The script tradutor Turco
2,206 parallel translation
This is gonna be the script that we use when we speak with people.
Bu, insanlarla konuşurken kullanacağımız metin.
I've seen "Empire", like, 200 times, so I figured I'd make life easier and send him the script... with a couple improvements.
"İmparator" u herhalde 200 kere falan izlemişimdir. O yüzden işini kolaylaştırmak için ona senaryoyu göndereyim dedim. Bazı düzenlemeler de yaptım.
No, he thought Gabriel screwed up the script.
Hayır, Gabriel'in filmin senaryosunu mahvettiğini düşünüyordu.
He wasn't happy with the script, but that's why he met with Gabriel, to talk it through.
Senaryodan memnun değildi. Bu konuyu konuşmak için Gabriel'le buluşmuştu.
Well, in the script, he's not an alcoholic.
Senaryoda alkolik değil.
Maybe we get the script...
Eğer senaryoyu...
He read the script, Rick!
Senaryoyu okudu Rick!
You must stick to the script.
Metne bağlı kalman gerekiyor.
- The script's out to directors right now.
Senaryo şu an yönetmende.
Did you write the script, sweetie?
Senaryoyu da sen mi yazdın tatlım?
The script starts here.
Senaryonun ilk sayfalarında bunlar yazılı.
He gave me the script, some 300 pages.
Yaklaşık 300 sayfalık senaryoyu verdi bana.
In 1963, he married Inès, finished the script for Inferno on which he'd worked for many years, and tried the opening lines on other hotel regulars, like
1963'te Clouzot Ines'le evlenir. birkaç yıldır üstünde çalıştığı Cehennem'in senaryosuna son hâlini verir ve senaryonun ilk birkaç satırını diğer otel müdavimleriyle paylaşır.
The feeling I had when reading the script was of something totally physical.
O senaryoyu okuduğumda hissettiğim sarsıntı... Tamamen fiziksel bir histen bahsediyorum.
It's something... you experience when you progress through the script.
Senaryoyu okudukça kapıldığım his, yaşadığım duygu.
He was criticised by the New Wave for being too meticulous, for planning everything out in the script.
Bu yüzden çok eleştiriliyordu da. Yeni Dalga Clouzot'yu aşırı titiz olduğu, senaryoda her şeyi öngördüğü için eleştiriyordu.
Dozens of cans of colour tests, visions and enigmatic obsessions, none of which exist in the script.
Onlarca kutu renkli deneme çekimi. Senaryoda açıkça anlatılmamış sanrılar, gizemli takıntılar...
On the script it said "written, directed and produced by..."
Senaryoda "Yazan, yöneten, prodüksiyonu yapan..." yazar. Aynen öyleydi.
George Lucas is gonna be looking for a sequel, so I figured, make life easier and send him the script... with a couple improvements.
George Lucas bunu yakında yazacak. Ben de şimdiden başlarsam, işini kolaylaştıracağımı düşündüm.
All right, let's go over the script.
Pekâlâ, senaryo üzerinden geçelim.
Oh, shit, the script.
Hasiktir! Senaryo!
It's about getting the script.
Senaryoyu al diye diyorum.
Just throw a fit, pull back the couch, grab the script and run out of there.
Hafiften nöbet geçir kanepeye uzan, senaryoyu al ve çık dışarı.
- How am I gonna get the script back?
- Ama senaryoyu nasıl geri alacağım?
Sorry to intrude, but I read the script... which I love... and I've got a lot of good ideas about what to do.
Davetsiz geldiğim için kusura bakmayın ama senaryoyu okudum ki bayıldım ve ne yapabileceğimizle ilgili bir sürü güzel fikrim var.
I don't get it, I've been at this all morning. I found a high-volume area, followed the script.
Bir türlü anlayamıyorum, bütün gün buradaydım işlek bir alan buldum, yazanlara uydum.
THEY HAVE REWRITTEN THE SCRIPT SO THAT I DIE ONSTAGE.
Sahne önünde ölmem için, senaryoyu tekrar baştan yazdılar.
