Her şeyi yapabilirim tradutor Inglês
390 parallel translation
Her şeyi yapabilirim. Ama yanlış bir şey yapmayı istemem.
I can make anything... but I would rather not be wrong than right.
Drusilla, buraya yapmak için geldiğim her şeyi yapabilirim.
Drusilla, I can do it. I can do everything I came here to do.
Her şeyi yapabilirim.
I can.
Her şeyi yapabilirim, canımın içi.
Oh, I can do anything, my dearest.
Her şeyi yapabilirim...
I'll do anything.
Yanımda sen varken her şeyi yapabilirim.
With you beside me, I can go through anything
Her şeyi yapabilirim.
I'll do anything.
Seni mutlu edecek her şeyi yapabilirim.
Well, I'll do everything I can to please you.
Her şeyi yapabilirim -
I'd do anything on earth -
Senin için her şeyi yapabilirim, her zaman, her yerde, sadece bir telefon.
Any time I can do anything for you, any time, any place... just phone.
İstediğim her şeyi yapabilirim diye hissediyorum.
I have the feeling I can do anything I want.
Senin için her şeyi yapabilirim, Bud.
I'll do anything you want, Bud.
Ben her şeyi yapabilirim.
I can do anything.
Onun için her şeyi yapabilirim.
I'd do anything for her.
Gotik kemer yapmayı bilir misiniz, Pellot? Her şeyi yapabilirim, ama...
- Do you do gothic arches, Pellot?
Zevk için sana her şeyi yapabilirim.
I can do everything to you for my pleasure.
Artık her şeyi yapabilirim.
I can do anything now.
Ne isterseniz yapmaya razıyım. Her şeyi yapabilirim.
I'm willing to do whatever you want.
Bu pozisyondan başlayıp, her şeyi yapabilirim.
From this position, I can do anything.
Her şeyi yapabilirim.
I can do anything.
Her şeyi yapabilirim ama bu beni aşar!
I can do everything, but that beats me!
Her şeyi yapabilirim...
I can do anything...
Gördüğün gibi istersem her şeyi yapabilirim anladın mı?
As you can see, if I want to, I can do anything, you know?
Her şeyi yapabilirim.
I CAN DO ANYTHING.
İstediğim her şeyi yapabilirim.
I CAN DO ANYTHING I WANT TO.
Ben her şeyi yapabilirim.
I'll do anything.
Yapabilirim. Her şeyi yapabilirim...
I can do everything...
Her şeyi yapabilirim.
I'm capable of doing anything.
- Şu an her şeyi yapabilirim.
- I'll do anything right now.
Kendi başıma her şeyi yapabilirim.
I can do everything by myself.
Aptalca gelebilir ama seni seviyorum, beni sevmen içinde her şeyi yapabilirim
Jake, this may sound incredibly dumb, but I love you, and I'll do anything to make you love me.
Eğer bir şans verirsen her şeyi yapabilirim.
I can do anything if you'll just give me a chance.
Senin yerine düşünmekten başka her şeyi yapabilirim.
I can do everything... except thinking for you.
- Bir demlik sıcak su için her şeyi yapabilirim.
Bit of a sticky wicket what. - I say I can do with a spot of hot water.
Şimdi her şeyi yapabilirim!
Now I am willing to do everything!
"Bir şans verilse her şeyi yapabilirim." Diye bağırmak istemiştiniz.
"I can do anything if I can just get a chance."
Tanrım, o küpeleri geri almak için her şeyi yapabilirim.
God! I would do anything to get those earrings back.
Sana istediğim her şeyi yapabilirim.
I can do anything I want with you in here.
İstediğim her şeyi yapabilirim.
I can do anything I want.
Bak, her şeyi yapabilirim.
Look, I can do everything!
Eğitimli adamlarının yaptığı her şeyi yapabilirim.
I can do anything his trained minions can do.
Artık gerçek çocukların yaptığı her şeyi yapabilirim.
Now I can do all the things real boys do.
Bak, beğendiğim her şeyi yapabilirim onunla.
Listen, I can do anything with him I feel like.
Tamam, tamam, her şeyi yapabilirim.
OK, OK, I can do anything.
Sadece zaman ihtiyacım var, sonra her şeyi istediğin gibi yapabilirim.
All I need is time, and I'll do everything the way you want.
Adam değilim ama her şeyi yapabilirim.
I'm not a man, and I can do anything.
Sanırım, her şeyi hesaba katacak olursak, tüm farklı olanakları dikkate alarak, bunu yapabilirim.
Well I suppose that, taking everything into consideration, as it were, and noting all the different possibilities, I could manage.
Ama ne yapabilirim? Adam ellerini boğazıma sımsıkı geçirmiş, bana istediği her şeyi kabul ettirebilecek durumda.
Yet I must bring myself to yield to all his wishes for he is in a position to force me to accept everything and he has me, the villain, with a knife at my throat.
Her şeyi ateşe vermeden aşağı gel, çünkü bunu yapabilirim.
You come down here before I set everything on fire,'cause I can do it.
Rilla Langsford ve kardeşinin hediyelik eşya dükkânı var. Ben de aynı şeyi yapabilirim.
Rilla Langsford and her sister have that nice little gift shop... and, well, I thought I could do the same thing.
Kunti'nin oğlu, yaptığın her şeyi ben de yapabilirim, hem de senin kadar iyi.
Son of Kunti, I can do all that you have done, as well as you. Even better.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16