Anlasana tradutor Inglês
286 parallel translation
Anlasana, seni sevdiğim için seni incitiyorum.
You see, I hurt you because I love you.
Anlasana, biz onlara biraz daha yetişkin gibi davranmalıyız.
You see, we're supposed to be much more grown-up than they are.
- Anlasana birader.
- Reach, brother.
- Kitty, anlasana onunla tanışmak Roy'u tekrar görmek gibi olacak.
- Kitty, don't you see... that meeting her would be like seeing Roy again.
Anlasana, ikimiz için de bu şekilde gitmesi mümkün değil.
To try and understand that it's impossible for either of us to go on this way.
Gitmiyorum, anlasana.
I'm not going, you see.
Anlasana.
You must understand.
Anlasana.
Don't you see?
Anlasana.
Will you understand?
Bu ihtiyar kaçığın teki, anlasana.
Can't you see the old man's nuts?
Anlasana, o elbiseyi bulurlarsa...
Don't you realize if they find the dress...
Anlasana. Ölüm gibi kaçınılmaz bir şey daha var.
But, there's something just as inevitable as death and that's life.
- Greg anlasana.
Greg understands.
Hey, Han'fendi, seni ondan kurtardık. Anlasana?
Hey, lady, don't you realize what you just got out of?
Bir daha ringe çıkamam, anlasana..
I'd be barred from the ring, understand?
İtfaiyecilerin karın seni beklerken ona nasıl yardım ettiklerini anlasana.
Tell them how the whole Fire Department was helping you wife wait for you.
Anlasana, seni sevmiyorum.
I just don't love you.
Anlasana anne, hayat kazananlar ve kaybedenler arasında ikiye bölünmüş.
See, Mama, life is divided up between the takers and the tooken.
Anlasana.
Get with it.
- Bunu artık anlasana!
- Get that straight!
12 yaşında bir çocuktum, anlasana!
I was a 12-year-old child, do you understand?
Her şeyin nasıl değiştiğini anlasana?
See how things change?
anlasana! kıtlık dönemindeyiz!
See, you should understand by now
Gençsin, yeteneklisin anlasana! adaletsizliklere sen de dayanamazsın
You are young and capable naturally you would not tolerate injustice
Tuck, anlasana.
Tuck, can't you see?
Eğleniyordum anlasana.
Having a laugh, you see?
Anlasana, sana Byron'ı, Beethoven'ı, Kanlı Korsan'ı öğretmiş olabilirim.
Don't you see, Rose? I only taught you about... Byron and Beethoven and Captain Blood.
Güvenirsen, hazineyi alırsın, anlasana!
If you do, you'll get back the treasure
Gerçekten seninle gelmeyeceğim, anlasana öleceksin!
Truly, I will not follow you. You will die.
Bir kez olsun Küçük Donny Dark olmadığımı anlasana.
- Christ! For once, will you get it into your head I'm not Little Donnie Dark?
Anlasana.
You know.
Linç edilmiyordu, anlasana.
It wasn't a lynching, you understand.
- Anlasana. Seninle dalga geçiyor.
- He's joking.
babamız hayatta değil anlasana artık!
He's not still alive.
Canım anlasana. Baban tozuttu ya.
Dear understand this, your Dad lost his mind, eh?
Anlasana? !
Do you get it now?
Artık anlasana
You better understand
Anlasana, çok kızmıştım.
Understand me, I was angry.
Anlasana işin ucun da kim bilir neler vardı?
Who knows what lies at the end of it?
Dün geceki uyuşturucu parası bir sürü para kasının bulunduğu polis merkezi kasasına girdi anlasana.
The doper's money from last night went into the police property room which holds a whole lot more money.
Anlasana.
Don't you understand?
Anlasana, tatilinde.
What? You know, your vacation.
Kaçamayız anlasana! Yolu yok!
No, we can't get away!
Anlasana, çirkin olsan da fark etmezdi.
Do you not see, it would not matter if you were ugly.
Anlasana.
Don't you get it?
Anlasana, Peg, asıl güçlü olan bizleriz.
You see, Peg, we are the truly strong.
Ne kadar saçma, anlasana.
You see how nuts that sounds?
Anlasana.
See?
% 70'de anlaşana kadar bir yere gitmiyorum.
I won't leave til I get a 70 % deal.
Potter sen de mutsuz bir evlilik yaşıyorsun. Anlasana.
Potter, you're an unhappily married man.
Anlasana.
Makes sense.
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19
anlaşabiliriz 26
anlaşıldı 2701
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19
anlaşabiliriz 26