Bana bırakın tradutor Espanhol
1,818 parallel translation
Yani demek istediğim, yarım bardak süt içip... diğer yarısını bana bırakınca...
Me refiero, cuando tú bebes medio vaso de leche... y me dejas el resto para que yo lo acabe...
Onu bana bırakın.
Déjemelo a mí.
Ve Ronson'u bana bırakın.
Y déjenme a Ronson a mi.
Onun için de siz güzel otelinizi yönetin, yetişkin işi polisliği de bana bırakın.
Siga administrando este bonito hotel y déjeme el trabajo de policía "maduro" a mí.
Konuşma kısmını bana bırakın.
Yo hablaré.
Kalbini bana bırakın.
Yo quiero el corazón.
Hayır, oturma düzenini bana bırakın, geliyorum!
Oh, seguro. De inmediato consiguió un trabajo.
Bana bırakın.
- Bien, Ok.
Tamam, bu adama yaklaşmam mı lazım? Bana bırakın.
Ok, podremos cogerlos, dejádnoslo a nosotros.
Bu işi bana bırakın dedim!
¡ Déjenme un momento con él!
Ondan sonrasını bana bırakın.
En ese entonces déjenme el resto a mí.
Onu bana bırakın Bay Moore.
Déjemelo a mí.
- Bana bırakın.
- Déjenmelo a mí.
- Bana bırakın.
- Tú déjame eso a mí.
Davulda Fish dayı ile birkaç şarkı yaparız, gerisini bana bırakın.
¿ con el tío Fish en la batería, y me dejan hacerme cargo?
Soruşturma işini bana bırakın.
- Por favor. Déjeme manejar la investigación.
Burayı bana bırakın.
Yo me encargo de esto.
Şimdi Muddy Waters'tan bir parça çalıyoruz. Bana bırakın.
Ahora vamos a poner un poco más de Muddy Waters.
Bana bırakın.
Déjenme a mí.
Adamı sen alabilirsin ama kadını bana bırak.
Puedes tener al hombre, pero me dejas a la mujer.
Nazik konuşmak gerek... o yüzden konuşma kısmını bana bırak, tamam?
Hay que ser delicados así que déjame hablar a mí.
Onu bana bırakın.
Siempre he soñado...
Haydi ama, bırak da bana yalvarsın şu korkak.
Vamos, lucha conmigo, cobarde.
Sen kendi hayatının derdine düş, benimkini de bana bırak, tamam mı? Tamam, tamam!
Mejor preocúpate de tu vida y déjame preocuparme de la mía.
Sen gelirsin, hediyelerini verirsin, bütün işleri de bana bırakırsın...
Llegas, les das tus regalos y me dejas el resto a mí.
Onu bana bırakın.
No déjala aquí conmigo.
Bunu bana bırak. Freeze'i ben yakalarım. Bırakmanın zamanı gelmiştir belki de.
Deja esto ahora, puedo manejar a freeze, quizás sea hora de que pases la antorcha
Bana mesaj bırakın.
Deje el mensaje.
Sen git orada küçük kızını becer, benim işimi de bana bırak!
Ve a fornicar a tu pequeña mujer y deja mis negocios a mi
Frank'e ulaştınız. Mesaj sesinden sonra, bana mesajınızı bırakın.
Llegaste a Frank, deja un mensaje después del tono.
Şimdi bana lütfen bir iyilik yapar mısın? Sorunlarınla kendin başa çık ve beni rahatsız etmeyi bırak.
¿ Serías tan amable, por favor, de ocuparte de tus problemas y dejar de molestarme?
Bildiğiniz gibi Sayın Başkan, bu durum bana çok az seçenek bırakıyor.
Entiendo, Sr. Presidente, esto me deja muy pocas opciones.
Onu bana gönderirseniz arkadaşınızı bırakırım.
Envíenla conmigo, y yo lo liberaré a él.
Cam mankafalık damgasını Mitchell'a bırakıp gittiğinde sorun yoktu ama o da gidince bana geçti.
Estaba bien cuando Cam se fue y le pasó la gorra de zoquete a Mitchell pero con él fuera, me llega a mí.
Belki de bana yaptığını yapmalısın. sevişmeyi bırakınca kafasına bir tane patlat.
