücük alabilir miyim, lütfen?"
She came in here shrieking at me, after I was almost gunned down.
Bana bağırmaya buraya geldi sonra az kalsın vuruluyordum.
She... She came... She came looking for revenge for what we did to her man, just like you said, and I put her on a plane out of the country.
Dediğin gibi, adamına yaptıklarımız için intikam almaya geldi ve onu ülkeden çıkan bir uçağa koydum.
The Woman who stopped by... wanting to vvork... She came back later.
Çalışmak için gelen kadın daha sonra yine geldi.
She came to me first. And not you, that's it.
İlk önce sana değil de bana geldi.
She came to me, not you, and that's got you all kinds of pissed off.
Bana geldi, sana değil, ve bu da seni deli etti.
He was fine and whole, till she came.
O gelene kadar tamdı.
I found you here because The woman you helped Mentioned she came to the convent
Seni burda buldum çünkü yardım ettiğin kadın rahibelere gelip çocuğu için dua etmelerini istemiş.
But eventually, she came back to school. And she made the next ten years of my life miserable.
Ama sonunda okula yine döndü ve hayatımın sonraki 10 senesini eziyet haline getirdi.
Look, Justine- - she came over and broke up with me.
Justine gelip benden ayrıldı.
She came home.
Eve geldi.
She came to me and talked about the silver.
Bana geldi ve gümüşten bahsetti.
Anyways, a couple weeks back, she came in as a walk-in at the safe house in Baltimore and gave us satellite access into Ar Rissalah.
Neyse, iki hafta öncesinde Baltimore'daki güvenli eve gelip bize Ar Rissalah'a ulaşabileceğimiz uydu erişimini vermişti.
She came back hours later, all smiles.
Saatler sonra gülerek geri döndü.
She came to the door and signed for the package.
Lucy de kapıya gelip imza atarak paketi almış.
Hell, after all this time, I'd even take an ugly one, assuming she came with a paper bag.
Hele bu kadar zamandan sonra kese kağıdı takan çirkin bir kıza bile razıyım.
When she came home, what kind of sandwich did she have?
Eve geldiğinde ne sandviçi yedi?
She came to my house a few days ago.
Birkaç gün önce evime geldi.
No, in fact, she came on to me.
Hayır, işin aslı, o bana geldi.
Right after she came back.
- O geri döndükten hemen sonra.
Which is when she came to me for help.
Bu yüzden yardım etmem için bana geldi.
Seemed a bit upset when she came in.
Geldiğinde biraz üzgündü sanki.
One day, I was watering the horses... She came quietly into the stables, hop! she climbed on top of me and rubbed her cunt against my nape.
Bir gün, atları sularken sessizce ahıra geldi ve aniden üzerime çıkıp kukusunu enseme sürttü.
Well, she's acting a lot like Emma did when she first came here.
Peki, ilk buraya geldiği zaman Emma nasıl davrandıysa öyle davranıyor.
and she had a boyfriend who called her "Niña," and "Simone" came from the French actress Simone Signoret.
Kendine "Niña" adını taktı, yani, "küçük kız" ona "Niña" diyen bir sevgilisi vardı "Simone" da Fransız oyuncu Simone Signoret'den alınmıştı.
Nina came to the table and sat, and I was eating a hamburger plate, and there were fries, and she dipped into them.
Nina masaya gelip oturdu, ben de hamburger tabağı yiyordum... 2006'DAKİ RÖPORTAJDAN... patates de vardı, tabağa daldı.
On the other hand, she was very well aware that in Africa, no money came in.
Öte yandan Afrika'da hiç para kazanmadığın farkındaydı.
She, uh, came in with ex-wife number two after you left.
Sen gittikten sonra iki numaralı eski karınla beraber geldi.
I'm telling you, she went into the bathroom and never came out.
Diyorum size. Tuvalete girdi ama çıkmadı.
She must've left when Linus came in.
Linus geldiğinde dışarı çıkmış olması lazım.
She did? Mm-hmm. Well, maybe I came off that way, but I didn't mean to.
Bunu mu söyledi? Şey, belki arada yoldan çıkmışımdır ama asla bunu isteyerek yapmadım.
Because if the rash came back, what she needs to - - Shut up, please?
Kızarıklık geri geldiyse... Susar mısın lütfen?
Then this woman came, said she could help.
Sonra bu kadın geldi, yardım edebileceğini söyledi.
She just flipped her humanity switch, came back to the dorm, and took all of her clothes and thank you notes and just left town?
Öylece insanlığını kapattı yurda geldi, tüm kıyafetlerini ve teşekkür notlarını alıp kasabayı terk mi etti?
Justine came out to me when she was 16 years old.
Justine 16 yaşındayken bana açıldı.
Okay, one of my deputies just stopped by Twain's. She said a man came in, a stranger.
- iki kişi yardımcılarımdan birine söylemiş Elaine çalışırken yabancı bir adam içeri girip, kayıp çocukla ilgili bir şey söylemiş
She thinks Kit came back different this time.
Kit'in bu sefer bir başka döndüğünü söyledi.
Dierdre and she used to be best friends until Alexis came along and showed her what... can I be frank... a crazy-ass bitch Dierdre was.
Alexis gelene kadar o ve Dierdre en iyi arkadaşlardı. Alexis ona herşeyi gösterene kadar. Onun ne kaçık bir sürtürk olduğunu gösterene kadar.
Local police rousted her, and she said that the call actually came from her ex-husband Gary.
Yerel polis onunla görüşmüş ve kadın, aramayı yapanın eski kocası Gary olduğunu söylemiş.
- Mr. Fraunces, Aminata told me how generous you were when she first came
- Bay Fraunces Aminata bana New York'a ilk geldiğinde ne kadar cömert olduğunuzu anlattı.
Four years ago, a woman came into the precinct, said she'd come across a little boy wandering alone in Lynn Park.
Dört yıl önce bir kadın karakola gelmiş ve Lynn Park'ta başıboş gezen küçük bir çocuk gördüğünü söylemiş.
Well, there must be some reason she's the only one who came back.
Bir tek onun geri dönmesinin bir sebebi olmalı.
she came back 47
she came to me 61
she came here 21
she came in 21
she came home 17
she came to see me 23
camera 269
cameras 133
came 33
cameron 871
she came to me 61
she came here 21
she came in 21
she came home 17
she came to see me 23
camera 269
cameras 133
came 33
cameron 871
camel 60
cameraman 36
camelot 26
camels 27
camera shutter clicks 92
camera clicks 41
camera shutter clicking 109
camera clicking 22
camera two 34
cameras clicking 16
cameraman 36
camelot 26
camels 27
camera shutter clicks 92
camera clicks 41
camera shutter clicking 109
camera clicking 22
camera two 34
cameras clicking 16