English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Kararım kesin

Kararım kesin tradutor Inglês

188 parallel translation
Kararım kesin.
That's final.
Kararım kesin.
My mind is made up.
Kararım kesin.
I've made up my mind.
Otoku hakkında kararım kesin.
I'm quite determined about Otoku
Hepiniz başlamadan önce, bir şey söylemek istiyorum. - Kararım kesin.
Before you all get started, I just want to tell you one thing...
Kararım kesin. O yüzden, yumuşak laflarınla kararımı değiştirmeye çalışma.
My mind's made up, so don't try to change it with any of that soft talk of yours.
- Kararım kesin.
- My mind's made up.
Benim kararım kesin.
My mind is made up.
Korkarım kararım kesin.
I'm afraid my decision is final.
Kararım kesin, biliyorsunuz : Büyük kızıma koca bulmadıkça, Küçük kızım Bianca'yı kimseye vermem.
For how I firmly am resolved not to bestow my younger daughter Bianca... before I have a husband for the elder.
Kararım kesin.
I am resolved.
Kararım kesin.
I've made a decision.
Bu konuda kararım kesin.
I'm positive.
Biletini aldın mı? Henüz almadım, ama kararım kesin.
Not yet, but my mind's made up.
Kararım kesin!
No need to argue any longer.
kararım kesin. Özür dilerim.
And, listen, my decision is final.
Kararım kesin.
I'm in.
Kararım kesin.
I don't think I will.
Üzgünüm Geordi, kararım kesin.
I'm sorry, Geordi. My decision is made.
Kararım kesin.
Can't figure it out.
Bir daha böyle bir şey olursa ikiye bölme benim tarafımda mısın diğer tarafta mısın kesin karar ver.
From now on, don't split your consideration in half and whether you choose my side or go to his side just pick one side... and stick to it.
Beni durdurabileceğini sanmıyorsun, değil mi, hem de kesin kararımı verdikten sonra?
You don't think you'll stop me, do you, now that I've made up my mind?
Hakkınızda kesin karar verilmeden önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Have you anything to say before sentence is pronounced upon you?
Sizi anlıyor ve sempati duyuyorum, fakat Majestelerinin iyiliği için kesin bir karar verdik ve, bütün askeri güçleri batı yakasında, yerlilerle karşılaşmaya gönderdik. Onlar bizi topraklarımızda katlederken.
I understand and sympathize with you, but I have judged it consistent with the good of His Majesty's service to order all available troops westward to meet the Indians on their own grounds.
Kararım verildi. - Kesin mi?
- I tell you, I've made up my mind.
Bütün gün bekleyebiliriz Sully, ama anlamalısın... biz de kararımızı verdik ve kesin.
We have all day, Sully, but you must realize... we also have minds, also made up.
Hayır, ama kesin kararımı verdim.
No, bull have definitely made up my mind.
Sayın yargıç, jürinin saygıdeğer üyeleri, kapanış konuşmamı kısa tutacağım. Çünkü savcılığın Leonard Vole aleyhine kesin bir cinayet savunması yaptığına inanıyorum. Bu yüzden "suçlu" kararı mümkün olan tek sonuç olacak.
My lord, members of the jury, I will be brief in my final speech because I think we've proved so obvious a case of murder against Leonard Vole, that a verdict of guilty must be the only possible conclusion.
Evet efendim, kesin kararım, zamanımı huzur içinde geçireceğim uygun birini bulmak.
Yes, sir, I've decided it's time for me to quiet down.
Ama şu kesin ki, karar vermelerin de sizin de yardımınız oldu.
But you helped them to want it. This is crucial.
Yedi hafta ve 13 deneyden sonra hâlâ hatırı sayılır bir ilerleme yok. Ama bugün formülün işe yarayacağından kesin eminim. O kadar eminim ki bu gece kendimde denemeye karar verdim.
Seven weeks and 13 experiments have gone by with little or no strides made, but today I'm certain my formula will work, so certain that I plan trying it on myself tonight.
Sonunda kesin kararımı verdim.
I finally made up my mind.
Kararımız kesin. Konu kapanmıştır.
Our decision is definitive.
Bunun son kez olması yönünde kesin kararımı vermiştim.
I decided it would be the last time.
- Kararımız kesin.
The decision is made.
Kararımız kesin.
- And that's it!
O 100 ryo ile hayatımın en kesin kararını verdim.
It was with that 100 ryo that I made the most definite decision of my life.
Size bunlar hakkında hiç bir zaman kesin kararımı söylemedim... ve siz, işi aldığınıza inansanız da... şey, sizin seçilebilecek bir aday olduğunuzu... kaale bile almadım.
I never gave you a final answer on this whole thing... and, as far as you believing that you had the job... well, I've never even considered... that you would be the applicant that we would choose.
Ben hala kesin kararımı vermedim.
I'm not too sure.
Yine de kararımız kesin, Gurur duyuyoruz.
# That we decided # A fact we take pride in
- Tabii ki kararımız kesin.
- Sure, we're sure.
Kesin kararım bu.
It's all decided
- Kesin kararım bu. - Yalvarıyorum.
- Now, that's a firm decision.
Bu, Sumner Welles tişi sonuçlanmadı, Pug, ama kararımız kesin.
That Sumner Welles thing didn't come to anything, Pug, but our conscience is clear.
Tüm sorumlulukları ve devlet işlerinin yükünü ihtiyar sırtımızdan atmak, sürünerek ölüme yaklaşırken bunları genç omuzlara bırakmak kesin kararımızdır.
And'tis our fast intent to shake all cares and business from our age, conferring them on younger strengths while we unburthen'd crawl toward death.
Kararım kesin.
My decision's final about the place.
Kesin kararımı verdim.
I made my mind up.
Bu kesin karar mı?
- This is final?
Zaman geriye gittiği anda kesin olarak nerede olacağımıza ve ne yapacağımıza karar vermeliyiz.
We'll have to decide precisely what to do the very instant that time moves backwards.
Hala bu konuda kesin bir karar vermedim.
I'm still not sure about this. Nevertheless, it's been....
Kararımız kesin olacak 2 ye bir.
Our decisions are final by a vote oftwo to one.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]