What happened to it tradutor Turco
2,349 parallel translation
What happened to it?
Ne oldu?
How do I know what happened to it after that?
Ona verdikten sonra ne olduğunu ne bileyim?
Costa Verde is where XIII had the weapon in his hands, and where he will learn what happened to it.
Costa Verde, 13'ün silahı eline aldığı ve orada ne olduğunu öğreneceği yer.
When XIII has the weapon in his hands, he will learn what happened to it.
Silah 13'ün eline geçtiği zaman silaha ne olduğunu da öğrenecektir.
It's so tragic what happened to Maria.
Maria'nın başına gelenler çok trajik.
We have all had our moment in the dark where we had to fight our way out, and when we did, it was up to the rest of the team to shine a light onto that darkness to see what happened.
Hepimizin geçmişte içinden çıkmaya çalıştığımız sıkıntılı zamanları oldu. Ve düzlüğe çıktığımızda, bu süreçte neler olduğunu aydınlatma görevi ekibin diğer elemanlarına düşüyor.
So you want to tell me what happened before your homie comes in, cuts a deal, lays it all on you?
Arkadaşın içeri girip anlaşma yapıp seni suçlamadan önce olanları anlatmak ister misin?
When it happened- - you know, I mean- - and when Mark first heard that it was Juan Salazar who was killed, you know what he said to me?
Olay yaşandığında... yani Mark ölenin Juan Salazar olduğunu duyduğunda, bana ne dedi, biliyor musunuz?
It's a fucked what happened to you.
Sana yapılanlar rezillik.
Jo... What happened to that girl I met in shop class? And when I got home, there it was, waiting for me :
Jo... çizim sınıfında tanıdığım kıza ne oldu [Jo] ve eve gittiğimde, geleceğim beni bekliyordu nasılda unutmuştum?
It's not so weird after what happened to Angel...
Angel'e ne olduğunu gördükten sonra bu garip değil...
But it does, and the police need to know What happened to alison that night.
Ama istedi, ve polisin o gece Alison'a ne olduğunu öğrenmesi lazım.
I need to know what happened, and then I'll decide if it's over.
Neler olduğunu öğrenmem gerekiyor. Ondan sonra bitip bitmediğine ben karar veririm.
What happened yesterday, to my man at the farm it was a terrible thing.
Dün çiftlikte adamımın başına gelen olay çok kötüydü gerçekten.
I don't know if you can understand this but just... hearing that people are-are looking, that people are trying to figure out what happened it makes any punishment, wherever I have to go, bearable.
Bunu anlayabilir misin bilemiyorum sadece, eşimi arıyor..... olmaları ve olayı çözmeye çalışıyor olmaları, benim cezayı hak ettiğimi gösteriyor, bunun için cezaya katlanabilirim.
It's not. What happened to him?
- Ona ne olmuş?
Michael. It's horrible what must have happened to that poor animal.
Kim bilir hayvanin basina ne korkunç seyler gelmistir.
Think of it as an informal conversation... to sort out exactly what happened here.
Burada olanların daha çok kanunen geçersiz bir konuşma olduğunu varsay.
Lizzy Adler... it's been a year since she died, and he was still trying to figure out what happened.
Lizzy Adler... öleli bir yıl oldu ve o da hala ona ne olduğunu bulmaya çalışıyordu.
It seemed like no matter what happened to us, whether it was car wrecks or heart attacks or household poisons, or guns left locked and loaded around the house, or choking on a little piece of meat, in the end, he always made us look good.
Ne olursa olsun fark etmez ister araba kazası ya da kalp krizi aileden biri tarafından zehirlenme ya da evin içindeki dolu bir silah küçük bir et parçasından boğulma sonuçta iyi görünmenizi sağlardı.
That happened to me too. That's what's weird about it.
Bütün kan oraya hücum etti.
It means the government might want someone to blame for what happened on the O'Bannon.
Bu demek oluyor ki hükümet O'Bannon'da olanlar için suçlayacak birilerini arıyor.
Because no matter how much you try and bury a past, it has that nasty habit of catching up with you. And is that what happened to me, is it?
Çünkü geçmişi gömmeye ne kadar da çalışsan tekrar ortaya çıkma gibi kötü bir alışkanlığı var benim başıma gelen de buydu, değil mi?
I wondered what had happened to it.
Ne olduğunu merak ediyordum zaten.
Let's hope it can tell us what happened to them.
Umarım insanlarınızın başına gelenleri de buradan öğrenebiliriz.
We explain what happened, the whole thing, but at least we will have proven to them that it works.
Her şeyi anlatırız,... ama en azından bunun işe yaradığını kanıtlamış oluruz.
In the bike, it's a lot more difficult to understand what's happened, because more movement of the rider changes all the balance of the bike.
