Ne düşüneceğimi bilmiyorum tradutor Inglês
264 parallel translation
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum, Homer.
I don't know what to think, Homer.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I never know what to think.
Bay Barredout hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I really don't know what to think of Mr. Barredout.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think no more.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think any more.
Bazen ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Sometimes I don't know what to think.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think anymore.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know where I am.
Tabii ki, inan ne düşüneceğimi bilmiyorum.
No, of course not. I don't know what I could be thinking of.
Buna inanmak istiyorum ama ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Well, i, uh... well, i want to believe it, but... i don't know what to think.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
_ I don't know what to think.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think.
Bayan Chandler, bu noktada, ne düşüneceğimi bilmiyorum, fakat bana yardım edebileceğinizi umuyordum.
Miss Chandler, at this point, I don't know what to think, but I was hoping you'd be able to help me.
Miss.Chandler, şu an, ne düşüneceğimi bilmiyorum - Bana yardım edersiniz diyordum.
Miss Chandler, at this point, I don't know what to think, but I was hoping you'd be able to help me.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum. Her neyse istediğin gibi düşün.
I don't know what I should think well, anyway...
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what I should think
Sana bir şey söyleyeyim, Çavuş. Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
We have to be at the office at 10 : 00 anyway.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- I don't know what to think.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum. - Bilmiyor musun?
I don't know what else to think.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Well, I don't know what to think.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- I don't know.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum, Betty.
I don't know what to think, Betty.
Hiçbirşey hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think about anything.
Sende mi NBS'i izliyordun, gerçekten mi? Hayır, hayır ne düşüneceğimi bilmiyorum.
You were just watching on NBS, really?
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- I do not know What to think.
Üzgünüm, Herkül ama şimdi ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I'm sorry..., Hercules..., but right now... I don't know what to think.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think. You've been gone so long...
Dürüst olmak gerekirse, ne düşüneceğimi bilmiyorum.
To be honest, I don't know what to think.
Tanrım, ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Christ, I don't know what to think.
Hala ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I still don't know what to think.
- Megan. - Bunu çok uzun zamandır düşünüyordum ama.. ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Well, I've really been thinking, but, I just can't think of anything.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think.
- Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think anymore.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum!
- I don't know what to think!
Yaşananlar hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum,... ama çocuklarımın benimkinden daha iyi bir hayat yaşamalarını istiyorum.
Given the spirit of sedition animating this useless militia, we can rest assured that this measure will only stir up the rivalries.
Ama şimdi, ne düşüneceğimi bilmiyorum.
But now, hell, I don't know what to think.
Bu durum hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know how I feel about this whole situation.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- I didn't know what to think.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what I thought it was.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum, Tony.
I don't know what to think, Tony.
Aslında, modern sanattan pek anlamam ve ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Actually, I don't know much about modern art and I really don't know what to think.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Well, I don't know what to think anymore.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what I think anymore.
Artık ne düşüneceğimi gerçekten bilmiyorum, doktor.
I honestly don't know what to think now, Doctor.
Bütün bunlarla ilgili ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to think about all this.
Sanırım ne düşüneceğimi bilmiyorum şeytaniçem.
No, send me.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to believe anymore. You know, eight years I've been on this force,
Artık ne düşüneceğimi de bilmiyorum.
Well, now I don't know what to think.
- Ne düşüneceğimi henüz bilmiyorum.
- I don't know what to think. FRED : Angel.
Bazen sadece gülmek için seni cesaretlendiriyorum bile. Bunun için ne düşüneceğimi bile bilmiyorum.
I encourage it sometimes just for a laugh.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düşünüyorum 55
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düşünüyorum 55