Bir kere olsun tradutor Inglês
730 parallel translation
Bir kere olsun karizmatik davranmama izin ver.
Let me act cool for once.
Neden ne yaptığına bakmıyorsun? bir kere olsun yaptıklarını..
Why don't you watch what you're doing?
Bir kere olsun "Lucy, neredeydin, ne yapıyordun?" diye sormam gerekmemiştir.
Never did I have to ask, "Lucy, where have you been, what were you doing?"
Bir kere olsun dokunayım.
Let me touch him once.
Sana teşekkür etmek istiyorum. Hayatımda bir kere olsun, mutlu anlar geçirdim sayende.
I wanted to tell you that thanks to you, I've been happy at least once in my life.
Bir kere olsun dürüst olduğunu sandım.
I thought you were on the level, for once.
Bir kere olsun kalın kafalı bir İrlandalı olma.
Don't be such a hardheaded Irishman for once.
Sadece bir kere olsun çeneni kapamak sana ne kadara mal olacak?
How much would it cost to get you to button your lip just once?
Belki sadece bir kere olsun biraz daha fazla paraya mal olabilirdim.
Maybe I could cost a little something, just for once.
- Yapma şunu, bir kere olsun, yapma.
- Don't do it, just for once, don't do it.
- Bir kere olsun birşey yazmak ve.. .. tamamen gerçekleştirmek.
- To write something and have it realized completely.
Onu bir kere olsun gördüğünüzü düşünseniz bile.
Even if you just think you've ever seen him.
- Bir kere olsun adam gibi davranmanı isterdim.
- l'd like you to act like a man - for once.
İnsanların yaptığı şu aptalca şeyleri yapmayı bir kere olsun, çok fazla düşünmeden zenginlerin sokağa para atması gibi.
Doing one of those silly things people do just like that once in a while, without thinking much like rich people do when they throw money away
Bir kere olsun haklı çıktın ve ağlıyorsun!
For once you're right, and you start crying!
Biliyordun ki bir kere olsun askeri bölgeye girmeseydin sana dokunamayacaklardı.
Once you were off military property they couldn't touch you and you know it.
Şimdi şu eski okul saçmalıklarını unut ve bir kere olsun gerçeklikle yüzleş.
Let's forget the old-school-tie nonsense and face reality for once.
Benimle gel, erkek arkadaşınla bir kere olsun konuş!
Come, let's go talk to your boyfriend.
Bir kere olsun gerçekle yüzleşebilir misin?
Can you look at the truth, just once?
Haydi, bir kere olsun gerçekle yüzleşebilirsin.
Come on, you can look at the truth just once.
- Bir kere olsun işi unut.
- Forget about your job for once.
- Bir kere olsun, beni dinle!
- Listen to me for once!
Bir kere olsun vaktinde...
Couldn't you try to be on time ju...?
- Hayatında bir kere olsun, sen de coş.
- For once in your life, get carried away.
Bir kere olsun, beyefendi gibi rahat olabilirsin.
For once you can relax like a gentleman...
Bir kere olsun beni dinler misin?
Will you listen to me for just once?
Bir kere olsun, Eddie, başka bir şeyden söz et, olur mu?
Just for once, Eddie, talk about something else, will you?
Her şeyi en az bir kere olsun denerim.
I'll try anything once.
Hayatım, bir kere olsun,... baş döndürücü olduğunu unutup başın dönmüş gibi davranır mısın?
And darling, just this once, will you please make an effort to forget that you're stunning, and just try to look stunned?
Git ve hayatında bir kere olsun keyfine bak.
Just go on off and have yourself a ball for once in your life.
Ama anne, şuna bir kere olsun bakmadın bile.
But, Mama, you haven't even looked at it yet.
Anne, bir kere olsun bakmadın.
Mama, you haven't even looked at it yet.
Bir kere olsun işe yara!
Be a bit useful for a change.
- Bir kere olsun bahsetmedi mi?
- No. - He didn't even mention it?
Bir kere olsun izin veremez misiniz Bayan Annie?
Will this once hurt so much, Miss Annie?
Bir kere olsun kişisel mesele konuşabilir miyiz?
Can I talk to you as a person?
Lütfen. Bir kere olsun dediğim gibi yapamaz mıyız?
Please, please, just this once, will you do it my way?
Bir kere olsun, sıradan vatandaşlar gibi hareket edelim.
Just for once, let's all try to behave... like ordinary respectable citizens.
Bir kere olsun söyle Herbie.
For once, Herbie.
Herbie bir kere olsun bindiğin dalı kesme.
For once, don't saw off the limb.
Bu, bir kere olsun gururunu ayaklar altına almak olsa bile?
Even if it means swallowing that mighty pride of yours?
Bir kere olsun, yemek yemesen fena mı olur, balina göbek!
Do you good to skip supper once in a while, blubber belly!
Ve sen, bir kere olsun eve ayık gelmeye çalış, domuz surat!
And as for you, try and get home sober for once, pig face!
Hayatında bir kere olsun, kendini düşünebilseydin.
For the first time in your life, you could think of yourself.
Sadece bir kere olsun bizimle kalmasını dilerdim, hepsi bu.
I just wish he'd stay with us for once, that's all.
Bir kere olsun yumurta artıkları şu çatalların üzerinde kuruyup kalmasa.
I'd like to see these forks just once without yesterday's dried egg on them.
Keşke bir kere olsun... bana yeterince güvenip, O kızın sana ifade ettiği anlamı anlatabilsen...
- Oh, I wish, just for once... - Don't! Trust me enough to tell me what she meant to you.
Bir kere de olsun işini doğru yap.
Do something right for a change.
Hiçbir zaman, bir kere bile olsun doğduğum yerle gurur duymamı sağlamadılar.
Never - not once - did they ever make me feel proud of where I was born.
Belki biz, seni sadece bir kere asabiliriz ama, tanrı şahit olsun, bunu yapacağız.
Maybe we can only hang you once but, by God, we'll string you up.
" Bir kere kandır, sana yazıklar olsun.
" Fool me once, shame on you.
bir kere daha 137
bir kere 190
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kerecik 17
olsun 342
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere 190
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kerecik 17
olsun 342
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kez 117
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir katil 56
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir katil 56
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kuş 32
bir kadın mı 37
bir kız vardı 25
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kahraman 27
bir kadın olarak 17
bir kez daha deneyelim 24
bir kadının 32
bir kişi 36
bir kadın mı 37
bir kız vardı 25
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kahraman 27
bir kadın olarak 17
bir kez daha deneyelim 24
bir kadının 32
bir kişi 36