Her şeyi planladım tradutor Inglês
163 parallel translation
Her şeyi planladım.
I've got it all planned.
Bakın ekselansları burada... her şeyi planladım... ve her şey benim olacak.
Your Excellency, we have... I got-a my guns here in the pass and I'll blow him to pieces.
- Her şeyi planladım.
- I've got it all figured out.
Her şeyi planladım.
I got it all figured out.
Her şeyi planladım.
I mapped it out.
Her şeyi planladım.
I have it all planned.
Hem her şeyi planladım.
You mean a job wanging these drums? I got everything planned, too.
Her neyse, O.Ç. ile evlendim. Her şeyi planladım.
Anyway, I married the S.O.B. I had it all planned out.
Her şeyi planladım.
I've thought it all out.
Her şeyi planladım.
I got it all planned.
- Biliyorum. Her şeyi planladım.
I got it all planned out.
Her şeyi planladım.
I got it worked out.
Ben her şeyi planladım.
I have planned it out already
- Beni dinle, her şeyi planladım...
- Listen to me, I've got it all planned- -
Her şeyi planladım, bahriyeli.
I've got it figured out good.
Her şeyi planladım.
[Phil] I have it planned.
Her şeyi planladım.
I got it all mapped out.
Ben her şeyi planladım.
I got it all figured out, too.
Geliyorlar ve hemen gidiyorlar. Her şeyi planladım.
They come in, they go out.
Dediğim gibi, her şeyi planladım.
AS I SAID, I PLANNED FOR EVERY DETAIL.
Dediğim gibi, her şeyi planladım.
AS I SAID, I PLANNED FOR EVERY DETAIL. UGH!
Her şeyi planladım.
It's all figured out.
Her şeyi planladım.
Oh, oh... I've got everything planned out.
Her şeyi planladım.
Got it all figured out.
Her şeyi planladım.
I've got it all planned out.
Anlamıyorsun, her şeyi planladım.
I got it all planned out.
- Ben her şeyi planladım.
- I've got it all worked out.
Dibine kadar her şeyi planladım, sadece uyum sağla.
I've got vision up the butt, so just go with it.
Virajı alıyorum, midem hopluyor Jantları seyrediyorum Kodeste yatarken Her şeyi planladım
Play the curve and get nauseous Watchin'the spinner spin I made plans to make it A prisoner of the state
Sadece merakımı gidermek için, her şeyi sen mi planladın?
So just to satisfy my curiosity, did you plan the whole thing?
Ama ben her şeyi dikkatle planladım.
But I've got it carefully worked out.
- Ben her şeyi planladım!
I have it all planned.
Her şeyi ben planladım ama, siz pek bir şey yapmadınız.
You didn't put in any effort I planned the whole thing
Planladığım her şeyi yaptım sayılır.
I've done about everything I hoped to.
Her şeyi ince ince planladım. Cumartesi sabahı Walley Dünyasında olmalıyız.
I planned very carefully so that we would be at Walley World early Saturday.
Her şeyi hesapladım, planladım.
I figured out everything, including the costs.
Her şeyi en ince detayına kadar planladım.
I planned it to the last detail.
Her şeyi ben planladım.
I set them up.
Bud Amca, iyice düşündükten sonra her şeyi başta planladığımız gibi yapmaya karar verdiğini bana söyledi.
He let me know that after thinking it over, he decided we should go ahead with everything just as planned.
Her şeyi Miranda mı planladı?
Did Miranda plan everything that?
Her şeyi planladım.
Got it all worked out right here.
Yapmayı planladığımız her şeyi zaten yaptık.
I mean, everything we were planning to do, we've done.
Bakın, her şeyi gerçekten çok iyi planladım.
I planned really well.
Her şeyi ben planladım.
It's all my work.
Her şeyi en ince detayına kadar planladım.
I've got the entire thing planned out, every detail.
- Harika. - Her şeyi planladım.
I've got it all worked out.
- Neden Christopher onun için planladığımız her şeyi feda etti?
I don't see why. Why should Christopher sacrifice everything we've planned for him just because...
Tam olarak bilmek istediğim şey internette her ne gördüysen planladığımız şeyi engelleyemeyecek olduğu.
What I need to know with certainty, is that whatever you saw on the Internet will not interfere with what we have planned.
Bu akşam planladığımız şeyi öğrenmemesi için yardıma ihtiyacım var.
I'm going to need some serious help to keep her from ferretting out whatever it is we're planning tonight. Ow!
Her şeyi ben planladım.
I organised it all.
Tam olarak bilmek istediğim şey internette her ne gördüysen planladığımız şeyi engelleyemeyecek olduğu.
What I need to know is that whatever you saw on the Internet will not interfere with what we have planned.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16