What happened in there tradutor Turco
663 parallel translation
I'm sorry what happened in there.
Orada olanlar için üzgünüm.
You were the one that reminded me of what happened in there.
Orada neler olduğunu anlatan sen değil misin bana?
- What happened in there?
- Orada ne oldu?
What happened in there?
İçeride ne oldu?
What happened in there?
İçeride neler oldu?
I can't tell you what happened in there.
Orada tam olarak ne olduğunu bilemem.
What happened in there, Doc?
İçeride ne oldu Doktor?
- What happened in there, dad?
- Ne oldu içeride baba?
I don't know what happened in there.
Orda ne oldu bilmiyorum.
Look, I'm sorry about what happened in there, but you misunderstood.
Bak, orada olanlar için üzgünüm. Ama beni yanlış anladın.
What happened in there?
- Orada ne oldu?
What happened in there?
- Neler oldu?
I hated what happened in there today. - But lying is not gonna help your son.
Bugün burada olanlardan tiksindim, ama yalan söylemek- -
Do you have any idea what happened in there?
İçeride ne olup bittiğinden haberiniz var mı?
What happened in there?
Orada neler oldu?
Yes, I've been so embarrassed about what happened... in front of your guests I couldn't get out of there soon enough.
Evet, konuklarının önünde olanlar beni öyle mahcup etti ki oradan kaçar gibi ayrıldım.
What's happened in there?
Ne oldu ki böyle?
And what's happened to that light in there?
Hem oranın ışığına ne oldu?
There he was on his knees, I had all that dough right in my hand... - and she has to go and blow her top. - Then what happened?
Adam diz çökmüştü, bütün mangırlar avucumdaydı ama Molly bir öfke patlamasıyla kaçtı.
There is another person in this court who was there who knew what happened. Remember that.
Bu mahkemede o sırada orada olan ve ne olduğunu bilen biri daha var, unutmayın.
What happened to him there will make him do things just - Just like spirits were whispering in his ear saying, " kill, kill.
Mesela, günün birinde ruhlar gelip öldürmesi gerektiğini kulağına fısıldarlarsa, n'olacak?
Uncle felt there was too much at stake for me to be mixed up in what happened.
Amcam tüm bu karışıklık için kendini kötü hissetti.
And she kept watching me, Wondering what had happened there in that office of mine.
Bana bakıyordu ofisimde neler olduğunu merak ediyordu.
In a few hours, there'll be little to remind you of what happened.
Birkaç saat sonra, olanları hatırlatacak pek birşey kalmayacak.
In spite of what happened a long time ago, there's never been a drop of bad blood in our family.
Uzun zaman önce meydana gelen olaya rağmen pis kan ailemizin hiç bir üyesine sıçramadı.
What happened out there in the desert?
Çölde neler oldu?
Don't suppose there's sense in asking what happened?
Neler olduğunu sormaya niyetin yok değil mi?
So what happened about this milk bottle was, my mother-in-law is in the kitchen, she begins poking'her head over my shoulder here and there.
Şu süt şişesi meselesine gelince, kayınvalidem mutfaktaydı her yaptığım şeyde sürekli başı omzumun üstünde, takip ediyordu.
Kept him up there too till I happened along and seed what a pickle he was in.
Ben oradan geçip, görene ve durumu anlayana kadar onu orada tutmuşlar.
I don't know anything about miracles, but my mother, wise woman that she was, used to say, no matter what happened in life, there are always two possibilities.
Mucizelerden anlamam. Ama annem bilge bir kadındı ve derdi ki, hayatta ne olursa olsun, her zaman iki seçenek vardır.
We all feel the same about what's happened so there's no point in discussing it.
Olanlar hakkında hepimiz aynı şeyi düşünüyoruz... dolayısıyla bunu tartışmaya gerek yok.
Herr Rolfe, in his very skilful defence, has asserted that there are others who must share the ultimate responsibility for what happened here in Germany.
Herr Rolfe, çok başarılı bir avukat, Almanya'da meydana gelen olayların sorumluluğunu paylaşması gereken....... bir sürü insan olduğunu belirtti.
And there's Miss Bette Davis, nominated tonight for her performance in What Ever Happened to Baby Jane?
