Sıkı tut tradutor Inglês
1,359 parallel translation
Donunu sıkı tut!
Hang on to your shorts!
Sıkı tut.
Hold it up straight.
Sıkı tut...
Hold tight...
Ceplerinde paramızı ararken onu sıkı tut.
Hold her tight while I search her pockets for our money.
Seni çağırdıklarında, ağzını sıkı tut.
When they call you in, keep your mouth shut.
Boynumu tut. Sıkı tut.
Hold my neck, tight.
- Daha sıkı tut.
- Uh, squeeze.
Sıkı tut!
Keep it tight.
- Tanrı aşkına, Vin, sıkı tut şunu!
Mother of Jesus, Vin, hold it still!
Ama uçak kalkarken lütfen ellerimi sıkı sıkı tut.
But please, hold my hand very tightly... when the plane takes off.
Sıkı tut beni!
Hold me tight!
Hey sen, beni daha sıkı tut.
Hey, you. Hold me closer, tiny dancer.
Sıkı tut.
Hold him firm.
Kıçını sıkı tut.
Keep a tight ass.
Her neyse, onu sıkı tut yoksa düşürebilirsin.
But hold on to it tight. We don't want it to fall now.
Çok sıkı tut.
Hold very tight.
Kapıya tut! Sıkı tut!
Point at the door!
Sıkı tut.
Hold it still.
- Sıkı tut onu!
- Keep holding her.
Sıkı tut.
Keep it tight.
Sıkı tut.
Hold it tight.
Şapkanı sıkı tut!
Hang on to your hat!
Onu çok sıkı tut...
YOU JUST HOLD ITREALLY TIGHT...
Onu sıkı tut.
You gotta hold her tight.
- Sıkı tut.
- Hold tight.
Sıkı tut!
Grab it hard!
- Kolunu sıkı tut.
- Hold tight his arm.
Hey, onu düşürme, sıkı tut.
Hey, don't drop it, Hold it tight
Ama tatlım beni sıkıca tut.
But darling, hold me close
Sıkıca tut ya da Daphne'ye ver.
Either hold it still or give it to Daphne.
Kapı kapanıyor Kızı tut
Oh no, the door's closing!
Kısık ateşte tut, kaynamasın.
Keep that at a simmer, not a boil.
Boynundan sıkıca tut.
Hold on tight to the neck now.
# Yalnızca al elimi tut onu sıkıca #
Just take my hand Hold it tight
# Yalnızca al elimi, onu sıkıca tut #
Just take my hand Hold it tight
Kafam çok karışık. Tut bak!
I'm so confused.
başını aşağıda tut ve kaskını sıkı bağla. hadi fırla!
Keep your head down and your helmet on tight.
Sıkıca tut.
Nice and tight.
Şimdi çeneni dik tut ve... müziğin sesini kıs, tamam mı?
All right. You keep your chin up and your music down, OK? Yes, I will.
- Hannah, ayaklarını sıkıca tut.
- Hannah, hold her legs tightly!
Her zaman ışığı açık tut.
Keep the lights on all the time.
heyşey yolunda çıkışları tut içeri girdikleri zaman, kimse dışarı çıkmamalı peki!
Nothing's wrong in there. Keep an eye on all the exits. When the stuff arrives, no one is allowed to leave.
Tut... tut... Söyleyin kamerayı sıkıca onun üzerinde tutsun.
Stay-Stay - Have him stay tight on her.
Sıkı tut.
- I'm holding as tight as I can.
Onu sıkıca tut.
- Cinch him in tight.
Çenesini kırmak isterdim. Onu sırada tut.
I like to bust her chops, keep her in line.
Şimdi sesini kısık tut.
Now keep your voice down.
Sen çıkışı tut.
You cover the exit.
Sevgili kardeşim gel ve beni sıkıca tut
Brother dear come hold me tight
Dizginleri sıkı tut!
Pull on the reins!
sadece sıkıca tut!
Just hold the top down!
sıkı tutun 424
sıkı tutunun 129
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut ki 22
tut beni 61
tuttum seni 72
sıkı tutunun 129
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut ki 22
tut beni 61
tuttum seni 72
tutunun 80
tutuklandı 21
tutkulu 23
tutamıyorum 41
tut elimi 19
tuttum 236
tutuyorum 50
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklandı 21
tutkulu 23
tutamıyorum 41
tut elimi 19
tuttum 236
tutuyorum 50
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tut bunu 23
tuttun mu 62
tutuklusunuz 119
tuttum onu 24
tut onu 224
tutuklu muyum 16
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutuklayın onları 24
tuttun mu 62
tutuklusunuz 119
tuttum onu 24
tut onu 224
tutuklu muyum 16
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutuklayın onları 24