English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Başkanım

Başkanım tradutor Espanhol

8,896 parallel translation
Teşekkürler, Başkanım.
Me alegro, Sr. Presidente.
Görevimiz başkanımızı korumak.
Nuestro trabajo es proteger a nuestro presidente.
Çok özür dilerim başkanım.
Lo siento... muchísimo, Sr. Presidente.
Mermiler uçuşmaya başlayınca planlar değişir başkanım.
Los planes cambian, Sr. Presidente, una vez que empiezan a volar las balas.
Aa.. Başkanım, Şey hakkında kouşuyordum bizim... evet, Burkina Faso'daki mevkidaşımla.
Sr. Presidente... he.. he estado hablando con nuestro...
Bölüdüğüm için özür dilerim, Başkanım, Molly al fayeed sizi görmeye gelmiş.
Lamento interrumpir, Sr. Presidente, pero su cuñada está aquí para verlo.
Şimdi izin verirseniz bugünkü konuşmama ilk başkanımız hakkında doğru bilinen yanlışlarla başlamak istiyorum.
Ahora, si me permiten empezar hoy mediante el establecimiento... de algunas inexactitudes históricas sobre nuestro primer presidente...
Bu Alden Schmidt, Kendisi kilise başkanımızdır.
Es Alden Schmidt, el responsable de la Iglesia.
Bu rahip Barlow, Yeni başkanımız.
Este es el reverendo Barlow, nuestro nuevo ministro.
Belediye başkanımız Rahm Emanuel.
Nuestro alcalde, Rahm Emanuel.
Ama, Sayın Başkanım...
Pero, Sr. Presidente...
- Sayın Başkanım?
- ¿ Sr. Presidente?
Belediye Başkanım?
¿ Alcaldesa?
- Hoş geldiniz Başkanım.
Bienvenido, presidente.
- Başkanım?
¿ Presidente?
Üzgünüm Başkanım.
Lo siento, presidente.
Her şeyin planınıza göre ilerleyeceğinden eminim Başkanım.
Estoy seguro que todo irá de acuerdo a su plan, presidente.
- Lütfen sakinleşin Başkanım.
- Por favor cálmese, presidente.
Başkan'ın adamlarına danışmanlık yapıyorum. Sizi temin ederim, size yardım etmek için S.H.I.E.L.D. ile elimizden geleni yapıyoruz.
Aconsejo al personal del Presidente... y quiero asegurarte que estamos trabajando con S.H.I.E.L.D.
Başkan'ın adamlarına danışmanlık yapıyor. YTÖE'yi kurmakta yardım etti ve bilim bölümünü, gözetliyor...
Aconseja al personal del Presidente... ayudó a diseñar la ATCU, revisa la división de ciencia...
Sayın başkan, ağır topum ya da patlayıcım yok.
Sr. Presidente, no tengo artillería pesada, ni explosivos.
Tamam, sadece 16 dakika içerisinde başkan ve eşini burada göremezsem diye kıçımı kurtarmaya çalışıyorum.
Bueno, yo sólo estoy cubriendo mi trasero, por cualquier cosa. Si no veo a la Primera Pareja en los próximos 16 minutos tienes que estar preparado, ¿ Cierto?
Başkanın Olivia Pope ile bir ilişkisi var mı?
¿ El presidente está teniendo una aventura con Olivia Pope? Siéntate.
Başkanın Olivia Pope ile bir ilişkisi var mı?
¿ El presidente está teniendo un romance con Olivia Pope?
Biliyorsunuz ki benimde kaçamaklarım oldu Sayın Başkan.
Ya sabes, he tenido mis devaneos, Sr. Presidente.
Ben Birleşik Devletler başkanıyım.
Soy el presidente de los Estados Unidos.
Beyaz Saray'daki kaynaklarımız bize bu akşam için planlanmış bir gezi olmadığını söyledi. Dolayısıyla, Başkan Fitzgerald Grant..... başkanlık limuziniyle planlanmamış bir gezinti yapıyor gibi görünüyor.
Fuentes de la Casa Blanca nos dicen que no había ninguna salida planeada para la noche, así que el presidente Fitzgerald Grant parece estar dando un paseo no programado en la limusina presidencial.
Olivia Pope bir sonraki First Lady'miz mi yoksa başkanı koltuğundan eden ilk kadın mı olacak?
¿ Se convertirá Olivia Pope en nuestra próxima primera dama o la primera dama acabará con el presidente?
