English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Ben yıkarım

Ben yıkarım tradutor Espanhol

2,211 parallel translation
- Ben yıkarım!
¡ Yo lavo!
Çıkarın, ben de size kanıtlayayım.
Déjenme salir de aquí, y se los demostraré.
Karım o tarz müzikten hoşlanmıyor,.. ... ben de düşündüm ki, sen ve ben...
Mi esposa odia esa clase de música, así que pensé que tal vez tú y yo...
Ben de mutlu değildim, asla bu olaya karışmadım. Gözünü kapatması söylenen sivilceli bir çocuktum.
Tampoco lo estuve yo y ni siquiera estuve involucrado, apenas era un chico con granos al que le pidieron que mire hacia otro lado.
Çok karışık uzay-zaman hesapları yapıp yön belirleyebilecek birine ihtiyacı var ve ben artık bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Él necesita a alguien que pueda hacer calibraciones realmente muy complejas de espacio - tiempo y calcular orientaciones, y yo simplemente ya no sé cómo hacer eso.
Ben Danny Hale'in dul karısıyım.
Soy la viuda de Danny Hale.
Ben gerçekten bu aileye katılma ve Charlie'yle evlenme şansını istedim, ve şimdi ben sevdiğim adama işi ile karısı arasında seçim yapmasını sormak zorundayım.
Sólo quiero una oportunidad honesta para unirme a esta familia, y casarme con Charlie. y ahora tengo que preguntar al hombre que amo que escoja entre su trabajo y su mujer.
Ben de bir yıl önce karımın tadına bakmıştım, beni de mi uyutacaksın?
Sí, bueno, fui al sur con mi mujer hace más o menos un año... ¿ Tienes que llevarme a mí también?
Ben daha çok karıncayiyen tarzıyım.
Yo soy más bien un oso hormiguero.
O karımı beceriyor ben de nasıl oluyorsa fakülte kulübünde kalıyorum.
Se folló a mi esposa, y de algún modo acabé durmiendo en el club de maestros.
Karım ve ben Hux'da evlendik. Şimdi de...
Mi mujer y yo nos casamos en el Hux y, ahora...
Beni iyi dinle küçük psikopat, ben Will'in karısıyım ve yeteri kadar uyuyamazsam, anti depresan ilaçlarım işe yaramaz ve delirip, seni öldürürüm.
Mira, pequeña demente, soy la esposa de Will. Si no duermo bien, no sirven mis antidepresivos. Y entonces enloqueceré, y te mataré.
Bu benim emeklilik param ve torunlarımın okul masrafı ve ben bütün satışlardan yüzde bir kar alıyorum.
Es mi jubilación. Y el futuro de mis nietos. Recibo un porcentaje de las ventas.
Ben sadece siz anlaşmazlıklarınızı çözerken sizi dik tutan fazlalığıktım ve bu işe çok karıştım.
Yo solo soy la tercera pata que os mantiene en pie mientras imaginabas cosas, y he comprado en exceso.
Karım ve ben onları 15 yıl önce yarattık.
Mi mujer y yo los creamos hace 15 años.
Ben asla duvar tabaklarını ya da kar kürelerini toplamazdım.
Nunca coleccionaría platos y globos de nieve.
Şimdi kasetler ile birlikte, bırakacağına dair bir söz ver ben de polisleri karıştırmayayım.
Así que dame esos videos y prométeme que dejarás de hacerlo... -... y yo dejaré a la Policía fuera. - ¿ Me lo prometes?
Eğer ben karışmasaydım Lois hala senin bir süper kahraman olduğunu düşünecekti ve inan bana Lois bir kere yapıştı mı ondan kurtulmak için bir yol bulsan iyi edersin.
Si no hubiera intervenido, Lois todavía estaría golpeando la puerta de "Clark es un súper héroe". Y créeme una vez que el sabueso Lois está en tu puerta es mejor encuentres otra manera de disfrazar tu olor a súper héroe.
Karım gittiğinden beri kıyıda köşede oturdum tekrar başlamaktan korktum, ki bu ben değilim.
Desde que mi esposa me dejó, he estado sentado al margen con temor de volver al juego, y ese no soy yo.
Ben senin karınım!
Soy tu mujer, y ¿ sabes qué?
Eski karımı. Claire'ı endişelendirmek de istemedim yani ben...
Ex-esposa y no quería preocupar a Claire, así que...
Ben de kendimi ispatladım ; Ananas / fıstık ezmesi karışımı.
Intenté estar a la altura con... el combinado de piña y crema de cacahuete.
Benim ise kafam karışık değil Ben... bir hata yaptım, ve yoluma devam edip o öpüşme hiç olmamış gibi davranıcam
Yo, no estoy confusa, yo.. cometí un error y voy a seguir adelante como si nada hubiera sucedido.
Tatlım unutma ki ben senin karınım annen değil bu yüzden benden bir daha bir şey gizlemene gerek yok.
Cariño, por favor, recuerda que soy tu mujer y no tu madre. La próxima no me andes ocultando lo que te pase.
Ben de senin karındım.
¿ Y? Yo era tu mujer.
Ortaya saçma sapan bir yalan makinesi çıkarıyor, ben de burada, 4500 km öteden izleyip, inanacağım yani.
Y ahora va a improvisar con un detector de mentiras, y tengo que sentarme a kilómetros de distancia y aguantarme.
