Kapıya tradutor Inglês
9,039 parallel translation
Hayır, ben kapıya gidin.
No, I'm parked there.
Kapıya yetişememiş gibi yapabilirim.
I can pretend I didn't make it.
- Daphne, geldiler. Kapıya bak.
They're here, Daphne.
Bunu yanına al kapıya git ve çal.
Take this with you - and you go up to the door and you knock. - [Tasha whimpering]
Lütfen kapıya ulaşana kadar ve pilot işaret verene kadar kemerleriniz bağlı kalsın.
Please remain seated with your seat belts fastened until we reach the gate, and the captain has turned off the fasten seat belt sign.
Albuquerque Journal kapıya kadar geliyor ama yine de birinin içeri alması lazım.
The Albuquerque Journal gets delivered. But somebody still has to bring it in for him.
İşin bittiğinde Meechum sana kapıya kadar eşlik eder.
Meechum will show you out when you're done.
Kimsenin gelip kapıya dayanacağı yok.
No one's gonna be busting down our door.
Elimi kapıya vurup durayım mı?
Do I slam my hand in the door over and over?
Kapıya gidip aracın hazır olduğundan emin ol.
Go ahead to these gates and make sure the carriage is ready.
Tüm birimler, kapıya hemen!
Go! Teams on every entrance now.
Evdeysen, kapıya gel!
If you are home... come to the door.
Kapıya bak. Hadi.
Door.
O kapıya bakıp, kaçış rotan mı diye merak ediyorsun.
You're looking at that door, wondering if that's your escape route.
Ara sıra ben ön kapıya yürüyüp, onların beni içeriye almasını istemiştim.
Sometimes I... Wanted to walk to the front gate and ask them to... Let me back in.
Biz kapıya ulaşınca, burayı kapatın.
Once we get to the door, you reseal it,
Chris, lütfen kapıya sen bakar mısın?
Chris, do you mind answering the door, please?
Hiçbir biçici bizi görmeden kapıya kadar gideceğiz.
So we make it to the intake door without any of the real Reapers seeing us.
Dışarıda bir ordu ana kapıya gidiyor.
There's an army outside going for the main door.
Kalkan yapın! Kapıya götürün!
_
Kapıya nişan alın.
Train your fire on the door.
Kapıya bir tabela mı assak?
Hey, what do you think about getting a sign on the door?
Kapıya gidin.
Go for the door.
Ama telefon her çaldığında, biri kapıya tıkladığında ya da onları tanıyan biriyle tanıştığımda...
But each time the phone rings, someone knocks at the door, or when I meet someone who knew them...
Kapıya bakmadım, o da kötü bir şey yapacağımdan endişelenmiş.
I didn't answer the door, and he was worried I was gonna do something bad.
Kapıya koruma koyar koymaz geliyorum.
I'll be there as soon as I can get a guard on this door.
Eğer kocamın evi Jack Nicholson'ınki kadar büyük olsa, istediği kapıya balta saplayabilir.
If my husband had a big house like Jack Nicholson, he could put an axe in any door he wants to.
Kapıya götür!
Get to the door!
Bu evdeki her kapıya uyan bir anahtarım var.
I have a master key to every room in the house.
Annem kapıya koydu beni.
My mom kicked me out.
Kapıya bak.
Grab that.
Pekala, insan kaynaklarını ve güvenliği ararım, ona kapıya kadar eşlik ederler ve ona karşı nazik olacaklarından emin olurum.
All right, I'll call HR and security will come down and escort him out and I'll make sure that they handle things very gently with him.
Pekâlâ, ikiniz Velcoro ve benimle birlikte kapıya gelin.
All right, you two at the door with Velcoro and me.
Hibat, kapıya bak.
Hibat, get that.
Kapıya Daniel'ı koy ve kamyoneti getir.
Put Daniel on that door and bring the Van around.
Yerinizde olsam Daniel'ı kapıya koymazdım.
- I wouldn't put Daniel on the door.
Kapıya doğrult.
Point it- - point it at the door.
- Silahı kapıya doğrult.
Point the gun at the door.
Kapıcıya haber ver yeter.
Just tell the doorman.
Peki, ya Brandt'in anısındaki mavi kapı görsel olmayan bilginin görsel yer tutucusuysa?
What if the blue door in Brandt's memory was a visual placeholder for non-visual information?
Kapıdan gizlice kaçmadan önce "Günaydın" ya da "Çok hoş bir akşamdı, tekrar yapalım" demek.
"Good morning" or "I had a lovely time with you. Let's do it again" before sneaking out the door.
Peki ya arka kapı yoksa?
What if there is no back door?
Kapıları açtıkları anda saldırıya geçeceğiz.
A soon as they open the intake doors, we attack.
Tabi ya, bu tuzak kapısıydı.
Oh, right, that's a trapdoor.
Kapısını açarım Ya cennetin ya cehennemin
♪ I'll open the door to heaven or hell ♪
Kapıya dikkat et.
Cooper.
66'dan 39A'ya, ön kapı açıldı.. .. Hayalet dışarı çıkıyor.
Three Niner Alpha, 66, front door is opening, call sign Ghost is stepping out.
Sanki dünyanın sonunu istiyormuşum gibi, yanlış kanıya kapılma.
I mean, don't get me wrong. It's not like I want the world to end.
Bir seferinde ben altı yaşındayken beni aşağıya kapattı bir uyandım ki kapı kilitli.
This one time, I was six... he puts me down there and I wake up and it's locked.
Ya şu kapıdan tek başıma çıkıp gitmek istersem?
And if I just want to walk out that door by myself?
Teşekkürler ama kapıyı sadece polise açarız ya da kurşunlar bizde kalır.
Uh... Thank you, but... We open the door for the police, or we keep the bullets.