English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Acele etmeyin

Acele etmeyin tradutor Espanhol

639 parallel translation
Fazla acele etmeyin.
No se apure. - Yo solo...
Acele etmeyin.
Tómese su tiempo.
- Acele etmeyin.
- No tan rapido.
Acele etmeyin.
Tiene prisa, ¿ eh?
Acele etmeyin.
No hay prisa.
Acele etmeyin.
Sin prisas.
- Acele etmeyin Bayan Crosbie.
- Tómese su tiempo, Sra. Crosbie.
- Sorun değil, acele etmeyin.
- Está bien, no hay prisa.
Acele etmeyin.
Concédanse todo el tiempo.
Acele etmeyin.
No os precipitéis.
Ama acele etmeyin.
No sean impetuosos.
Acele etmeyin.
No tenga prisa.
Çek için acele etmeyin.
No se preocupe por el cheque.
Acele etmeyin.
Cálmese, señorita Collins.
Acele etmeyin.
- No tan de prisa.
Acele etmeyin.
Tomese su tiempo.
Acele etmeyin, Bayım muhtemelen fazla kaçacak yerin kalmadı.
Tómese su tiempo, señor, ya que no le queda mucho.
Lütfen, size bir parça tavsiyede bulunmama izin verirseniz... çok fazla acele etmeyin,... elinizdekileri bir kerede göstermeyin,... ilk adımı onların atmasına izin verin derim ; aceleye gerek yok.
Y si me permite un consejo, bien, no la fuerce demasiado pronto. No se apresure. Permita que den el primer paso.
- Acele etmeyin Bay Allnutt...
- No se apresure, Sr. Allnut.
Acele etmeyin Bay Longley.
No se apresure.
Acele etmeyin Bayan Hatch.
Y ahora tómese su tiempo, Srta. Hatch.
Acele etmeyin.
No se apresure.
Sakin olun Bay Oxly. Acele etmeyin Bay Oxly.
Tranquilícese.
Acele etmeyin, oturun.
Así está mejor, siéntese.
- Acele etmeyin!
- ¡ Id despacio!
Şey, acele etmeyin.
Bueno, no tengáis prisa.
Acele etmeyin.
Sin prisa. No hay nada de prisa.
Acele etmeyin Bay Bettini.
Tome su tiempo, Sr. Bettini.
Acele etmeyin. Burada oturur sizi beklerim.
Perfecto, espero.
Acele etmeyin beyler.
No se apuren uds, caballeros.
Acele etmeyin!
¡ No tan pronto!
- Asla acele etmeyin.
- Nunca te apures.
Acele etmeyin.
No se precipite.
- Ben geldim diye acele etmeyin.
- No se apresure por mí.
Acele etmeyin.
Para usted es una vieja historia, pero para mí es nueva. Tómese su tiempo.
Bu yüzden boşa acele etmeyin ve firmanın ofisine inip bir görevliye sorun.
Vaya a la oficina de la compañía y dígaselo al encargado.
- Acele etmeyin.
- Espera un momento.
Acele etmeyin.
Vamos demasiado deprisa.
Acele etmeyin doktor.
No tan rápido, Dr.
Acele etmeyin.
Bueno, no hay apuro.
- Şimdi acele etmeyin.
- No os adelantéis, chicos.
Acele etmeyin, Rahibe.
No se apure, Hermana.
Yavaş. Acele etmeyin.
Con cuidado.
Bu kadar acele etmeyin.
Venga, no hay prisa.
Acele etmeyin.
Tampoco se exceda.
Dikkatli ol, Natasha, ve acele etmeyin.
Se atenta al escribir, Natalia, no te apresures.
Tamam. Acele etmeyin.
Sin prisa.
Bunu dert etmeyin şimdi. Eğer onu kurtarmak istiyorsanız acele edin.
Eso no importa, si quiere salvarla debe darse prisa.
Ama acele etmeyin.
Pero no hay prisa.
Acele etmeyin!
- ¡ Nos vemos en Abilene!
Acele etmeyin.
Te la devolveré.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]