Her şeyi kaybettim tradutor Inglês
166 parallel translation
Her şeyi kaybettim.
I've lost everything.
Sevdiğim her şeyi kaybettim. Kocamı, ailemi, konumumu, ülkemi...
I have lost everything I have loved - my husband, my family, my position, my country.
Her şeyi kaybettim.
Get lost.
Catania'dan ayrıldığımda, her şeyi kaybettim.
When I left Catania, I lost everything.
- Sakin ol. - Her şeyi kaybettim.
All efforts to date.
Sadece seni değil, her şeyi kaybettim.
Not only you. I've lost all of it.
- Her şeyi kaybettim, lütfen.
- I've lost everything, please.
Sahip olduğum her şeyi kaybettim, her şeyi.
But I've lost everything I owned, everything.
Her şeyi kaybettim, değil mi?
I've lost everything, what?
Senin tarafında da her şeyi kaybettim.
At your side, I also lost everything.
Her şeyi kaybettim.
I lost everything.
Her şeyi kaybettim.
It was everything.
Sanırım her şeyi kaybettim...
I think I've totally lost it...
Her şeyi kaybettim!
I've lost everything!
Her şeyi kaybettim.
I lost all of it.
Her şeyi kaybettim.
I have lost everything.
Her şeyi kaybettim!
Oh, I've lost everything!
Her şeyi kaybettim.
Well, I wanted to be and I should have been.
Başkalarına hizmet için doktor olmak istemiştim. Bunun yüzünden her şeyi kaybettim. Ama her şeyi kazandım da.
I wanted to become a doctor so I could serve others... and because of that I've lost everything... but I've also gained everything.
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
I lost everything that I loved.
- Her şeyi yok ettin. Senin yüzünden her şeyi kaybettim.
- You destroyed everything, I lost everything...
şimdiye kadar sahip olduğum her şeyi kaybettim Rohit'ten başka hiç bir şeyim yok onu kaybetmeye dayanamam.
No. I've already lost everything I ever had. I have nothing except Rohit. I can't afford to lose him.
Her şeyi kaybettim. Sevgilimi kaybettim.
I lost everything.
Her şeyi kaybettim. Hırsız her şeyi çaldı ve ben onu bulamıyorum.
The thief gone with so much and so much to find the thief.
Her şeyi kaybettim.
Lost everything
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
I've lost everything I loved.
Sevdiğim her şeyi kaybettim.
Everythinh I loved was over...
Her şeyi kaybettim.
I lost it all
Her şeyi kaybettim!
I lost everything!
Her şeyi kaybettim. Hayatımı.
i lost everything... my life.
Uzun zaman önce sevdiğim her şeyi kaybettim.
A long time ago I lost everything I held dear.
- Her şeyi kaybettim sandım.
- I thought I'd lost everything.
Her şeyi kaybettim.
Everything, I lose.
Bu gece, sahip olduğum her şeyi kaybettim.
I've lost everything tonight.
Ondan başka her şeyi kaybettim.
I'd lost everything else.
Çarşamba gecesi bilgisayarım çöktü ve her şeyi kaybettim.
You see, on Wednesday night, my hard drive crashed, and I lost everything, so...
Yani ben her şeyi kaybettim ve o hiçbir şey kaybetmedi mi?
So I lose everything and they lose nothing?
Her şeyi kaybettim!
I've just lost everything!
O gece, her şeyi kaybettim.
That night, I lost everything.
Maalesef her şeyi olduğu gibi, takımımı da kaybettim.
There's no Free Corps. Everything's lost.
Bana ait önemli her şeyi uzun zaman önce kaybettim.
i lost everything important to me a long time ago.
Neden şöyle yapmıyorsun? Neden eve gidip, Marcie'yi uyandırıp " üzgünüm, bütün paramı kaybettim, her şeyi berbat ettim.
Why don't you go home, wake up Marcie, say, " I lost all my money.
Her şeyi kaybettim.
Somehowyou knew it. I lost everything.
Her şeyi de kaybettim.
I lost everything.
Bana şimdi söyleme / her şeyi kaybettiğini / ben de seninleyken / kaybettim her şeyi /
Don't tell me now / that you lost everything / I, too, lost it all / by your side /
Ben kaybettiğim her şeyi, sahip olduğum her şeyi beyazlar yüzünden kaybettim.
Everything I lost... that really matters I lost at the hand ofwhite folks.
Şu halde her şeyi riske attım ve kaybettim.
Then I've risked all and lost.
Her şeyi yatırdım ve kaybettim. Kendimle gurur duymuyorum.
Only to myself I can blame must be a minimum.
O zamandan beri değer verdiğim her şeyi, herkesi kaybettim.
Since that time, I've lost everything, everyone I cared about.
Her şeyi kumarda kaybettim.
Gambled away'everything of Worth.
Yanımda olan böyle birini nasıl kaybettim? Sana her şeyi anlatacağım.
Why I've been so blind to someone so special.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16