English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We got a runner

We got a runner tradutor Turco

115 parallel translation
We got a runner.
Biri kaçıyor.
We got a runner.
Koş!
We got a runner!
Kaçak var!
Chase, we got a runner!
Chase, Kaçıyor!
You been blessed, Mike, because we got a runner.
Şanslısın Mike, çünkü bir top taşıyıcımız var.
I can't marry someone who doesn't want to be with me. ( Cries ) ( crying ) we got a runner. Snipers, take your shot.
Benimle olmak istemeyen biriyle evlenemem.
We got a runner.
Koşan biri var.
- We got a runner!
- Kaçan var!
We got a runner!
Bir kaçak var.
We got a runner.
Bir kaçağımız var.
We got a runner!
Biri kaçıyor!
We got a runner.
Kaçak var.
All units, be advised, we got a runner.
Tüm birimlerin dikkatine bir kaçağımız var.
Yeah, we got a runner going east on Sixth!
Evet, Sixth'de bir kaçağımız var.
We got a runner.
Bir kaçağımız var!
Sarge, we got a runner!
Çavuş, bir kaçak var!
- We got a runner.
Bir kaçağımız var.
- We got a runner.
Arka tarafta bir kaçağımız var.
Hey, looks like we got a runner.
Bir kaçak var.
- We got a runner!
- Bir TYT durumu var!
We got a runner!
Kaçağımız var!
- We got a runner.
Kaçıyor.
We got a runner! We got a runner!
Kaçıyor.
I repeat, we got a runner down.
Tekrar ediyorum, bir koşucu düştü. Yardım lazım.
Jack, we got a runner!
Jack, bir kaçağımız var.
We got a runner!
Kaçan var!
We got a runner, Scoob.
Ben bir atletim, Scoob.
- We got a runner out the back!
- Arkadan kaçan biri var!
We got a runner!
Kaçıyor!
Cho, we got a runner!
Cho, bir kaçağımız var!
We've got a runner and his pair-up.
Bir kaçağı ve eşini yakaladık.
We've got a runner in sector G.
G bölümünde bir kaçak var.
And between the wiretap and the runner bolting from the truck... we got a charge on Stinkum any time we want it.
Bu dinleme işi ile adamın kaçması arasında... Stinkum'u istediğimiz herhangi bir zamanda tutuklayabiliriz.
We've got a runner.
Bir kaçak var.
We've got a runner! Catch her!
Kaçıyorlar!
One more drink. Oh, we've got a runner!
- Kaçağımız var.
Security, we've got a runner, South Wing.
Güvenlik, bir kaçak var.
Hey, we've got a runner.
- Hey, kaçan biri var.
We got a runner in the back.
Arka tarafta bir kaçağımız var.
If we just done a runner, when I said so, we'd be halfway there, but no, you got to sort it out.
Eğer önceden dediğimi yapıp kaçsaydık yolu yarılamıştık şimdiden fakat hayır, bu durumu çözeceksin illa ki.
- All we got is that he was last seen driving off in a vintage 1970 Plymouth Road Runner, yellow with black racing stripes.
- Elimizdeki tek şey en son olarak, üzerinde sarılı siyahlı yarış çizgileri olan 1970 model Plymouth Roadrunner kullanırken görülmüş. Onu gördünüz mü?
Shaz, we've got a runner heading south down Tabernacle Street.
Shaz, Tabernacle Sokağı'ndan güneye doğru ilerleyen bir kaçak var.
We've got a runner!
Firar ediyor! Sam!
Callen... we've got a runner.
Biri kaçıyor.
Well, we've got a runner.
Bir kaçağımız var.
Steve we've got a wounded runner injured in the gunfight.
Steve, çatışmada yaralanmış bir kaçağımız var.
We've got a runner.
Suçlu kaçıyor!
We got a runner.
Kaçan var.
We've got a runner.
Bir kaçağımız var.
We've got a runner!
Bir kaçağımız var!
We got a runner.
Kaçıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]