English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / So here we are

So here we are tradutor Turco

1,628 parallel translation
So here we are.
İşte baş başayız.
So here we are, just like old times.
Buradayız işte. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Truth be told, uh, Mr. Blauner isn't officially a missing person but his fiancée has a cousin at the mayor's office, so here we are.
Aslında Bay Blauner resmen kayıp sayılmaz ama nişanlısının belediyede bir kuzeni var, o yüzden buradayız.
So here we are.
İşte geldik.
So here we are. Where you first met me.
İşte benimle ilk tanıştığınız ana geri döndük.
Okay, so here we are.
Pekala, işte geldik.
But here's what Julia really taught me. So here we are.
Fakat Julia'nın bana asıl öğrettiği şey yemek yapmak.
So here we are.
Ve işte buradayız.
So here we are.
İşte buradayız.
What a guy. Father, we are so glad you're here.
Kaç Polonyalı zaman makinesi tamir etmiştir acaba?
" Dear Tess... We are so glad here to heard your news.
" Sevgili Tess, burada hepimiz duyduğumuz haberlere çok sevindik.
Now, see here, gentlemen. Let's take a deep breath, shall we? You see, I'm a pacifist by nature, so those weapons are not just- -
Neden derin bir nefes alıp rahatlamıyorsunuz beyler gördüğünüz üzere benim insancıl bir yapım var ve o silahlara...
Kelly's having his press conference here? So at 12 : 00 sharp when Kelly shows up, we end this. Are you sure?
Kelly'nin basın toplantısının burada olacağından emin misin?
So are we posing for a painting here, Logan, or do you actually have a plan? [SNIFFS]
Burada tabloya poz mu veriyoruz, Logan yoksa gerçekten bir planın var mı?
So what are we testing here Taron?
Peki, bugün ne test ediyoruz Taron?
So, what are we reading here?
Neler okuyorsun böyle?
So you can imagine how pleased we are that you're here.
Yani, buraya gelmene ne kadar sevindiğimizi tahmin edersin.
So the only assets we have left are here.
Elimizde kalan mallar sadece burdakiler.
So I stole all of his clients, and here we are.
Sonra bütün müşterilerini çaldım ve şimdi buradayım.
- Though we don't always understand why we are taken so soon from this life, dear Lord, much less why we were placed here to begin with, we ask you bless this service and this family.
- Bu hayattan neden bu kadar çabuk gittiğimizi hala anlayamamış olmamıza rağmen, sevgili Tanrım, ne diye onu ne kadarıyla yaşadığımızı düşünmeyiz ki.. senden bu aileyi kutsamanı istiyoruz.
My husband and I are having a housewarming party here on Friday and I would love it if you and your dad and Marcus all came over so we could kind of get acquainted.
Kocam ve ben Cuma günü ev partisi vereceğiz ve sen, baban ve Marcus gelirseniz çok sevinirim böylece tanışmış oluruz.
So, what are we dealing with here, doc?
Karşı karşıya olduğumuz şey nedir?
So, boss, here we are...
Evet, patron, işte buradayız...
Helena, what did you do with the money? Because if we can tell them where you put the money, I think they could drop the charges! So, are they treating you well in here?
Helena parayla ne yaptın?
And none of us are ever making it out of here without his plan, so if you tell me that you can figure out a way how to do this at night, then I- - we- - can figure out a way how to get that tunnel dug in time.
O olmadan da hiçbirimiz çıkamayız. Bu işi bu gece halletmenin bir yolunu bulurum diyorsan biz de tüneli zamanında bitirmenin yolunu buluruz.
So here we are. Same shift again.
Eee...
So... What are we talking about here, Johnny?
Pekâlâ burada neden bahsediyoruz, Johnny?
So why are we here, mom?
Peki, neden buradayız, anne?
I'm just saying we're here to have some fun, so we are excited about the couples'activities, as well as some down time.
- Demek istediğim, buraya eğlenmek için geldik. Bu yüzden de çiftlere özel aktivitelerle ve dinlenme zamanlarıyla ilgileniyoruz.
I'm so sorry that we are disturbing your fortress of solitude here.
Yalnızlık kalenize izinsiz girdiğimiz için kusurumuza bakmayın.
And we are just all so grateful that you're here.
Geldiğin için hepimiz sana minnettarız.
So, here we are.
- Pekala. Geldik işte.
Looks like we are here to stay, definitely so let's settle in, and start.
Anlaşılan burada kalacağız o yüzden yerleşelim ve başlayalım.
Okay, so what are we looking at here? Give me a ballpark figure.
Tahminen ne kadar sürer?
So, why are we meeting here?
- Peki, neden burada toplandık?
So why are we here?
Neden buradayız?
I know what's going on here and so do you so, why are we pretending?
Bak, Avantika. Senin burada ne yapmaya çalıştığını biliyorum o halde, neden birbirimize numara yapıyoruz?
So what kind of capital are we dealing with here?
Peki ne kadarlık sermayen var?
So, what are we doing in here?
Burada ne işimiz var ki?
Anyway, we don't have any of those things in here. There are all outside. So we need to stop sitting around in here and get out there and get it.
Bunlar burada yok, hepsi dışarıda, o yüzden de burada oturmayı kesip, oraya gidip almamız lazım.
Okay, so, we are here and Rossum Building is here.
Başka bir şey söyleme. Pekâlâ biz buradayız ve Rossum binası da burada.
There are not enough of us here to give them a fight, so what we want to do is, with the help of these journalists, and hopefully these journalist " presence and our presence, we will be able to persuade them to move on through the village.
Savaşacak kadar yeterli kişi yok. Yani yapacağımız şey, bu gazeteci ve araştırmacılar sayesinde onları ikna etmeye çalışacağız.
So we are far from an arrest here.
Tutuklama yapmaktan çok uzağız. Anlaşıldı mı, millet?
So why are we here?
Peki neden buraya geldik?
So what are we saying here... that neither of you wants to take care of Oliver right now?
Yani, ikiniz de şu anda Oliver'la ilgilenmeyi istemediğinizi mi söylüyorsunuz?
We've all grown so accustomed to having you here as part of the team, it's easy to lose sight of the fact that your priorities are not necessarily always the same as ours.
Sizin burada ekibin bir parçası olmanıza çok alıştık. Sizin önceliklerinizin her zaman bizimkilerle aynı olmayabileceğini unutmak çok kolay.
So here's my question : do you realistically see any conversational path that would take me from where we are right now to a place where I could ask you out and you'd say yes?
Sorum şu : Gerçekçi olarak, bizi bu olduğumuz noktadan, sana çıkma teklif edeceğim ve senin kabul edeceğin noktaya götürecek bir etkileşim yolu var mı?
So what are we supposed to do, sit in here and hide?
Peki ne yapmamız gerek, burda oturup saklanalım mı?
So... here we are, in palm springs.
İşte... Palm springs'teyiz.
Okay, listen, we have a world class killer here who's going to ID Eliot, and we are not prepared for this at all, so I'm gonna pull the plug.
Yani fişi çekiyorum. Herkesin iki dakika içinde benimle minibüste buluşmasını istiyorum. Adamım.
They are not in here, so I think that we'll just give you a ride home.
burada değiller, yani, seni evine kadar bırakabiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]