Buna inanıyorum tradutor Inglês
650 parallel translation
Buna inanıyorum ama yapılabilecek bir şeyler var.
I believe that but there is something that can be done.
Yanılıyor olabilirim, belki de ben deliyim... ama buna inanıyorum ve kaybetmek istemiyorum.
I may be wrong. I may be a maniac but I believe in this and I'm not going to lose it.
Buna inanıyorum, Big Eagle.
I believe that, Big Eagle.
Hiçbirimiz artık burada yaşayamayız. Buna inanıyorum.
We can neither of us live at that place now. I'm convinced.
Ben de sana sonsuz başarı diliyorum ve buna inanıyorum.
You'll have a new assistant. I want to wish you all the success in the world, which I know you'll have.
Buna inanıyorum Bayan.
I believe that, madam.
Buna inanıyorum.
I believe that.
Buna inanıyorum insanlar arasındaki dostluğa inandığım kadar.
I have every faith in it as I have faith in relations between people.
Ben buna inanıyorum.
That's, what I believe at least.
- Evet, buna inanıyorum.
- So I'll turn myself in.
Buna inanıyorum ve içinde olacak kadar iyi olmak istiyorum.
I just happen to believe in this thing and I want to feel I'm good enough to be in it.
Buna inanıyorum.
I believe this.
- İyileşeceksin, buna inanıyorum.
I do believe you are cooler.
Buna inanıyorum ve bayılıyorum.
And I believe it and I'm crazy about it.
Buna inanıyorum deme?
Don't tell me you believe in that?
Buna inanıyorum.
I believe it.
Evet, buna inanıyorum.
Yes, I think you are.
Bana defalarca söyledin, neredeyse buna inanıyorum.
You have told me so many times, that I almost believe it.
Buna inanıyorum.
I really believe.
Ben buna inanıyorum.
I count on it.
Buna inanıyorum.
I believe
- Ben buna inanıyorum.
- Well, I believe that.
Ama hayatta kalacağım, buna inanıyorum.
But I'm gonna stay alive, believe me.
gerçekten buna inanıyorum!
I truly believe that!
Biliyorum çocukça ama buna inanıyorum.
I know it sounds childish, but I believe in it.
Buna inanıyorum, elbette... ama doğal olarak söylemek için yanlış bir konumdayım.
"I believe this, of course, " but naturally I'm in a wrong position even to hint.
Evet, buna inanıyorum.
Yes, I believe that.
Buna inanıyorum ama bu onu iyi yapmaz.
I can believe that, but this isn't doing him any good.
Kaptan, buna inanıyorum - bunla ilgili her şeyi yaparak iki dostunun yavaşça ölmelerini izlemezsiniz.
I believe this, captain, that you would do almost anything rather than see these two dear friends put slowly to death.
- Ben de buna inanıyorum.
- I believe in that. - I know.
Ben buna inanıyorum. Geçen akşam televizyonda Gary'de, yoksul bir mahallede biri vardı.
The other night on television... there was a fellow in Gary- - in the ghetto.
- Buna inanıyorum.
- I believe that.
Buna bütün kalbimle inanıyorum.
Alan, I believe it with all my heart.
Ama yürekten inanıyorum ki gerçekler açığa çıkacak, ve hiçbir şey buna dur diyemeyecek.
But I affirm, with intense conviction the truth is on the march, and nothing will stop it.
- Buna ben de inanıyorum.
- I'm beginning to believe it.
Buna hakkım olduğuna inanıyorum, çünkü bana ihtiyacı oldu.
I feel I've been of some worth, because she has needed me.
Buna inanmıyorum. - Ben inanıyorum.
I don't believe it.
- Buna da inanıyorum.
- I believe that too.
Evet. Buna kesinlikle inanıyorum.
That's exactly what I believe.
Ben, buna yürekten inanıyorum.
I'm firmly convinced of that.
Buna rağmen insanın mantıklı olduğuna inanıyorum. Neticede iyi olarak doğuyorlar.
Nevertheless, I still believe that human beings are intelligent because when they are born they are all wonderful.
Fotoğraf yorumlayıcılar bize bunun bir roket olduğunu söylüyor ve buna oldukça inanıyorum.
Well. The photographic interpreters tell us it's a rocket. And I'm quite satisfied it is.
Buna inanıyorsan, o zaman belki yanılıyorum.
If you believe that, then maybe I'm wrong.
Buna da deli Albay Stok hikayene inandığım kadar inanıyorum.
I believe that as much as I believe that crazy Colonel Stok story of yours.
Buna diğerleri inanıyor, ben inanmıyorum.
The others believe that.
Bu fosiller kanıtlıyor ki buna güçlü bir biçimde inanıyorum insanoğluna çok benzeyen bu yaratıklar 5 milyon yıl kadar önce Dünya üstünde yürüyordu.
These fossils prove, I firmly believe, that creatures essentially resembling mankind walked this earth as long ago as five million years.
Evet, buna yürekten inanıyorum.
Oh, well, I firmly believe that.
Buna inanıyorum.
This breach of trust was rather odd.
Buna inanıyorum. Çok önemli.
– The Waffen S.S. Uniform?
Hayır, aslına bakarsan çok güçsüz biriyim ama keşiş olmayı seçtim. Çünkü buna yürekten inanıyorum.
No, I am in fact very weak, but I've chosen to be a monk because my heart believes in it.
Daha önce kimse beni buna ikna edemezdi, ama artık inanıyorum.
If I wasn't convinced of that before, I am now.
inanıyorum 283
inanıyorum ki 68
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
inanıyorum ki 68
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna rağmen 175
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513
buna ne dersiniz 119
buna izin vermem 58
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna rağmen 175
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513
buna ne dersiniz 119
buna izin vermem 58