When they get here tradutor Turco
331 parallel translation
That means more investigation... but there ain't goin to be no Mrs. O'Grady when they get here!
Bu, araştırma daha da derinleşecek demek. Ama geldiklerinde... ... Bayan O'Grady'i burada bulamayacaklar!
- Okay, keep quiet when they get here.
- Tamam, ses çıkarmayın.
When they get here...
Buraya geldiğinde ve işler...
And when they get here, I'm gonna ask you once more, neither by word, nor by action, nor by look... to make our guests feel unwelcome.
Ve buraya geldiklerinde, sizden bir kez daha, ne bir söz... ne bir hareket, ne de bakışla... misafirlerimizi rahatsız hissettirmemenizi isteyeceğim.
I said I wouldn't half mind seeing their faces when they get here.
Geldiklerinde yüzlerinin alacağı hali görmesem de olur dedim.
We're going out when they get here. Tell'em, will you?
Buraya geldiklerinde dışarı çıkacağız.
I figure when they get here, they won't come right up.
Geldiklerinde dogruca yukari cikmazlar.
We'll decide that when they get here.
Buna buraya geldikleri zaman karar veririz.
When they get here we'll be ready for them.
Buraya geldiklerinde onları karşılamaya hazır olacağız.
Now you got even less chance of getting on the right side of my pals when they get here.
Sana tavsiyem ; dostlarım geldiğinde kendine dikkat etmen.
I'll wake you up when they get here.
Onlar geldiğinde seni uyandırırım.
It's their own fault if we're zonked when they get here.
Eğer geldiklerinde sarhoş olursak bu onların kendi hatası olmuş olur.
When they get here, we'll move on.
Buraya geldiklerinde, devam edeceğiz.
You don't have to be here when they get here.
Geldiklerinde burada olman gerekmiyor. Hadi, git.
When they get here, give me a hand with the coats and drinks.
Geldiklerinde... paltolar ve içkiler konusunda bana yardım et.
They said they'd be here when they get here.
Buraya geldiklerinde gelmiş olacaklarını söylediler.
As long as you're out of here when they get here.
Vardıklarında gitmiş ol yeter ki. Olacaksın, değil mi?
We're ready when they get here, boss.
Gitmek için hazırız, patron.
When they get here, tell them to wait.
Buraya geldiklerinde, beklemelerini söyle.
- What happens when they get here?
- Buraya geldiklerinde ne olacak?
I don't want to say this, but there will be a lot of surprises... Monday night, I believe, when they get here.
Bunu konuşmak istemiyorum ama pazartesi gecesi geldiklerinde... onlara bir sürü sürprizimiz olacak.
When they get here I'll show them what totally and utterly bonkerooni means.
Buraya geldiklerinde, onlara tamamen ve kesinlikle'zırdelini'nin ne anlama geldiğini göstereceğim.
You don't want them to find a severely disturbed patient sleeping on one of my couches when they get here.
Onların rahatsız bir hastayı koltuklarımda uyurken bulmalarını istemezsin.
When they get here... your time will end. And I'll be watching.
Buraya geldiklerinde... sonun gelecek, ben de bunu seyredeceğim.
When they get here...
Buraya geldiklerinde...
You'd better be gone when they get here, or you know what will happen.
Buraya geldiklerinde, gitmiş olursan iyi olur, yoksa ne olur biliyorsun.
They look like this when they get here.
Burada yapılıyor gibi görünüyor.
When they all get here.
Herkes geldiğine göre...
I'll be glad when they crack that cast, and I can get out of here. Uh-huh.
Şu alçıyı çıkardıklarında buradan kurtulunca çok sevineceğim.
I'll find out when they get me out of here.
Beni buradan çıkardıklarında, sorunun ne olduğunu bulurlar.
When the prison truck doesn't show up, somebody'll come... and they'll get me out of here.