Oh, that's the script Alex gave me the other night. I was just writing down some ideas.
Geçen akşam Alex'in verdiği senaryo, bazı notlar alıyordum.
Maybe because you haven't read the script I gave you?
Belki de sana verdiğim senaryoyu okumadığın içindir.
Let's get the script in shape first, after that we'll see.
Önce senaryoyu kaleme alalım sonra bakarız.
How did she take it when you told her you don't like the script?
Beğenmemeni nasıl karşıladı?
Actually, there's a band playing tonight, The Script.
Ne diyecektim bu akşam çalıcak olan bir grup var ismi "The Script"
We're The Script from Dublin. And the song we're gonna do is called "We Cry".
Biz Dublin'den The Script grubuyuz, söyliyeceğimiz şarkının ismi de "We Cry."
Oh, you finished the script already?
Senaryoyu şimdiden bitirdiniz mi?
The script for this conversation has already been written.
Bu konuşmanın diyalogları çoktan yazıldı.
I think we're finally gonna finish the script today.
Sanırım, sonunda bugün, senaryonu sonlandırabileceğiz.
Now it's just time to kick the script out of the nest, see if it can fly.
Şimdi, senaryoyu yuvasından atıp, kanatlanıp kanatlanmayacağını göreceğiz.
Whoa. We got to still sell the script.
Önce senaryoyu satmamız gerekiyor.
I know, but I just reread the script, and it totally sucks ducks.
Biliyorum, ama senaryoyu tekrar okudum ve bence gerçekten berbat.
something oscar-worthy. The script is awesome.
Senaryo mükemmel.
Your script is quite distinctive, particularly the H's.
El yazınız, özellikle de "H" harfiniz oldukça belirgin.
Do you have a script for the sketch or...
Skeç için bir senaryon var mı?
Overnight i set up and ran a code script to search the probate court's realty transaction records.
Gece boyunca devam etmesi için veraset mahkemesinin emlak hareketliliği kayıtlarında arama yaptırmıştım.
See, Online video websites, they track viewer hits by IP Address... so the trick is to just spoof a bunch of IPs,... then... write a script that lets you browse the video page... via the proxy list and...
Bak, Online video siteleri, izleyici sayısını IP adresleriyle takip ederler yani numara şu, bir avuç IP adresi üreteceğiz, sonra sayfayı düzenlemek için bir "script" yazacağız "Proxy" listesi aracılığıyla da ve...
You're thinking I'm hot. And you're also thinking the dumb actress just gave you a stupid script but it's not stupid, and I'm not dumb.
Seksi olduğumu düşünüyorsun ayrıca aptal aktrislerin sadece aptal senaryolar verdiğini düşünüyorsun ama bu aptal değil, ben de aptal değilim.
There you'll find an annotated script of the entire program.
Tüm programın açıklamalı metnini bulabilirsiniz.
Look, partner, the act plays out a lot better if we read off the same script.
Bak, ortak, aynı rolü oynamış olsaydık senin performansın daha iyiydi.
He was the one who believed in my script.
O benim senaryoma güvenen tek kişiydi.
But the good news is that I have more tender, how készíthetnénk her script.
Ama senaryoyu nasıl geliştireceğimize dair aklımda güzel fikirler var.
Yeah, so you'll just be following the cold-calling script.
Sadece çağrı senaryosunu okuyacaksın. Senaryo mu var?
This script is the bomb.
Senaryo tam bir bomba.
script 32
the simpsons 168
the sun 236
the sun is shining 35
the show must go on 78
the same goes for you 21
the sky's the limit 40
the s 152
the storm 50
the spectator 98
the simpsons 168
the sun 236
the sun is shining 35
the show must go on 78
the same goes for you 21
the sky's the limit 40
the s 152
the storm 50
the spectator 98
the same to you 32
the sound 24
the sun is out 17
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the sex 65
the song 78
the same 389
the stairs 24
the sound 24
the sun is out 17
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the sex 65
the song 78
the same 389
the stairs 24