Yönetim Kurulu Başkanı kızım Hope'tu ve kararı belirleyen oy onundu.
La presidenta de la junta es mi hija, Hope. Ella tuvo el voto decisivo.
- Bir diğer kurban, 30'lu yaşlarda ev hanımı ve OAB başkanı.
Otra víctima... ama de casa, treinta y tantos, presidenta del APA.
Bay Başkan Amerika'nın 70.000 megatonluk güm-gümü var. Derim ki bunu o uçan başın kıçına sokalım.
Señor Presidente, lo que América tiene son 70.000 megatones de explosiones, y yo digo que se los enseñemos al trasero de esa cabeza flotante.
Ben koduğumun Birleşik Devletler başkanıyım!
! ¡ Soy el maldito presidente de los putos Estados Unidos!
Ve siz, Bay Başkan umarım suratınıza silahla vurulmasını seviyorsunuzdur.
Y a usted, Sr. Presidente... espero que le guste que le golpeen en la cara con un arma.
Kurmay başkanın mı?
¿ Del jefe?
Belki de tam da bu yüzden başkan olmalıyım.
Bueno, tal vez esa es la mejor razón para mí ser elegido.
Başkan Arsanov, kuzenin Katja ile evlenmek istiyor. Katja'yla mı?
El presidente Arsanov desea casarse con tu prima Katya.
Başkan, hayatını kurtaranın ben olduğumu öğrenince bana yardım edecektir.
El presidente me ayudará cuando sepa que fui yo quien alvó su vida.
- Başkan Rosewater sanırım?
¿ Alcaldesa Rosewater supongo?
Başkan Yardımıcısı, ne büyük onur.
Vice canciller, es un gran honor.
Emeklilik maaşlarımızı geri istiyoruz. Hapse gitmeyeceğimizin garantisini ve BİB başkanının bir an önce buraya gelmesini istiyoruz.
Queremos que restauren nuestras pensiones, no queremos ir a prisión, y queremos que baje el gerente de ATM aquí inmediatamente.
- Anlayacağın, eşcinsel aşkım değil Gittel'de ensitütü başkanı olarak görev yapıyor.
- Digo, no es mi amante gay. el director de un instituto donde trabaja Gittel.
Nolan'ın Başkan Yardımcısı'nı vurduğunu duydum ve Amanda'nın yardımıma ihtiyacı olabileceğini düşündüm.
Oí lo de Nolan, que había disparado a la Vice Canciller, y pensé que Amanda podría necesitar mi ayuda.
Sence bu saat Başkan'a darbe yapmayı planlayanları durdurmak için bir anahtar mı?
¿ Crees que ese reloj es la clave para detener a los que intentan quitar del medio al Presidente?
Benim Başkan olma amacım bu şehri yeniden düzenleyebilme sözüydü.
Me votaron para la presidencia con la promesa de que, por fin, haría funcionar esta ciudad.
Görünüşe göre, kurabınımız belediye debir olaya karışmış ve biz de oraya personellerden sorumlu başkan yardımcısı ile konuşmaya gidiyoruz.
Sí, aparentemente, nuestra víctima tuvo una confrontación en el ayuntamiento, así que vamos a ir para hablar con el jefe de personal.
Solomon, Başkan şahsen Pentagon'un veri tabanında gördüğün virüsü bulmak ve yok etmek için yardımını istiyor.
Solomon, el presidente te pide personalmente que nos ayudes a localizar y destruir el virus que viste en la base de datos del Pentágono.
Tanrım. Bir başkan ne kadar kötü olabilir ki?
Vaya. ¿ Un presidente puede ser tan malo?
Kanada başkanını öldüresiye sikmişler hayatım.
Al presidente de Canadá le han jodido hasta morir, querida.
CIA'in yerel hizmet kulübünün başkanı için üç sağlam adamı göndermeyeceğini varsayalım işte.
¿ Qué tal si solo asumimos que la CIA no envió a tres bravucones tras el tipo que está a cargo del Rotary Club local?
Sadece merhum Başkan'ımızın dileğini devam ettirelim demek istedim.
Solo quiero llevar a cabo la voluntad del difunto presidente.
Şu olanlardan sonra merhum Başkan'ın ne kadar ileri görüşlü olduğunu anladım.
Ahora que veo ocurrir esto... me doy cuenta lo exacta que fue la previsión del difunto presidente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]