Hapishane kamyonunu merak edince birileri buraya gelir sonra beni buradan çıkarırlar.
When they were here last winter, they seemed to get on.
Geçen kış buradayken anlaştı ikisi.
When they're all here, you can get the diamond from the jacket.
Hepsi buraya gelince elması ceketin cebinden alabilirsiniz.
When I get to retire, they won't see me here, that's for sure.
Ben emekli olunca, beni burada göremeyecekler, orası kesin.
And you, you don't want to be here when they get it, eh?
Ya sen? Geldiklerinde burada olmak istemezsin sanırım ha?
Bennett says that when we get back we've got to tell them on Earth what they did to us here.
Bennett, Dünya'ya döndüğümüzde bize neler yaptıklarını anlatalım, diyor.
You'll need this when they get in here at us.
Buraya geldiklerinde buna ihtiyacın olacak.
But when I get the gold, they'll never see Colorado around here again.
Ama altınları aldıktan sonra, Colorado'yu bir daha buralarda gören olmayacak.
When they heard that, they broke their asses to get here.
Adam kan kaybından ölüyor. " Bunu duyunca hemen buraya geldiler.
When they get level with this tree here, you make some noise.
Şuradaki ağaç hizasına geldiklerinde ses çıkar.
When I get up in the morning, when John gets up, when a lot of dudes sitting here get up, man, their gut hurts because they got shot there.
Sabah kalktığımda, John kalktığında,.. ... oradaki onlarca adam kalktığında,.. ... mideleri acıyor çünkü oradan kurşun yediler dostum.
I wasn't crazy when they sent me there, but then I beat up on two guards in the pea patch and now I'm here and even if they get me pretty quick, well, I wanted to tell you, I got newsreels in my head.
Oraya gönderdiklerinde deli değildim ama sonra iki nöbetçiyi dövdüm. Şimdi ise buradayım. Beni hemen yakalasalar bile kafamda bir haber filmi olduğunu sana anlatmak istedim.
When will they get here?
Ne zaman olurlar burda?
I... why does everybody else get to do everything they want to do around here except me just when I get a... a chance to do something...
Ben... neden ben hariç... buradaki herkes istediğini yapabiliyor... ben bir şans elde ettiğimde... bir şey yapmak için bir şans...
They might not be here exactly when you get back but it's a blue Chevy two-door.
Siz geldiğinizde hala burada olmayabilirler ama... iki kapılı mavi bir Chevrolet kullanıyorlar.
When they get up here, they use shears. They use shears!
Sonra buraya gelince parçalayacaklar!
They had to disinfect us when we got here just to get this close.
Yaklaşabilmemiz için bizi dezenfekte etmeleri gerekti.
They're in for a surprise when they get back here, aren't they?
Buraya geldiklerinde çok büyük bir sürprizle karışılacaklar?
When you first come in from the limo ride... from the pub-crawling before you get here, they book you... they give you a free Breathalyzer test, and a mug shot... complete with your fingerprinting.
Aslında kalabalığın arasından geçip limuzinden indikten sonra kaydınızı alıyorlar alkol muayenesi yapıyorlar ve resminizi çekiyorlar. Parmak izi bile pakete dâhil.
Can just lock ourselves in until they get here? I hate it when he stares at me like that.
Onlar gelene kadar kendimizi kilitleyelim.
The women, when they come here, oh, they get crazy.
Tanrım, burada kadınlar insanı çıldırtırlar.
when they 28
when they do 53
when they come 26
when they say 20
get here 39
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when they do 53
when they come 26
when they say 20
get here 39
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when i was a child 198
when are you leaving 116
when you're gone 25
when he died 111
when i'm gone 52
when you're ready 256
when i 169
when it comes to you 25
when it rains 55
when will i see you again 43
when are you leaving 116
when you're gone 25
when he died 111
when i'm gone 52
when you're ready 256
when i 169
when it comes to you 25
when it rains 55
when will i see you again 43