English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Her şeyi hatırlıyorum

Her şeyi hatırlıyorum tradutor Inglês

378 parallel translation
Bu "206 yaşındayım, her şeyi hatırlıyorum ve bu benim yüküm" olayı...
All this, "I'm 206, I remember everything, and it's a burden."
Her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything.
Olan biten her şeyi hatırlıyorum.
I reminded of all things in the past
Her şeyi hatırlıyorum.
I can remember everything.
Doğduğumdan itibaren gördüğüm her şeyi hatırlıyorum...
I remember everything I saw...
Söylediğin her şeyi hatırlıyorum.
I remember everyword you said.
Ama her şeyi hatırlıyorum.
But I remember everything.
Düşündüğü her şeyi, yaptığı her şeyi hatırlıyorum.
EVERY THOUGHT SHE THINKS, EVERYTHING SHE DOES, I REMEMBER.
Bana bakın, burada bulunduğumdan beri her şeyi hatırlıyorum.
Look at me. I can remember everything since I've been here.
Şimdi her şeyi hatırlıyorum.
Yes, it's all coming back now.
Dave Bowman'ı ve onunla ilgili her şeyi hatırlıyorum.
I remember Dave Bowman and everything about him.
- Her şeyi hatırlıyorum.
- It's all coming back to me.
Buna rağmen her şeyi hatırlıyorum.
It's all coming back to me, though.
Tanrım, her şeyi hatırlıyorum.
Jesus Christ, I remember everything.
" Seninle ilgili her şeyi hatırlıyorum ne kadar önemsiz görünse de, her hareketini.
" I remember everything about you ; every move no matter how insignificant it may seem.
Söylediğin her şeyi hatırlıyorum.
Yes... I remember everything that you said!
En başından bu yana her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything from the start.
Her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything From the very beginning
Söylediği her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything he said.
İlk günden beri her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything, from the very first day.
Her şeyi hatırlıyorum.
I remember all plain enough.
Ama ben her şeyi hatırlıyorum!
But I remember everything!
Sandino suikastinden Torrijos'un ölümüne kadar her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything, from the assassination of Sandino to the death of Torrijos!
Burada olan her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything that happens here.
Evet, her şeyi hatırlıyorum.
Yeah, I remember everything.
Söylediğin her şeyi hatırlıyorum ve her şeyi düşündüm.
I remember everything you said, and I got it all figured out.
Her şeyi hatırlıyorum.
It all comes back to me.
Her şeyi hatırlıyorum ve sana şantaj yapacağım.
I remember all and want to blackmail you.
Evet, şimdi her şeyi hatırlıyorum.
Ah, yes! It all cames back to me now.
- Söylediğin her şeyi hatırlıyorum. Derste yani.
- I remember everything you say... in your classroom.
Her şeyi hatırlıyorum.
And I remember all of it.
Her şeyi çok iyi hatırlıyorum, delikanlı.
I can remember absolutely everything, young man.
Her şeyi çok iyi hatırlıyorum.
I know all these by heart.
Çok komik, bir noktaya kadar her şeyi çok iyi hatırlıyorum.
It's funny, I remember everything perfectly up to someplace.
Dans ettiğimiz noktasına kadar olan her şeyi çok iyi hatırlıyorum.
I remember everything perfectly up to someplace we were dancing.
Hatırlıyorum da, sen ufakken istediğin her şeyi verirdim.
I remember, when you were little I gave you everything you wanted.
Seni iyi hatırlıyorum her şeyi.
I remember you well and of everything.
.. her şeyi dün gibi hatırlıyorum.
I remember like it was yesterday.
Geri dönüp baktığımda her şeyi romantik bir Fransız filmi gibi hatırlıyorum.
As I look back on it, it all seems like one of those wickedly romantic French movies.
O gün içtiğimizi ve her şeyi açıkladığımı hatırlıyorum.
I remember we were drinking that day, and I explained everything.
Ben, her şeyi hatırlıyorum. Size yalan söyledim, Başçavuşum.
I remember.
Seni o gömleğin içinde gördükçe, her şeyi hatırlıyorum...
When I see you in that shirt, I remember everything...
Sorgulayanlar çok kabaydı. Bu yüzden her şeyi iyi hatırlıyorum.
Their interrogators were very rough, so I remember all of that well.
Çoğu şeyi parça parça hatırlıyorum, ama her şeyi değil.
I remember large fragments of what happened, but not all of it.
Şunu çok iyi hatırlıyorum. İşler çok iyi gittiği zamanda senin o büyük egon her şeyi bırakıp gitmişti.
I distinctly remember that when the going got good... it was Bo's big ego that busted everything up.
# Ben, senin, bana öğrettiğin her şeyi hatırlıyorum
I remember everything you taught me Every book I've ever read
Bugün her şeyi... sanki daha dünmüş gibi hatırlıyorum.
Today it's like I can see it all as if it were yesterday.
Her şeyi yaptığımı hatırlıyorum, ama nasıl ve neden, hatırlamıyorum.
I remember doing everything, just not how or why.
Ben her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything.
Ally, her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything.
Her şeyi unutmuş olabilirsin Ama ben çok iyi hatırlıyorum O uzayan bitkiler solup yok olmak Üzere Güllere umut verdiğinde Dikenler içinde
Like a plant withering with weeds... still in hope for an Eden... engulfed in thorns... now no medicine, no prayer can save you... from this affliction...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]