Ve bu gece. Bebek Jane'e Ne Oldu? filmindeki rolüyle aday olan Bayan Bette Davis.
Lebec's gang's bound to be at the funeral and if Clouseau happened to be there as well, there's no knowing what information he might turn up with.
Lebec'in çetesi de cenazede olacak, efendim... Clouseau da cenazeye katılırsa nasıl bir bilgiyle geri döneceğini kimse bilemez. Tahmin bile edemezsiniz.
After what happened in Kyoto, I've severed my ties there.
Kyoto'da olanlardan sonra, orayla olan bağlarımı kopardım.
Then we're certainly in the right place to find out what happened, where the inhabitants are, and if there are any left now.
O halde neler olduğunu, gezegendekilerin yerini ve geride kalan olup olmadığını öğrenmek için doğru yerdeyiz.
Uh, sir, we're kind of interested in exactly what happened up there on that hill.
Ah, efendim, o tepede tam olarak ne olduğuyla biraz ilgileniyoruz
You heard about what happened over in Randolph there?
Randolph'ta olanları duydun mu?
We've all tried very hard... to escape what we've learned in Vietnam, to not come to the logical conclusions of what's happened there.
Yani biz, hepimiz Vietnam'da öğrendiklerimizi anlamaktan kaçındık. Orada olanları mantıklı sonuçlara oturtmaktan kaçtık.
Lieutenant, I can tell you in the gym right now... there are at least a dozen men... that could lift up that bar and put it on Gene's body... if that's what happened.
Bilirsiniz, ilk günlerde, tutukluları oraya yukarıya götürürlerdi. Ve size söylemek istedim, siz gerçekten mekanın halini yakalamışsınız. Hüzün verici.
Call the hospital and tell them what happened, all right? Tell them we'll be there in 5 minutes.
Hastaneyi ara, ne olduğunu anlat ve 5 dakika içinde orada olacağımızı söyle.
See, I think what happened, my neighbor, who's in Florida, sensed that there was a party happening and called the cops.
Bak, bence şöyle oldu : Florida'da olan komşum parti olduğu hissine kapıldı ve polisleri aradı.
What really happened was back in 1969, in Pittsburgh, at the VA hospital there was a chemical spill and all that stuff leaked down into the morgue and it made all the dead bodies jump around as though it was alive.
Gerçekte olan şu ki 1969 yılında, Pittsburgta, bir VA hastanesinde.. ... bir tıbbi atık.. ... ve bütün hepsi morga doğru akmış ve bütün ölü bedenleri hayata döndürmüş.
It was difficult for me to comprehend that people can disappear in this way, and nothing is going to happen, and then there comes the next transport, and they don't know anything about what happened to the previous transport, and this is going on for months and months, on and on.
Hiçbir şey olmuyor, ve sonra bir sonraki nakil geliyor ve onlar da bir önceki nakile ne olduğunu bilmiyorlar ve bu aylarca bu şekilde devam ediyordu.
And still, I couldn't believe what had happened over there on the other side of the gate, where the people went in, disappeared, or everything got quiet.
Ama, insanların içeri girdiği ve ortadan kaybolduğu o kapının diğer tarafında neler olup bittiğine hâlâ inanamıyordum. Ve her şey tekrar sessiz bir hal aldı.
You were in there so long. What happened?
İçeride epey kaldın.
There wasn't any fun in it, and what happened between you and me was... was not part of it...
Hiç eğlenceli değildi. Aramızda olanlar işle ilgisizdi. Benim suçumdu.
What the hell happened in there?
Orada neler oldu?
What the hell happened in there?
Orada neler oldu öyle?
What happened out there in the sticks, Bob?
Şehir dışındayken ne oldu Bob?
Where you are in life, how you got there... what would have happened if one thing or another had been different.
Hayattaki durumunuz, o hale nasıl geldiğiniz. Bir olay farklı olsa, hayatınızın nasıl değişeceği.
what happened 16539
what happened to you 1569
what happened last night 140
what happened to your hand 136
what happened today 50
what happened to your arm 58
what happened to your face 268
what happened to it 74
what happened here 407
what happened to your leg 40
what happened to you 1569
what happened last night 140
what happened to your hand 136
what happened today 50
what happened to your arm 58
what happened to your face 268
what happened to it 74
what happened here 407
what happened to your leg 40