Motosiklette neler olduğunu anlamak çok daha zordur çünkü sürücünün bir hareketi, motosikletin tüm dengesini değiştirir.
You think it has something to do with what happened?
Sence bunun olanlarla bir ilgisi var mı?
I don't know what happened in that room, and the contents of that conversation but, yeah, he had spoken to John about it, and I think it was from that point on it was clear he wasn't going to China and Nat had won the day.
O odada ne olduğunu ve konuşma içeriğini bilmiyorum ama evet, John'a bundan bahsetmişti ve sanırım o noktadan sonra Çin'e gitmeyeceği kesindi ve Nat kazanmıştı.
Um... I know you must be hurting after what happened to your dad, and if you ever want to talk about it or...
Babana olanlardan sonra çok acı çekiyor olmalısın ve konuşmak falan istersen...
Normally, it's a formality, but... Given what happened to me recently on your watch, well, our relationship has been red-flagged.
Normalde, bu bir formalite ama en son gözetimindeyken bana neler olduğu göz önüne alındığında,... ilişkimiz yüksek riskli olarak belirlenmiş.
I mean, what happened to buying it from that sketchy kid who lived off campus and looked like Joey Ramone?
Yani, kampüs dışında yaşayan ve Joey Ramone'a benzeyen o ürkütücü çocuktan almaya ne oldu?
What happened to taking it slowly?
İşleri yavaştan almaya ne oldu?
it protects them from having to say what actually happened.
Böylece neler olduğunu anlatmak zorunda kalmazlar.
I just wanted to say it's awful, what happened.
Sadece olanların utanç verici olduğunu söylemek istedim.
It was a serious trauma, what happened to Eva and the car accident.
Eva'ya olanlar ve trafik kazasıyla ilgili ciddi bir travma geçirmiş.
Yeah, maybe it has something to do with what happened at your wedding.
Evet, belki de düğününüzde olan bir şey yüzündendir.
So it was your fault, what happened to Bernie?
Demek Bernie'ye olanlar senin hatandı?
What happened is, she came on to me at the beach, and I went for it.
Sahilde bana geldi ben de hamlemi yaptım. Olanlar bu.
Hey, ray, do you have any idea what would've happened to me if it gets out that Shea Daniels is working with cops?
Hey, ray, eğer Shea Daniels'ın polislerle çalıştığı ortaya çıkarsa bana ne olur biliyor musun?
I'm now going to tell you what we think happened during it.
Şuan sizlere, bana göre cinayet esnasında neler olduğunu anlatacağım.
Once we got back, he kind of seemed to snap out of it, so, for the sake of morale, we decided to keep what happened between us.
Geldiğimizde etkisinden kurtulmuş gibiydi. Biz de moralleri bozmamak adına olanları aramızda tutmaya karar verdik.
This is not allowed. What's happened to it?
Burası yasaklıydı.
See what happened was was we was just getting the plane out of the hanger and the wing fell off, so what they've got to do is stick the wing back on the plane, but they've got to get themselves some special aeroplane glue, isn't it?
Olan şu : Uçağı hangardan çıkarıyorduk ve kanat yerinden çıktı. O yüzden kanadı yerine takmamız gerekiyordu ama onların kendine özel uçak yapışkanı var, değil mi ama?
- I still don't get it. I mean, what happened to you guys?
Ne oldu size?
Does it remind you of what happened to your wife, councilman?
Bu olay, karınızın başına gelenleri hatırlattı mı size, sayın meclis üyesi?
And when Nate came home and told me what happened to Megan, I knew this girl needed to hear it.
Nate eve gelip Megan'a olanları anlatınca o kıza ağzının payının verilmesi gerektiğini anladım.
If he don't like it, remind him what happened to his brother.
Eğer hoşuna gitmezse ona kardeşine neler olduğunu hatırlat.
I guess it's only fair after what happened to me in your restaurant.
Bütün bu olanlardan sonra bu restoranınızda adil olan tek şey bu galiba.
It doesn't show what happened to Ruspanti, but it does show a man jumping into a moving car.
Ruspanti'ye olanları göstermiyor ama arabaya binen birini gösteriyor.
Listen, Ed, I appreciate if we could keep it to ourselves what just happened out there.
Ed, içeride olanların aramızda kalmasını istiyorum.
what happened 16539
what happened to you 1569
what happened last night 140
what happened to your hand 136
what happened today 50
what happened to your arm 58
what happened to your face 268
what happened here 407
what happened to your leg 40
what happened to me 155
what happened to you 1569
what happened last night 140
what happened to your hand 136
what happened today 50
what happened to your arm 58
what happened to your face 268
what happened here 407
what happened to your leg 40
what happened to me 155