Sonra karım öldü ve ben vazgeçtim.
Y luego mi mujer murió y lo dejé.
Karım öldükten sonra ben beceremediğimden Jack'i sevecek birine ihtiyaç duydum.
Y después de morir ella, necesitaba encontrar a alguien que quisiera a Jack porque yo no podía.
Bak bu garip gelebilir ama karım ve ben bazı eski Lions oyuncuları için akşam yemeği veriyoruz.
Puede parecer extraño, pero mi esposa y yo daremos una cena para algunos ex-jugadores de los Lions...
Çıplak ve başımı pencereden çıkarıp uyurum uyanınca sadece ben ve evren olur.
La cabeza por la ventana. Al despertarme estamos yo y el universo
Ben onun karısıyım.
Soy su esposa
Karım ve ben bunu daha dün gece öğrendik.
Mi esposa y yo nos enteramos sobre esto, anoche.
Ben karısıyım.
- Soy su esposa.
Bunca yılı düşünüp duruyorum, Dale'in kandırdığı onca insan sadece ben değilim, arkadaşları, arkadaşlarımız, karısı.
- Sigo pensando en todos esos años, toda la gente a la que Dale engañó... no sólo a mí, a sus amigos, nuestros amigos, a su esposa.
Çünkü benimle yatmıyordu. Karısına sadık biri olduğunu anlayınca da "Ben eski kafalıyım." davranışlarına bayılıyormuş gibi yaptım.
Luego comprendí que se mantenía fiel a su esposa así que simulé aceptar aquello de que era "chapado a la antigua".
Sen masaya çıkıp tavana çıplak bebekler çizersen ben de tüm bulaşıklarımı yıkarım. "
Lavaré mi plato si tú te subes y pintas bebés desnudos en el techo ".
Evet. Bu konuyu düşündüm ve yaptığın şeyi yaptığın sırada çok karışık duygular içinde olman gerektiğini fark ettim. Ben de aynı şeyi yaşadım.
Sí, lo pensé, y me di cuenta que debes haber estado en en un estado muy emocional para hacer lo que hiciste, y ya me pasó.
Ben Noge'nin karısıyım.
Soy la Sra. Noge.
Karım ve ben bu hafta sonu yemekli küçük bir parti veriyoruz. Karınla gelirseniz buna memnun oluruz.
Mi mujer y yo damos una pequeña cena este fin de semana, y me encantaría que tu mujer y tú vinieran.
Karım ve ben biraz korkuyoruz. Aslında çok korkuyoruz.
Mi mujer y yo estamos un poco asustados, muy asustados, en realidad.
Ben de gitmek istemiyorum çünkü karım ben en yakın arkadaşım.
Sí, y yo no quiero ir, porque mi esposa es mi mejor amiga.
Karım ve ben birlikteyken bu rezervasyonları yaptırmıştık.
Mi esposa y yo lo reservamos cuando aún estábamos juntos.
Bugün Abby ile bebek bakımı kursuna gittik. Ve o harikâ bir iş çıkarırken, ben resmen çuvalladım.
Fui a una de esas clases de bebés con Abby y ella fue la estrella y yo la perdedora
Bir gün, aniden "Yalan Oyunu" na karışmış olan ben dahi dolandırıcı Akiyama Shinichi-san'dan yardım isteyip çok yüksek miktarda parayla bahse girilen bu hilekarlık oyununda mücadele ettim.
Luego de verme envuelta en el LIAR GAME... le pedí ayuda a Shinichi Akiyama, un genio ex estafador. Y logré salir de este terrible juego... que obliga a los jugadores a mentir por dinero.
Bir gün, aniden "Yalan Oyunu" na karışmış olan ben dahi dolandırıcı Akiyama Shinichi-san'dan yardım isteyip çok yüksek miktarda parayla bahse girilen bu hilekarlık oyununda mücadele etmiştim.
Luego de verme envuelta en el LIAR GAME... le pedí ayuda a Shinichi Akiyama, un genio ex estafador. Y logré salir de este terrible juego... que obliga a los jugadores a mentir por dinero.
Bir gün, aniden "Yalan Oyunu" na karışmış olan ben 4.turu da geçmeyi başardım ve şaşırtıcı bir gerçeği öğrendim.
Luego de verme envuelta de nuevo en el Liar Game... Logré sobrevivir a la fase 4... y descubrí algo sorprendente.
Ben havalı, olgun bir adamım sadece kabuğumdan çıkar gevezelik ederim zenci yürüyüşü yaparım, basketbol oynarım şarkı söylerim ve dans ederim ve çöpünü çıkarırım.
Soy solo un tipo frio y meloso, descascarando y hablando necedades, caminante ambulante, jugador de baloncesto, cantando y bailando y sacando tu basura.
Karım ve ben daha yeni evlendik.
Mi esposa y yo somos recién casados.
Ben üstlenirsem, üç yılda çıkarım.
Si me declaro culpable, me caerán 3 años y un día.
- Başkan karısı ben olacaktım, sen değil.
¡ Yo hubiera sido primera dama y no tú!
Ben... Ben ve karım boşandık,... bir de taşınınca, bu onlar için baya bir zor oldu.
Mi esposa y yo acabamos de divorciarnos y con lo de la mudanza es demasiado para ellos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]