Podrías hacer lo que hacías conmigo y pegarle en la nuca cuando se desvía.
Lütfen, bana güven. Ve bırak, böyle kalsın.
Por favor, créeme y deja las cosas así.
Eğer acil bir durum olursa, bana çağrı bırakın.
Si hay alguna emergencia, llamadme a Urgencias.
Paramı almadan önce onun gibi biri, bırak iş konuşmak istemeyi... bana "nasılsın" bile demezdi.
Antes que tuviera dinero, un tipo como Drops no me hubiera saludado, mucho menos invitarme a hablar de negocios.
Tanıştırma kısmını bana bırak.
Dejame hacer las presentaciones
- Beni dinle, McMartyr nasıl bir işe girdiğini baştan biliyordun o yüzden işin vicdan kısmını bana bırak, spot ışıkların keyfine bak. Çünkü hepsi bir anda gidebilir. Aynen böyle.
Escucha, McMartir, sabías exactamente en lo que te estabas metiendo así que deja a un lado la conciencia y disfruta de las luces porque puede desaparecer así de fácil.
Tıbben anlamlı bir şey bulursanız bana çağrı bırakın.
Si encuentran algo médicamente relevante, me avisan.
- Bu işi bana bırakın.
Déjenme un momento con él.
- Şey özel doktor olduğundan beri saat 5'de eve gidip beni melanom hastanla yalnız bırakıyorsun. Ben de düşündüm ki eğer sana iltifat edersem bana gerektiğinden biraz daha fazla bir süre bakarsın ve bu olur.
- Bueno desde que eres una doctora del sector privado quien se fue a casa ayer a las 5 dejándome en plena tarea con tu paciente con melanoma pensé que si te daba un cumplido seguro me prestarías la atención lo suficiente como para que esto suceda.
Kocasını da bana bırak.
También me ocuparé de su marido.
Dün bana korkunu ve tereddütlerini hatta duygularını bir kenara bırakıp savaş esnasında yaşam ve ölüm arasındaki ince ayrımı yapabileceğini gösterdin.
Ayer, me mostró que era capaz de dejar a un lado sus temores, de dejar a un lado sus dudas, e incluso su repugnancia. Cada inhibición natural que durante la guerra puede significar la diferencia entre la vida y la muerte. Puede significar la diferencia entre la vida y la muerte.
Mikey, çaktığımın kamerasını bırakıp bana yardım etmek ister misin?
Mikey, deja la cámara y ayúdame a levantarme, por favor.
Kadın bana "Kutup başlığı" diyor. Wendy, bırak artık şunu.
ella se refiere a mi pregunta de la capa de hielo polar
Bırak da sana ihtiyacını vereyim sen de bana, inan bana kimse pişman olmayacak
Házme el mejor auto modificado para carreras y olvídate de lo que cueste. No me importa cuánto cueste. Mientras el auto derrita el asfalto.
Orasını bana bırak, sen sadece işini yap.
Deje que yo me preocupe de eso, usted simplemente haga el trabajo.
Bana gelince, geride bırakıldığımı anlayana kadar çalıların arasında gizlendim. Mahvolmuştum, mahvolmuştum. Merhaba, ufaklık.
Y yo salí del arbusto multiuso para descubrir que me habían dejado.
Lütfen bana bir iyilik yapıp kızı bırakır mısınız?
¿ Podrías hacer el favor de dejarla tranquila?
bırakın 390
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın geçsin 44
bırakın onları 26
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın geçsin 44
bırakın onları 26
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın geçsinler 21
bırakın bizi 19
bırakın gideyim 187
bırakın artık 17
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bırakın bizi 19
bırakın gideyim 187
bırakın artık 17
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir bak 53
bana sorarsan 158
bana güvenebilirsin 196
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir bak 53
bana sorarsan 158
bana güvenebilirsin 196
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana bunu verdi 18
bana yardım eder misiniz 34
bana dokunma 191
bana da 150
bana bakma 153
bana güvenebilirsiniz 80
bana bırak 301
bana bir 30
bana yardım eder misiniz 34
bana dokunma 191
bana da 150
bana bakma 153
bana güvenebilirsiniz 80
bana bırak 301
bana bir 30