Bence yanılıyorsun tradutor Inglês
176 parallel translation
Abby hayatım, bence yanılıyorsun.
Abby, dear, I think you're wrong.
- Bence yanılıyorsun.
Come now, Gerkikoff. I can't understand...
- Bence yanılıyorsun.
- I think you were wrong.
- Bence yanılıyorsun.
It's just routine.
Bence yanılıyorsun.
I think you're wrong.
Bence yanılıyorsun.
I say you're wrong.
Bence yanılıyorsun Des.
I think with the right kind of going
Bence yanılıyorsun.
You're wrong.
Bence yanılıyorsun.
I think you may be wrong.
Bence yanılıyorsun, dostum.
I think you're wrong, man.
- Bence yanılıyorsun.
- I think you're wrong.
Bence yanılıyorsun.
Well I think you're wrong.
Ama bence yanılıyorsun.
But I think you are wrong.
Bence yanılıyorsun Lloyd.
I think you're wrong, Lloyd.
Bence yanılıyorsun evlat.
I hope you're wrong, my boy.
- Eğer evlilik teklif edeceğini... sanıyorsan bence yanılıyorsun.
If you mean that he'll propose for me, I think you're mistaken.
- Hayır, bence yanılıyorsun.
- No, I think you're wrong.
- Roz, beni kalorifer tesisatındaki sincap leşine benzettiğin için sağ ol ama bence yanılıyorsun.
Well, Roz, as much as I appreciate you comparing me to a dead squirrel in a heating duct, I think you're wrong.
- Bence yanılıyorsun.
- Well, I think you're wrong.
- Hayır, beğenmediğinden eminim. - Bence yanılıyorsun.
Well, she's a miserable cow sometimes She ain't
Bence yanılıyorsun.
I think you're mistaken.
Henrich bence yanılıyorsun.
I think you're in the wrong part of the building.
- eeee, be... bence yanılıyorsun,... giderek güzelleşen kadın.
- I think you've had about enough. - Well, I... I think you're wrong, you increasingly attractive-Looking woman.
- Bence yanılıyorsun.
I think you're wrong. I think you're wrong.
Mary bence yanılıyorsun.
Mary, I think you're wrong.
- Ama bence yanılıyorsun.
-... but I don't think so.
Bence yanılıyorsun.
- That's where you're wrong.
- Beni vuracaktın ama silahın takıldı. - Bence yanılıyorsun.
You were gonna shoot me, but your gun jammed.
Güzel sözler ama bence yanılıyorsun.
Strong talk, but I know otherwise.
Bence yanılıyorsun.
Well, I'm thinking you're wrong.
- Evet. - Bence yanılıyorsun.
- I think you're wrong.
Bence yanılıyorsun.
I think you're wrong about that.
Hayır, Bence yanılıyorsun, Gwen.
I was just meeting Gwen and...
Bence yanılıyorsun.
Well, I think you're wrong.
- Bence yanılıyorsun.
I think you're wrong.
Bence yanılıyorsun.
You're wrong there.
- Bence yanılıyorsun.
- I thing you're wrong.
Bence yanılıyorsun.
I think you're wrong, dawg.
Susan, yanılıyorsun. Bence olağanüstü bir maç çıkardı.
You're wrong, Susan, I thought he played a splendid game.
Bence söylediklerinde yanılıyorsun.
I have the feeling you're way off on this.
Başkan beni yardım etmem için gönderdi, ama bence tamamen yanılıyorsun.
I was sent by the President to help, but I think you're dead wrong.
Bence, bu konuda yanılıyorsun.
Well, I think you're wrong about that.
Bence orada yanılıyorsun.
You know, I think that's where you're mistaken.
Bence bu konuda yanılıyorsun.
I think you're wrong about that, Scully.
Newman'ı bu binaya geldiğimden beri tanıyorum ve bence onun hakkında yanılıyorsun.
I've known Newman all my life in the building and you're all wrong about him.
Bence onun hakkında yanılıyorsun.
You're wrong about him.
- Bence kesinlikle yanılıyorsun.
- I've decided you're wrong.
- Bence bu konuda yanıIıyorsun.
- l think you're wrong about that.
"Anne o kızla evlenmek istemiyorum bence onun hakkında yanılıyorsun." dersen,..
When you say, "Mom, I don't want to marry that girl. I think you're wrong about her."
Hayatım, bence hiçbirşeye geri dönmek konusunda yanılıyorsun.
Oh, Darling, you're wrong. You've came back to nothing and every day,
Bence bu konuda yanılıyorsun!
I think you are wrong about that!
yanılıyorsun 708
yanılıyorsunuz 182
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
yanılıyorsunuz 182
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135