Wherever we go tradutor Turco
302 parallel translation
A blind alley wherever we go.
Nereye dönsek elimiz boş.
Besides, the welfare workers are going to crack down on us wherever we go, just like they did in Pittsburgh.
Sosyal yardımdakiler bize karşı önlem alacak, Pittsburgh gibi.
Wherever we go, that'll be with us a long time.
Uzunca bir süre nereye gidersek gidelim o hep yanımızda olacak.
It's dangerous wherever we go.
Nereye gidersek gidelim tehlike hep olacak.
That's why we take what is ours wherever we go.
Bu nedenle de gittiğimiz her yerde bize ait olan her şeyi alıyoruz.
Now you've got the TV here, so you can see wherever we go.
Şimdi, buradaki ekranlardan nereye gittiğimizi görebilirsin.
That's it, buddy. Wherever we go, that goes.
Dostum, nereye gidersek, bizimle gelir.
~ Hold me close wherever we go ~
# Nereye gidersek gidelim bana sıkıca sarıl...
I only remember the Shogun's ninjas hunting us wherever we go.
Sadece Shogun'ın ninjalarını hatırlıyorum, bizi yolda avlamaya çalışırken.
We could have our whole thing together wherever we go.
- Evet. Gittiğimiz her yere yanımızda götürürüz.
Wherever we go whatever it is... whenever they play this song... this is gonna be our song.
Ne olursa olsun unutmayacağım. Bu şarkı ne zaman çalsa... Bu bizim şarkımız olsun.
Wherever we go we're three brave amigos
Nereye gidersek gidelim, biz üç, cesur kafadarlarız...
Wherever we go, he'll find us.
Nereye gidersek gidelim, bizi bulacak.
Wherever we go from here... I have no expectations.
Buradan sonrası için beklentim yok.
Wherever we go, whatever we do we're taking this luggage with us.
Nereye gidersek gidelim, ne yaparsak yapalım bu bavulları yanımıza alacağız.
We carry them with us wherever we go.
Nereye gidersek gidelim, yanımızda götürüyoruz.
And all those different little people inside of us, we must never be afraid to take them with us wherever we go.
Ve içimizdeki bütün o farklı küçük insanları, nereye gidersek gidelim, yanımızda götürmekten asla korkmamalıyız.
'Cause he'll find us wherever we go.
Çünkü nereye gidersek gidelim bizi bulacaktır.
Hera will throw obstacles in our way wherever we go, whatever path we take.
Nereye gidersek gidelim Hera yolumuza engel çıkaracaktır, ne olursa olsun yolu almamız gerek.
Wherever we go or whatever happens, Mickey when I look up at the stars I'll know you're looking up at the same ones.
Nereye gidersek gidelim veya ne olursa olsun, Mickey yıldızlara baktığımda bileceğim ki sen de aynılarına bakıyor olacaksın.
They will follow us wherever we go.
Peşimizden ayrılmazlar.
It'll follow us wherever we go for the rest of our lives.
Hayatımız boyunca gittiğimiz her yerde bizimle olacak.
I'm gonna take the Titans with me, throughout the world... solving mankind's problems... wherever we go.
Titan'ları yanıma alıp dünyayı dolaşacak ve gezdiğim her yerde insanoğlunun problemlerini çözeceğim.
You gotta use a regular TV, so I bring this one wherever we go.
Düzenli kullandığın televizyonun oluyor, bu yüzden nereye gidersek götürüyoruz.
Either we use this to suppress your abilities to scan while you're here... or wherever we go, they go.
Buradayken bizi taramaman için ya bunu kullanarak yeteneklerini baskılayacaksın ya da nereye gidersek bizimle gelecekler.
Wherever we go, you'll find a few knives to throw at me.
Nereye gidersek gidelim, bana fırlatacak bir kaç bıçak bulursun.
Wherever we go... there we are.
nereye gidersek gidelim... işte geldi.
I'll win, and we'll go wherever you like.
Kazanacağım ve nereye istersen oraya gideceğiz.
We could do anything you like, go wherever you like.
Ne istersen yaparız, nereye istersen gideriz.
We're following the leader wherever he may go
İzliyoruz lideri Sorun değil nereye gittiği
Now we can go wherever we like.
Artık istediğimiz yere gidebiliriz!
We'll go away together. Wherever you wish.
Nereye istersen oraya gideriz.
We need a ship that could gain speed gradually and go wherever we want there, in the void.
Bizim yavaş yavaş hız kazanacak uzay boşluğunda istediğimiz yere, gitmemizi sağlayacak bir gemiye ihtiyacımız var.
Wherever you go, Father we will follow because we want to be pilgrims, too.
Nereye gidersen peder seni izleyeceğiz... Çünkü biz de hacı olmak istiyoruz.
Wherever would we go, Colonel?
Nereye gidebiliriz ki, Albay?
We'll go wherever you like.
Nereye istersen, oraya gideceğiz.
- Go wherever you like, we're free!
- Nereye istersen git, özgürüz!
We can go for a long trip and we'll go wherever I want to, won't we?
Uzun bir yolculuğa çıkalım. Ben nereye istersem gideriz, değil mi?
Wherever we might go, be it to China or Iceland or anywhere, you'll find a happy life, sir.
Nereye gidersek gidelim ; Çin, İzlanda, neresi olursa mutlu bir hayat süreceksiniz, efendim.
We'll go wherever you want.
Nereye istiyorsan oraya gidiyoruz.
Well, then we split up and you go wherever you want.
O zaman yollarımız ayrılır, istediğin yere gidersin.
Just go off to wherever we feel like. Yes.
Nereye istersek oraya gideceğiz.
"Wherever we see a smoke stack, we'll go."
"Nerede bir duman yığını görürsek, oraya gidelim."
Anytime that becomes too much of a burden, you can go back to Cornell, or wherever the hell it was that we found you.
Başın sıkıştığında Cornell'e... veya seni nereden bulduysak oraya dönebilirsin.
What we do is provide recently paroled people... such as yourself, rides to wherever they wish to go.
Sizin gibi şartlı tahliye edilmiş mahkûmları... istedikleri yere götürüyoruz.
To begin with, he can fly us around under his own control, so we can go wherever he wants to go.
Başlangıç olarak, kendi kontrolüyle bizi dolaştırabilir böylece o nereye istiyorsa gidebiliriz.
Wherever you go and whatever you do, we will always love you.
Nereye gidersen git, ne yaparsan yap, seni her zaman seveceğiz.
It was a great big ocean liner that had been lying sunk at the bottom of the ocean and now was rising up all lit up with the lights and ready to sail wherever we wanted to go.
Okyanusun dibinde yatan bir gemi gibiydi. Yükselip bütün ışıklarını yakıyor, yelkenlerini açıp bizi istediğimiz yere götürmeye hazırlanıyordu.
We can go wherever the hell we wanna go with this shit.
Elimizdekiyle nereye istersek oraya gidebiliriz.
We are taught to go wherever the spirit moves us.
Bize ruhun yönlendirdiği yere gitmek öğretildi.
We can go wherever we please!
Nereden memnun kalıyorsak, oraya gideriz.
we got this 371
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we good 306
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we go way back 105
we got him 659
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we good 306
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we go way back 105
we got him 659
we got a deal 77
we got something 131
we got to go 657
we got to move 144
we got 536
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got a big problem 23
we got something 131
we got to go 657
we got to move 144
we got 536
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got a big problem 23