Her şeyi düşündüm tradutor Inglês
293 parallel translation
Her şeyi düşündüm.
I got things all figured out.
En ince ayrıntısına kadar her şeyi düşündüm.
Figure everything down to the last detail.
Her şeyi düşündüm.
I thought about everything.
Her şeyi düşündüm.
I got it all figured out.
Her şeyi düşündüm.
I thought of everything.
Her şeyi düşündüm.
I have thought of everything.
Her şeyi düşündüm ama hiçbiri uygun gelmiyor.
No, I thought of everything, but nothing seems to fit me.
Kilise, Albay, her şeyi düşündüm. Doğru zamanda harekete geçeceğim.
The Chaplain, the Colonel, everything in triplicate, right through channels.
Ben her şeyi düşündüm.
I thought of everything.
Bana verebileceği her şeyi düşündüm.
I thought over everything he had to offer.
Ben her şeyi düşündüm.
I got it all figured out.
Buraya gelirken her şeyi düşündüm.
On the way up here I had it all figured out.
Emniyetteyken şunu düşünmüştüm... her şeyi düşündüm.
Of course, I was in the police once, so I... understand these things.
Her şeyi düşündüm.
I worked it all out.
Ve bu yıl bence her şeyi düşündüm.
And this year I believe I've thought of everything.
Bence, her şeyi düşündüm.
Me too, I've thought things over.
Her şeyi düşündüm!
I thought of everything!
Savurganlık olarak düşünebilirsin ama değil. Ben her şeyi düşündüm.
You'll probably think it's an extravagance, but it's not, all things considered.
Andrei Ivanovich, ben zaten her şeyi düşündüm.
Andrei Ivanovich, I've already thought about everything.
Her şeyi düşündüm.
I have it all figured out.
Her şeyi düşündüm.
i've thought of everything.
Her şeyi düşündüm.
Got it all figured out.
Her şeyi düşündüm.
I laid my plans carefully.
Her şeyi enine boyuna düşündüm.
I've thought it all out.
" Burası huzur dolu, her şeyi baştan düşündüm.
" It's peaceful here and I've thought it all out.
Düşündüğün her şeyi, yaptığın her şeyi senden önce ben de düşündüm ve yaptım.
Everything you think, everything you do I thought and did before you.
Benimle ilgili her şeyi bilmek istemezsin diye düşündüm.
You haven't always wanted to know things about me.
Her şeyi yeniden ve yeniden düşündüm... ve başka bir çıkış göremiyorum.
I've thought everything over and over again... and I don't see any other way out.
Dün bütün akşam bunu düşündüm. Sonunda da anladım. Onunla konuşup her şeyi açıklığa kavuşturacağım.
If I see her, it'll clear up everything.
Ben her şeyi düşündüm.
I've thought it all out.
Son günlerde - aslında tam da o gün - her şeyi iyice düşündüm.
For the last few days... since that very day, in fact... I think everything over very carefully.
Burada otururken her şeyi iyice düşündüm.
I've thought it all over, sitting here.
Bu doğru, düşündüm ki eğer bir şekilde, onu artık sevmeyecek olsaydın beni sevmen için her şeyi yapardım.
It's true, I thought that in a way, you didn't love him any more, so so I'd have done anything to make you love me.
Her şeyi iyice düşündüm.
I thought it all out.
Bilmeniz gerekir diye düşündüm, bu gürültü, söylediğiniz her şeyi duyuyorum.
I thought you ought to know, this noise, I can hear every word next door.
Her şeyi yüzüstü bırakmayı çok düşündüm...
Well, I've often thought of chucking it all...
Fahişeler ve mallar hakkındaki her şeyi söyleseydim her şeye bir son vereceğini düşündüm.
I thought if I told him all about the call girls and drugs, he'd put a stop to it all.
Tam bir şok oldu, ben de her şeyi baştan düşündüm.
It was a shock. So I've thought things over ;
Her şeyi değiştirmek için bana bir şans daha verildiğini düşündüm. Her şeyin ona uygun olabilmesi için.
I thought I was being given another chance to change everything, to make it all up to her.
Sen gittikten sonra, her şeyi baştan ayağa düşündüm.
After you'd gone, I thought it all over.
Telefondan sonra, her şeyi iyice düşündüm, bana sorarsanız parayı olduğu gibi verelim ve Sampson'ı bırakmalarını bekleyelim.
Since you phoned, I've been pondering all this, and it's my opinion we give them the money clean and hope they come through with Sampson.
İzinizi sürdüğüm bunca zaman sırasında... her şeyi enine boyuna düşündüm.
During all this time that I've been chasing you around I've thought it all out.
Son zamanlarda ilişkimizi, birlikte yaşadığımız her şeyi paylaştıklarımızı, birbirimize yardımcı olduğumuz zamanları çokça düşündüm.
You know, I've been thinking about us a lot lately, everything we've been through together, things we've shared, times we've helped each other.
Bu arada her şeyi tekrardan düşündüm.
In the meantime, I've thought everything over.
Kesinlikle! Bunu biraz düşündüm ve her şeyi çözdüm.
Absolutely, I have been having a little think, and I worked it all out.
Restorandan ayrıldıktan sonra, onun söylediklerini düşündüm romantizm ve diğer her şeyi işte. Siz, birlikte misiniz?
You're together?
Bizimkiler boşandılar ve bir süre sonra her şeyi kendi kendime uydurduğumu düşündüm.
My folks got divorced, and after a while... I just thought I imagined the whole thing.
Acaba her şeyi bitirmeli miyim diye düşündüm.
I wondered about ending everything.
Çoğunlukla sokaklarda yürüyüp hayatımı düşündüm. Her şeyi yerine koymaya çalıştım.
Mostly I walked the streets and just thought about my life, trying to put everything in order.
- Aslında her şeyi tekrar düşündüm.
- Actually, I was thinking things over.
Miriam'a her şeyi anlatmayı bile düşündüm. Ama bunu asla kaldıramayacağına eminim.
I even thought of telling everything to Miriam, but she could never live with it.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16