Işte bu yüzden buradayım tradutor Inglês
146 parallel translation
Zaten işte bu yüzden buradayım
That's precisely why I'm here
Doğru ve Charlie bana orada bir takım karışıklıklar olduğundan bahsetti ve işte bu yüzden buradayım.
Right. Charlie mentioned there was confusion there. That's really why I'm here.
evet, Dan, işte bu yüzden buradayım.
Yes, dan, that's why I'm here.
Evet, nerede olduğunu bilmiyorum ama, işte bu yüzden buradayım.
Yeah, I don't know where he is, but that's why I came here.
İşte bu yüzden buradayım.
That is why I entered this fight.
İşte o zamanı beklediğim için ölüme karşı durdum ve buradayım... ve sen de bu yüzden buraya getirildin.
Against that time is why I avoided death and am here and why you were brought here.
İşte bu yüzden buradayım.
That's why I came here.
İşte bu yüzden buradayım ben.
That's why I'm here.
Bana adınızı verdiler bu yüzden buradayım işte.
- Yeah. - And she gave me your name, and that's why I'm here, see.
Bana daima, bir çocuğun yeri annesinin yanıdır, denmisti, bu yüzden işte buradayım.
I'd always been told a boy's best friend was his mother, so... here I am.
Sorun onun beni artık sevmemesi İşte bu yüzden buradayım.
Looks, the problem is that... she already does not love me.
Ancak, benim tüm gerçeği öğrenmem gerekiyor işte bu yüzden, buradayım.
But I must seek the whole truth, and I am here to find it.
İşte bu yüzden buradayım.
Now that's why I'm here.
İşte bu yüzden buradayım.
That's what I'm here for.
İşte bu yüzden buradayım.
And that is why I am here.
İşte bu yüzden buradayım.
That's why I'm back here.
İşte bu yüzden buradayım. M'Lynn ile kocası hakkında konuşmalıyım.
That is precisely why lm here. lve gotta talk to MLynn about her husband.
İşte bu yüzden buradayım.
That's why I'm here.
İşte bu yüzden ben buradayım, sen ise orada.
That's why I'm here, and you're there.
İşte bugün bu yüzden buradayım.
That is why I am here today.
Lyceus endişeleniyor ve bende öyle. İşte bu yüzden buradayım.
Lyceus is worried, and so am I. That's why I'm here.
İşte bu yüzden buradayım.
- Gabrielle knew you'd be back. - That's why I'm here.
bu benim moralimi bozamaz İşte bu yüzden buradayım.
It doesn't depress me. That's what I'm here for.
İşte bu yüzden buradayım.
And that's why I'm here.
İşte bu yüzden buradayım!
That's why I'm here!
- İşte bu yüzden buradayım.
- That's why I'm here.
Hayır, bu bizim genetik atalarımızın uzaylılar olduğu anlamına gelir ki atalarımız uzaylıydı. İşte bu yüzden buradayız ; onlar bizi buraya koydu. Mulder, bu bilim kurgu.
No, it'd mean that our progenitors were alien, that our genesis was alien, that we're here because of them, that they put us here.
İşte bu yüzden buradayım - sizi uyarmak için.
That's why I'm here-to warn you.
İşte bu yüzden buradayım.
So here I am.
İşte bu yüzden buradayım, böylece Bobby Jones ve Walter Hagen'i yenebilirsin.
That's why I'm here, so you can beat Bobby Jones and Walter Hagen.
İşte bu yüzden ben buradayım.
That's why I'm here.
- İşte ben de bu yüzden buradayım.
- That's why I'm here.
- İşte bu yüzden buradayım.
- Which leads me to why I'm here.
İşte bu yüzden buradayım, Bay O'Callaghan.
That's why I'm here, Mr. O'Callaghan.
İşte bu yüzden buradayım, bayan...
That's why I'm here, madam...
"Skoru belirlemek için savaş." İşte bu yüzden buradayım.
"The war to settle the score."
Bu kadar işte. Bu yüzden buradayım.
That's, er, that's why I'm doing it.
İşte bu yüzden buradayım, aşkta ve savaşta dengeleri sağlamak için.
That is why I'm here, to make sure everything is equal in love and war.
Doktorlarım sürekli eğer bu şekilde yemek yemeye devam edersem öleceğimi söyleyip duruyor. İşte bu yüzden buradayım.
My doctors keep telling me that if I continue eating the way I have been, I am going to die... which is why I'm here.
işte ben de bu yüzden buradayım.
That's why I'm here.
İşte bu yüzden buradayım.
That's why I came.
İşte bu yüzden buradayım.
That's why.
İşte bu yüzden buradayım.
Yeah, well, that's why I'm here.
İşte bende bu yüzden buradayım Smallville... İhtiyacın olduğu için.
Well, that's what I'm here for, Smallville, one save at a time.
İşte bu yüzden buradayım.
This is why I'm here.
İşte bu yüzden buradayım seni alıştırmak için.
That's why I'm here to help you adjust.
İşte bu yüzden buradayım Birşeyleri daha anlamlı hale getirmek için
That's why I'm here, trying to make sense of something.
İşte bu yüzden hala buradayım.
That's why I'm still here.
Bu yüzden buradayım işte.
That's why I'm here now! That's why!
İşte bu yüzden buradayım.
So that's why
İşte bu yüzden şimdi buradayım.
And... that's why I'm here.
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte buyrun 44
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21