English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bir dakika sonra

Bir dakika sonra tradutor Inglês

2,560 parallel translation
Bir dakika sonra geliyorum.
I'll be down in a minute.
- Bir dakika sonra oradayım.
- I'll be there in a minute.
Bir dakika sonra onu Lamp'te kurup hiç ara vermemişsin gibi çalmaya devam edebilirsin.
In a minute, you'll have it set up down at Lamp and be playing like you never stopped.
Bir dakika sonra döneceğim.
I'm going to give you a minute.
Tamam. Bir müvekkilim. Bir dakika sonra buradayım.
Okay, this is a client, so I'll be a minute.
Bir dakika sonra seninleyim.
I'll be with you in just a minute.
Bir dakika sonra hazırım.
I'll be a minute, okay?
Bir dakika sonra dönüp durmaya başlayacaktık.
One minute later and we were going round and round.
Bir dakika önce oy kullanmak isterler bir dakika sonra ise beyinsizler güney sahilini parça parça ederler.
One minute they want the vote, the next minute the feckless gobshites are tearing up the south coast.
Bir dakika sonra görüşürüz.
See you in a minute.
Bir dakika sonra kadar erişteyi çıkarabilirsin.
Keep the noodles on the stock for another minute or so and then pull them off.
Bir dakika sonra
About one minute later.
Peki, bir dakika sonra orada olurum.
All right, I'll be down in a minute.
Kazadan bir dakika sonra.
One minute after the crash.
Bir dakika sonra sizinle ilgileneceğim dedim ya.
I told you. I'll be with you in a minute.
Demek istediğim, bir dakika önce ayrılıp bir dakika sonra inanılmaz derecede seksi bir randevuda olmak.
I mean, one minute you're broken up, and then the next minute, you're on this incredibly sexy date.
Christian, bu adamı ofisime götürüyorum, bir dakika sonra burada olacağım.
Christian, I'm taking this guy to my desk I'll be with you in a minute.
Los Angeles ilçe polisi birkaç dakika sonra Batı Hollywood Şerif Karakolu'nda bir demeç verecek.
L.A. County Police are expected to issue a statement here, at the West Hollywood Sheriff's station, in a few minutes.
Bir sonraki durum bildiriminiz 30 dakika sonra. Beklemede kalın.
Your next scheduled check-in after drop will be in 30 minutes.
Bir sonraki bildiriminiz 15 dakika sonra.
Next radio check-in in 15 minutes.
Calvini konuşmaya başladıktan bir dakika kadar sonra vuruldu.
Calvini was killed a little over one minute into his speech.
Dinle, 20 dakika sonra evine birfotoğrafçı gelip bir Japon dergisi için çekim yapacak.
Listen, there's a photographer coming by your house in 20 minutes to take some pictures for a Japanese magazine.
Bu sadece bir dakika sürecek, sonra üç dakikamız daha kalacak.
This will take one, and then we'll have three.
Her neyse, bir kaç dakika sonra görüşürüz o zaman.
Anyway... I'll see you in a minute.
Benden bir kaç dakika sonra doğdu ama benden önce öldü.
She was born a few minutes after me but she departed well before me.
Bana bir dakika ver, sonra kimi istersen çağır.
Give me one minute, then call anyone.
Bir dakika önce ya da sonra olursa, parayı alamazsın.
1 1 : 00 sharp. lf you're one minute early or one minute late, you don't get the money.
Ve bir sonraki sefer 7 saat 5 dakika sonra.
The next flight leaves in 7 hours and 5 minutes.
Benim gitmem gerek. Bayan, otobüsün bir kaç dakika sonra burada olacağını söyledi.
Alright, I've gotta get going, but the lady for the bus will be here in just a few minutes.
20 dakika sonra bir başkası kalkıyor.
There's another one in 20 minutes.
Dinle, beş dakika sonra önemli bir duruşmam var.
Listen, I've got a big court date in a few minutes.
Bir buçuk dakika sonra yayında olacağız.
A minute and a half and we'll be on air.
Burası çok riskli o yüzden bana tam bir dakika ver ve sonra kapının oradan anahtarı alıp arkaya git.
It's really dicey in here, so give me exactly one minute and then get the key from the door and head to the back.
Papaz Manley'in partisindeydi, ikimiz de oradaydık sonra beni gördü ve benimle konuşmaya başladı aşağı yukarı bir dakika falan.
It was Pastor Manley's party, and we were both there, and she saw me, and she started talking to me for, you know, maybe, like, a minute.
Ben bile bir dakika içinde gelip size yardım edeceğim, şu turumuzu attıktan hemen sonra.
I'm even gonna come help you in a minute, Right after we take this tour.
İlginç olduğu şüpheli, ama artık hiç bir önemi yok,... çünkü on dakika sonra benimle evlenecek.
Debatably interesting, but it really doesn't matter anymore, because he's marrying me in ten minutes.
Kırk beş dakika sonra çok önemli bir toplantım var.
I have a very important meeting in 45 minutes.
"Sikeyim." Ama sonra düşündüm, bir dakika ya.
Shit. " But then i start thinking, Wait a minute.
Birkaç dakika sonra bir devrin kapanacağına şahit olacağınızı düşünsenize.
And in a few minutes, we'll be at the end of an era.
20 dakika sonra bir takımım orada olacak.
I'll have a team there in 20 minutes.
Jack, başka bir araç arka taraftan ilk araçtan beş dakika sonra ayrılmış.
- Jack, another car drove out of the back of the auto parts building five minutes after the first one.
40 dakika sonra bir basın toplantımız var.
We have a... a press conference in 40 minutes.
İki dakika sonra Pillar bütün konuşmayı, daha önce hiç görmediğim korumalarla donanmış bir sunucunun içindeki bölüme indiriyor.
Two minutes later Pillar downloads the entire conversation into a segregated server surrounded by firewalls like I've never seen.
Sen... 20 dakika sonra Başkanın basın sözcüsü bir açıklama yapacak.
You... 20 minutes from now, the president's press secretary is going to make an announcement.
Tiziana, bir iki dakika bekle, sonra onlara acil bir işim çıktığını söyle.
Tiziana, wait a few minutes, then tell them I had an unexpected meeting.
20 dakika sonra beş yıldızlı bir otelde sefa sürüyor olursun.
Twenty minutes, you'll be luxuriating in a five-star hotel, right on the harbor front.
Bir dakika önce kovulmuştun sonra geldin herkesin öleceğini söylüyorsun.
One minute, banished, the next you're telling everyone they're gonna die.
Evet, otobüsüm bir kaç dakika sonra kalkıyor.
Yeah, yeah, my bus leaves in a couple minutes.
Bir dakika önce oradaydı, sonra sadece büyük eski bir şey yığını oldu...
One minute he was there, and the next... -... he was just a big old pile of- -
Bir kaç dakika sonra.
In a few seconds.
45 dakika sonra Jackson'daki bir BP istasyonundan 86 model MKC-489 plakalı beyaz bir Falcon çalarken görüldü.
45 minutes later, he was spotted stealing a white 86 Falcon... Registration MKC-489... from a BP service station in Jackson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]