Işte buyurun tradutor Inglês
408 parallel translation
Oylama yaptık, bayan, ve işte buyurun.
We took a vote, lady, and, well, here.
- Gözlerinizle uyumlu olması için, işte buyurun.
- To match your eyes, there you are
İstediğiniz harita işte buyurun, Teşekkürler.
Here's the map you asked me for. Thanks.
Polis çekip aldı, ve işte buyurun.
Cop pulled away, and there it was.
Şey, işte buyurun, efendim.
Well, there you are, sir.
İşte, buyurun.
There you are.
İşte buyurun.
Here it is.
Buyurun işte Bayan Parker.
There you have it, Miss Parker.
- İşte buyurun.
Oh, there you are.
İşte buyurun, profesör.
Well, here we are, professor.
İşte buyurun.
There you are.
İşte buyurun efendim.
Here you are, sir.
- Buyurun işte, Bay Birnam.
- Here you are.
- İşte buyurun, efendim.
- Right here, sir.
İşte buyurun.
Here we are.
İşte, buyurun.
Here you are.
- İşte buyurun. Paketleyeyim mi?
Well, there you are.
İşte buyurun efendim.
There you go, Sir.
İşte buyurun!
Here you go!
İşte buyurun.
Here you go.
- İşte, buyurun.
- There you are, sir.
- İşte, buyurun!
There you are!
- İşte buyurun.
There we are.
- İşte, buyurun efendim.
- Here you are, sir.
İşte buyurun.
There.
Buyurun, Kelly, ve işte kalem.
Here it is, Kelly, and here's the pen.
İşte buyurun, çil çil nakit.
And there it is, cold, beautiful cash.
İşte buyurun.
Here you are.
İşte buyurun, bedava.
There you go, have it free.
- İşte buyurun.
- Here you are.
- İşte, buyurun. - Teşekkürler.
- Here you are, right here.
İşte buyurun.
TWO DOLLARS.
Ve buyurun işte, mükemmel bir kalıp size.
Lo and behold preserved in plaster forever.
İşte buyurun. - Nasıl? - Temiz kağıdı!
Here you go, clean as a whistle.
İşte, buyurun.
Here you are, folks.
İşte buyurun, makbuzunuz ve iki dolarınız.
There's your ticket, and there's your $ 2.00.
Buyurun işte.
Here it is.
İşte, buyurun.
- Here, in... - Oh, yeah.
İşte, buyurun.
Oh, here it is.
- Bayım, biletiniz, lütfen. - İşte buyurun.
Your ticket, please.
Buyurun işte.
Well.
Bu sıkıntıdan dolayı üzgünüz, ama buyurun işte.
SORRY ABOUT THE BOTHER BUT THERE YOU ARE, YOU KNOW, CHEERIO!
İşte buyurun, Komiser.
Here you are, Lieutenant.
- İşte, buyurun.
There we are. - Thank you.
İşte buyurun efendim.
There we are, sir.
İşte buyurun canım.
And there you are, my dear.
İşte, buyurun tuz.
Here, here's salt.
İşte buyurun.
Here they are.
İşte buyurun Bay Books.
Here they are, Mr. Books.
- İşte buyurun. - 20 mark fazla tuttu.
It's another twenty marks.
İşte buyurun.
There you go.
buyurun 2276
buyurun efendim 186
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyurun oturun 42
buyurun bayan 26
buyurun bayım 24
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
buyurun efendim 186
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyurun oturun 42
buyurun bayan 26
buyurun bayım 24
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte bu yüzden buradayım 17
işte o kadar 74
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte bu yüzden buradayım 17
işte o kadar 74
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte geliyor 764
işte öyle 69
işte buradayız 137
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte o 399
işte al 159
işte geldi 393
işte öyle 69
işte buradayız 137
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte o 399
işte al 159
işte geldi 393