English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bir kez

Bir kez tradutor Inglês

35,049 parallel translation
Sadece bir kez yattık!
- What's wrong with that?
Hayır, sadece bir kez onlar yaparken gördüm.
No. I only saw them do this once.
Ya küreği bir kez daha sapladığımızda her şey değişecekse?
What if one more shovel in the dirt is all it would take?
Bir kez daha sapla, sonra bırakalım.
One more, and then we quit.
- Bir kez yaralandın, pes mi ediyorsun?
You get hurt once and you give up?
Bir kez kostüm değiştirme provası yapabilir miyim?
Can I maybe just, like, run through a costume change?
Hayatta bir kez denk geleceğin bir kız.
She's a once-in-a-life-time girl.
Sadece bir kez oldu!
That was one time!
Profesör Le Gall'e, sana... onu nasıl becermesini istediğini, fakat milyon senede bir kez bile şans vermeyeceğini... söylemeyi öğretebilirim.
I can teach Professor Le Gall to tell you exactly how she would like you to fuck her, though you would not be given the opportunity in a million years.
Güç yoksunu Tracker bir kez daha bizi yavaşlatıyor.
- Once again, the Tracker's lack of power is slowing us down.
Ama buraya bir kez girince, bir daha asla çıkamazsın.
But once you come in here, you can never leave.
Bir kez daha denemek istiyorum.
And I want to try again.
ona bir kez kahve içmeyi teklif ettim.
I asked her to a coffee once.
Hem, sadece bir kez gittin.
Besides, you only went once.
Bir kez de şu yaşlı moruğu eğlendirmeni isteyemedim senden.
I just figured that for once I wouldn't ask you to entertain the old geezer.
Dikkatini ver, çünkü bir kez söyleyeceğim.
Now pay attention, because I'm only gonna say this once.
Ama, bir kez bile işleri batırdıysanız bana saldırmadan önce... bir dakikalığına da olsa durup düşünün ya da dışarıda kim kötü zaman geçiriyorsa.
But if you've ever screwed up, maybe stop and think for a minute before you attack me or anyone else out there who's having a bad time.
Bir kez daha dersen, harbiden delireceğim.
If you tell me one more time, I might literally go insane.
Lütfen bir kez olsun babanın sözünü dinle, genç bayan.
Can you please just listen to your father for once, young lady? !
- İki gözetmenimizle beraber yarın bir kez daha sınav olman için onu ikna ettim.
- What? - I've convinced him to allow you one more crack at the midterm under both of our supervision tomorrow.
Önergeyi meclisten bir kez geçirdim mi iş tamam sayılır.
Once I put the motion through, it's through.
- Telefonu bir kez açmayabilirsin.
You could not pick up your phone for once.
Dinle, sesi bir kez daha yapmayı deneyeyim...
Yes, it cuts out, and If I try and do It again, It goes...
Bir kez olsun üstüne bir şey giysen?
Why don't you put a shirt on for once in your life?
Bir kez konuşlandırıldıysa ve açıkysanız,
Once it's been deployed and you're clear,
Bir kez daha yapacağım.
One more turn.
Onunla sadece bir kez sinemaya gittim ve sen bir hafta boyunca duşta ağladın.
I went to one movie with him, and you cried in the shower for a whole week.
Tamam, bir kez daha. Sonra gidiyoruz.
Okay, one more.
Hadi bir kez daha şunun üstünden geçelim.
Now, let's go over it again.
Hapishanenin buraya yakın olmaması çok kötü, yani bir kez park ederlerdi.
Hey, too bad jail isn't closer to rehab, they'd only have to park once.
Böylece seni, yılda bir kez görebilirim.
So I may see you once a year.
Onu sadece bir kez daha görebilsem...
If I could see her just one more time...
Bilemiyorum, onun yüzünü bir kez daha görmek istedim.
I don't know. I just... I wanted to see her face again.
Sana bir kez ihanet ettikten sonra Brady'yle işbirliği mi yaptın?
You sided with Brady after he betrayed you once?
Size hayatta bir kez gelecek bir fırsat sunuyorum.
I am giving you the opportunity of a lifetime.
Bir kez daha baksana.
Have another look.
Sadece bir kez daha uyuyacaksınız ve sonra derin bir sessizlik.
Just one more sleep, and then the deeps, my peeps.
Şimdi, sana bir kez daha soracağım.
Now, I'm only gonna ask you one more time.
Hayatında bir kez olsun,... sorumluluk almaya karar verdiysen bile,... halen bir çocuk gibi davranıyorsun.
The one time in your life you decide to be responsible, and you treat me like a child.
Bir kez olsun dünyaya adalet getireceğim!
I'm gonna get justice one freakin'time in this world!
Sana üzgün olduğumu söyleme fırsatı bulduğuma sevindim ve asana çalışmanı bir kez daha okumak istediği söyleyebildiğime.
I'm glad that I have an opportunity to say I'm sorry, ask you if I could maybe re-read your work.
Kesinlikle, ve bir kez bulduklarında geri dönüşü yoktur biliyor musun?
Absolutely, and once they find it, there's no going back, you know?
Bak, bir kez olsun tartışmadan beni destekleyebilir misin?
Look, can you just have my back without an argument, just once?
İlk kez bir oğlanı dövdüğümde... o çocuk ağabeyime sataşıyordu, üzerine atladım ve...
And the first time I beat up a boy... he was trying to hurt my brother, so I went and I jumped, and I just, like...
İlk kez bir İtalyan arkadaş... beni arayıp dedi ki, "İnanmayacaksın."
First heard about it from an Italian friend, who called me and said, " You're not gonna believe this.
Bu tarz bir deneyde başarılı olmak için çok kez başarısız olmuş olmalı.
To succeed with this kind of experimentation, he would have had multiple failures.
Bu kez özel bir şey, Luv.
This one is special, luv. You don't want to mess it up.
Bu sistemin senin gibi kadınları pek çok kez başarızlığa uğrattığını gördüm. Ve senin hikayenin daha iyi bir şekilde sonlanmasını istiyorum.
I've seen this system fail women like you too many times before, and I'd like to see this story have a better ending.
Bu ilk seferim ama bir kaç kez simülasyon yaptık.
This is my first actual time, though we've run several simulations.
Bir mucize isteyeceğim, ancak Munro ve Ishi için daha fazla zaman yerleştireceğim Başlatma parametrelerini kontrol etmek ve iki kez kontrol etmek.
I'd ask for a miracle, but I will settle for more time for Munro and Ishi to check and double-check the launch parameters.
Hayatta bir ya da iki kez eğer şanslıysan bazı anlar vardır.
Once or twice in a lifetime, If you're lucky... There are moments.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]