English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Sincerely

Sincerely tradutor Turco

1,301 parallel translation
Sincerely yours, Edward French. "
Saygılarımla, Edward French. "
"Sincerely yours, Edward French."
"Saygılarımla, Edward French."
Sincerely, William J. Bowerman.
Sevgilerle, William J. Bowerman.
Sincerely, The Guy on the couch.
Sevgiler, Kanepedeki adam.
Sincerely, Gary Hallet Special Investigator. "
Saygılarımla, Gary Hallet Özel Detektif. "
"Yours very sincerely and respectfully,"
"En içten saygılarımla."
I sincerely wish that we had a place for all of you, but that's not the case.
Samimiyetle söylüyorum ki hepiniz için bir yerimiz olsun isterdim. Ama durum böyle değil.
I mean it was something he believed sincerely and deeply but of course he was a politician too and he was a Republican politician and the soft on Communism issue was hurting the Democrats and of course he used it.
İçten ve derinden inandığı bir meseleydi ama aynı zamanda kendisi de bir politikacıydı ve Cumhuriyetçi politikacıydı, Komünizm meselesinde yumuşak olmaları Demokratlara zarar vermekteydi ve o da haliyle bunu kullandı.
"Yours sincerely, Miss Sarah Downie."
"Saygılarımla. Bayan Downie"
"Sincerely, Anna Persson."
"Sevgiler, Anna Person."
- Sincerely?
- Samimi mi söylüyorsun?
Yeah, I sincerely do.
Evet, çok samimi söylüyorum.
I sincerely hope so.
Umarım öyle olur.
Unless I'm mistaken, and for once, I sincerely hope I am, there are three Romulan warbirds on an intercept course.
Eğer hata yapmadıysam, ve bir seferliğine, umarım hata yapmışımdır, kesişme rotamızın üzerinde, 3 tane Romulan savaş kuşu var.
No, no, I sincerely doubt it.
Hayır, hayır, buna gerçekten ihtimal vermem.
Do you think if a man sincerely repents on what he done wrong that he might get to go back to the time that was happiest for him and live there forever?
Sence, bir insan, yaptıklarından gerçekten pişmanlık duyarsa en mutlu olduğu zamana geri dönüp sonsuza dek orada yaşar mı?
Another time perhaps Yours sincerely...
Başka bir zamana belki.
- She, so I sincerely doubt it.
- Robbins, bir kadın. Sanmam.
Enclosed please find the current semi-annual statement, Yours sincerely
"İlişikte altı aylık hesap özeti gönderilmiştir, saygılarımızla..."
"Your Majesty, " The United States sincerely appreciates " your generous offer to help end this tragic conflict.
Majesteleri, Birleşik Devletler, bu trajik savaşı durdurmaya yardımcı olma teklifinizi takdir etmektedir.
I want to thank each of you for your generous support, and I sincerely hope that you enjoy the concert.
Her birinizin cömert desteği için size ayrı ayrı teşekkür ediyor ve konserden zevk alacağınızı umuyorum.
Sincerely, Javier Orilla.
Sevgilerimle, Javier Orilla.
I remember but... It was for people really, sincerely in need,
Anımsıyorum da... bu gerçekten ihtiyacı olan insanlar içindi.
You haven't replied lf she comes to me, being sincerely rueful, then I'll surely accept her
Eğer o bana gelirse, doğruca, saygıyla O zaman, onu kabul ederim elbette Hey!
And I'm sincerely relieved to hear it.
Bunu duyduğuma çok sevindim.
Do you know, I sincerely believe you require physical restraints.
Biliyor musun, senin kesinlikle zincirlenmen gerektiğine inanıyorum.
Sincerely, A. Spooner. "
Saygılarımla, A. Spooner. "
I tried sincerely to give it up... But I have brought us only trouble.
Gerçekten bırakmaya çalıştım... ama sadece bize bela oldu.
"yours sincerely, Saint Paul."
Saygılarımla, Aziz Paul. "
I sincerely hope things turn out for you.
Sizin için işlerin yoluna gireceğini umuyorum.
Yours sincerely, Paul.
İçten sevgilerimle, Paul.
And I think he sincerely believes that this is a mistake.
Ve bence o da bunun bir hata olduğuna gerçekten inanıyor.
Sincerely.
İçtenlikle.
I'm sincerely happy for both of you, believe me.
İkiniz adına da çok seviniyorum, inan bana.
Sincerely yours, Mark Twain
...... Saygılarımla, Mark Twain
She said that her husband sincerely apologized for raping her... and that was the first time in their marriage that he had done so. Objection.
Kocasının ona tecavüz ettiği için içtenlikle özür dilediğini ve bunu evliliklerinde ilk kez yaptığını söyledi.
In the interim... I sincerely hope you acquire some professionalism.
Bu arada biraz profesyonellik kazanmanızı, yürekten umarım.
To destroy him, we must love him sincerely.
Onu yok etmek için, içten sevmeliyiz.
sincerely, Governor Fuckhead. "
Saygılarımla, Vali Bok Kafa. "
- I sincerely doubt it.
İçtenlikle ondan kuşkulanıyorum.
There's so many men who prey on beauty. And not sincerely either, but in cruel ways, just for the conquest.
Üstelik içten bir şekilde de değil, zalimce, yalnızca fethetmek için.
Yes yes, sincerely happy.
Evet evet, gerçekten mutluyum.
Not at all. I'm sincerely happy for you!
Hiç de bile, cidden senin için sevindim!
You see! They play sincerely.
Buraya dostluk maçı için geldiler.
I sincerely thank you
Size bütün içtenliğimle teşekkür ederim.
I hope what your hands grab will, I sincerely hope, be
Umarım elinde tuttuğun,... bütün içtenliğimle umarım ki,
I mean it very sincerely.
Çok ciddi söylüyorum.
Sincerely, Alan from Earlmont. "
Saygılarımla. Earlmont'tan Alan.
Sincerely, Thénardier. "
... yoksa gelip onu almanız gerekecek. Saygılarımla, Thenardier.
I sincerely hope not, sir.
Söylememelerini içtenlikle dilerim efendim.
Sincerely, Mrs. John Hontvedt. "
Saygılarımla, Bayan John Hontvedt. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]