English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Top gun

Top gun tradutor Turco

381 parallel translation
Top gun of the West.
Batının en büyük silahşörü olmak.
THE TOP GUN IN THEM PARTS AT THE TIME. INSIDE OF A WEEK, KILLERS FROM ALL OVER
Bir hafta içinde kasabaya katiller üşüştü.
HE SAYS YOU AIN'T TOP GUN.
Küçük bir çocuk o.
IF YOUR TOP GUN AIN'T OUT IN THAT STREET IN JUST 5 MINUTES, HE'S GONNA BURN THE TOWN.
Silahşorunuz 5 dakika içinde çıkmazsa, kasabayı tutuşturacak!
I killed a top gun who'd bushwhack you quicker than you can say your name.
Seni, sen adını söyleyene kadar seni öldürecek birisinden kurtardım.
He supposed to be top gun here.
- O sen misin? - Benim.
Saloon keeper says the top gun is a fella by the name of Jewel, but he had to move on and now we're using Dancer, so I tell Dancer we're paying $ 300...
Barın sahibi en iyi silahşörün Jewel adında bir adam olduğunu söyledi, ama o yokmuş bu yüzden Dancer'ı getirdim. Dancer'a 300 dolar ödeyeceğimizi söyledim...
Ike Slant's a top gun.
Ike Slant en iyi silahşörlerdendir.
A top gun, no.
En iyi şilahşörden biri değildir.
No, Ike Slant is the top gun, boy.
Hayır, Ike Slant en iyisidir, delikanlı.
At the signal, a mass of molten steel is directed from each furnace into the mold for the gun.
Bu işaretle bir dökme demir kütlesi, fırınlardan top kalıplarına doğru sürülür.
The gun is fired and the shell disappears into space.
Top ateşlenir. Ve kapsül, havada gözden kaybolur.
But when I do... I'm going to sit on top of the pile with a gun and watch it grow.
Ama geri aldığımda... silahımla servetimin başında bekleyip büyümesini izleyeceğim.
Lower gun deck's awash, we're sinking.
Alttaki top sular altında, batıyoruz.
Tony, do you realise there won't be a bullet, gun or cannon made here without us?
Ülkedeki kurşun, tüfek ve top imalatının bizden sorulacağının farkında mısın Tony?
We don't like this gun.
Bu top hoşumuza gitmiyor.
Every gun is able to give the group maximum defensive firepower.
B-17'deki her top, gruba azami savunma gücü vermektedir.
- An 11 - gun salute, Mr. Bush.
- 11 top atışıyla selamlayalım, bay Bush.
He'll have quite a shock, sir when he gets his 23-gun salute broadside.
şok olacaklar efendim. 23 top mermisini bordalarına isabet edince.
Quist, give a hand here with this gun.
Quist, şu top için yardım et.
Every one a top gun.
Hepsi çok iyiydi.
Or would you like us to haul in 21 cannons from the Eastern Front and give them a 21-gun salute?
Onları 21 pare top atışı eşliğinde gömmemizi mi yoksa 21 kere havaya ateş etmemizi mi tercih ederdiniz?
One six-inch naval gun is worth the entire air service.
Bir 6 inch top bütün hava kuvvetlerine bedeldir.
Atop this high ground sits a 14-inch gun, deeply embedded in the hillside, which in turn is defended by machine guns set in concrete pillboxes.
Bu tepede de bir top var. Yamacın iyice içinde. Onu da beton siperler içindeki makineli tüfekler savunuyor.
THERE'S A TOP GUN IN THAT CHURCH,
Vinnie onun çıkmasını bekliyor.
And what do they do to the guy that throws a grenade, fires a mortar shell, aims a navy gun, drops the airplane bomb, or presses a button that sends a missile 5,000 miles with a hydrogen warhead?
El bombası atan adama ne yaparlar? Ya da havan, top, uçak bombası atana. Ya da düğmeye basıp binlerce kilometreden hidrojen başlıklı füze gönderene?
Right gun shell!
Sağ silah top mermisi!
Depends on your gun drill.
Top taliminize bağlı.
Muster on the gun deck.
Top güvertesinde toplanın.
- One gun ready!
- Bir top hazır!
Gun ports closed.
Top lombarları kapalı.
- The gun ports are open, sir.
- Top lombarları açık.
They've got heavy guns and machine gun positions at the top of that road.
Yolun üst kısmında ağır top ve makineli tüfek mevkileri var.
The firing must have been a 21 - gun salute.
Ateş açmanız da, 21 pare top atışını temsil ediyor olmalı.
Number one gun, fire!
1 numaralı top, ateş!
Number two gun, fire!
2 numaralı top, ateş!
Oh, you couldn't wake your father with a 21-gun salute! come on in, we'll play spoon.
Baban top atsan bile uyanmaz!
Your gun is in the top drawer.
Silahını çekmeceye koydum.
They have artillery emplacements here, machine gun posts all through here, tank traps here and up through here.
Buraya top bataryaları yerleştirmişler. Orada da makineli tüfekler var. Tank tuzakları buradan oraya kadar uzanıyor.
Put the dead on the carriages. Put the wounded on the gun-carriages.
Ölüleri at arabalarına ; yaralıları ise top kundaklarına koyun.
A badge, Sara, in the top drawer, and he'll need a key to the gun rack.
Rozet Sara, üst çekmecede, ve silah askısındaki anahtar da gerekli olacak.
One way to get that gun to stop shooting.
O top ateşini durdurmanın tek yolu.
All gun pits, stand to.
Top siperleri hazır olsun.
Gun number two must have got hit!
İki numaralı top çarpmış olmalı.
Ah, a self-propelled gun!
Ah, kendinden tahrikli top!
This gun's disabled.
Bu top devre dışı.
The gun's all right.
Top tamam!
No more shells, gun's intact.
Daha fazla mermi yok, top sağlam, bozulmamış.
A gun is not a tool for peace.
Top barış için kullanılmaz.
The gun did blow up.
Top patladı.
You know, maybe the old gun is not to blame.
Bilirsiniz, belki de suçlanacak olan şey eski top değildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]