English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir kahraman

Bir kahraman tradutor Espanhol

5,743 parallel translation
Bir kahraman olma yolunda ilk girişimimdi diyebiliriz.
Puedes decir que fue mi primer intento de convertirme en heroína.
- Çünkü ben mükemmel bir kahramanım.
Porque soy increíble y un héroe.
Yani sence şimdi... ben bir kahraman mıyım?
Así que lo que quieres decir es que soy un héroe.
Bir kahraman olduğumu söyle.
Di que soy un héroe.
Sen bir kahramansın. Beni kurtaran kahraman.
Eres un héroe... que me salvó.
Arkadaşım senin yöntemlerinin seni bir suçlu yaptığını söylediğinde seni savunmuştum çünkü bir kahraman olduğunu düşünüyordum.
Cuando mi amigo dijo que tus tácticas te convertían en un criminal, te defendí porque pensaba que eras un héroe.
Eğer içinde bir ışık olmasaydı oradan bir kahraman olarak, iyilik yapan biri olarak çıkmayı bırak canlı olarak bile çıkamazdın.
No habrías sobrevivido, y mucho menos habrías acabado siendo un héroe, siendo alguien que quiere hacer el bien, si no tuvieras una luz dentro de ti.
Ama annemin ölümü bana bir şey öğrettiyse o da bazen bir kahramanın sevdiği insanları kurtarmak için her şeyini feda etmesi gerektiğidir. Ben de topraklarımızı kurtarmak için ne gerekirse yapacağım.
Pero si la muerte de mamá me enseñó algo, es que a veces un héroe tiene que sacrificar todo para salvar a las personas que quiere, y haré lo que sea necesario para salvar nuestra tierra.
Aynı annem gibi bir kahraman olabilirim.
Y puedo ser una heroína, como madre.
Paul Revere gibi yerel bir kahraman olacaksın.
Serás heroína local, como Paul Revere.
O bir kahraman. Bahse varım bu adamla bir haftadan fazla çıkmayacaksın.
Te apuesto a que no vas a durar una semana con este tipo.
O bir kahraman ve ikimizin de bildiği gibi kahramanlar daima kazanır.
Ella es una heroína y ambos sabemos que... - Los héroes siempre ganan. - Los héroes siempre ganan.
O bir kahraman Eli.
Es un héroe Eli.
Pekâlâ, o çocuğun bir kahraman olmadığını düşünüyorum.
Bien, me atengo a eso... ese chico no es un héroe.
"Dr. J bir kahraman."
"La doctora J es una heroína".
- Bir kahraman gibi konuşuyorsun.
Hablas como un héroe.
Bu gece bir kahraman gibiydin.
Fuiste un héroe esta noche,
JB'nin babası, senin bir kahraman olduğunu, hapis cezasını değil onurlandırılmayı hak ettiğini söylemiş.
El padre de JB le dijo que eras una heroína... que te merecías una medalla, no ir a la cárcel.
Marvel Mystery # 1'de Canlı Meşale adında bir android olan ve alevlenebilen yepyeni bir kahraman sundu ve onu bir denizaltı sakini olan Sub-Mariner takip etti.
Marvel Mystery # 1 presentaba un nuevo héroe llamado la Antorcha Humana... un tipo que era un androide, y se prendió fuego, seguido de Sub-Mariner, un tipo que vivía bajo el agua.
Hikâye devam ettikçe Martin Goodman vatansever bir kahraman istedi.
Y como cuenta la historia, Martin Goodman quería un héroe patriótico.
- "Tek bir kahraman yerine kahraman ekibi olan bir kitap yazalım hadi."
- "En lugar de un solo héroe, hagamos una historieta con un equipo de héroes."
Tüm ekibi saf dışı bırakabilecek kadar akıllı bir kahramanın o ekipte kalmaya ihtiyacı vardır.
Cualquier héroe lo suficientemente inteligente para acabar con todo el equipo tiene que estar en él.
Bir kahraman olacağım.
Seré un héroe.
Kongre Üyesi Gostin, çalışan insanların ateşli bir savunucusuydu bu, 78. Bölge'nin kurucuları arasında onu yerel bir kahramanın yanında ulusal çapta tanınan bir kişi yapmıştı.
El congresista Gostin era el campeón y la marca de los trabajadores, convirtiéndole en una figura reconocida nacionalmente, así como en un héroe local para los constituyentes del distrito 78.
Bir kahraman ol. Salgını durdur.
Sé un héroe, termina el contagio.
- Ben de bir kahraman olabilir miyim?
¿ Creen que yo también podría ser un héroe?
Hak ettiğini alamayan, gerçek bir kahraman o.
Es un verdadero héroe... que no recibe todo el mérito que merece.
Bir kahraman hiçbir zaman ümidini kaybetmez ve...
Un héroe que sabe que aferrarse a la esperanza es la clave...
Sahnede kahraman olan herkesin içinde de bir kahraman olmalı.
No.
BoJack Horseman'dan, kendilerini hasarlı, üzgün ve şişko hayatlarından kurtarabilecek kahraman bir aygır olmasını istiyorlar.
Pero quieren que BoJack Horseman sea un semental heroico, que sea maravilloso y que pueda salvarlos de sus vidas miserables.
Yetenekli insanlarla yakala-bırak oynamaktan ziyade bir ekip kurarak içine Dünya'nın en kudretlilerini koyup, kahraman mı değiller mi bakıyoruz.
En vez de esto de atrapar y soltar a las personas con poderes, formamos un equipo, y vemos si los más poderosos de la Tierra son héroes.
Ben bir süper- - hyuh! Kahramanım!
¡ Soy un súper Héroe!
Kahraman bir Hokage olarak ölmüş olmana rağmen şimdi oğlunun önünde rezil oluyorsun!
está mostrando ante su hijo lo patético que era.
James Elliot canlı kanlı bir savaş kahramanı.
James Elliot es un verdadero héroe de guerra.
Büyük bir uyuşturucu sevkiyatına balta vuruyoruz, biz kahramanız.
Hemos interceptado un gran cargamento de droga, somos héroes.
Kalbi dakikada bin kez atabilen bir süper kahraman.
Un superhéroe cuyo corazón puede latir mil veces por minuto.
Hangi taraf için bilmiyorum ama o bir savaş kahramanı.
No sé de qué lado, pero sé que es un héroe de guerra.
Hayranlık uyandıran bir süper kahraman gibiydin.
Un héroe que deja con la boca abierta y fuera de este mundo.
- O halde Noel'i kurtarmışsınız. Bu da sizi bir Amerikan kahramanı yapar.
Entonces salvaste la Navidad, y eso te convierte en héroe.
Babamın cüzdanını çalıp sonra ona geri vermek seni kahraman yapacak sağlam bir plandı.
Oye, robar la billetera de papá y luego devolvérsela para convertirte en héroe era un plan perfecto.
Pekâlâ, Quagmire bizi havuzdaki bayanlarla tanıştırdığında ben bir milyoner, Joe bir savaş kahramanı, Cleveland da Magic Johnson.
Muy bien, Quagmire, ahora cuando nos presentes a las chicas junto a la piscina yo soy un millonario, Joe es un héroe de guerra y Cleveland es Magic Johnson.
Parlak zekâlı Stan sorunları olan bir süper kahraman gibiydi.
Stan y el flash de genialidad de de que un superhéroe tiene problemas.
Belirli bir süper kahramanın köken hikâyesi yerine bu bir ekibin köken hikâyesiydi.
En lugar de ser la historia de origen de un superhéroe en particular, fue la historia del origen de un equipo.
Herkesin süper kahraman çizgi romanları yaptığı bir dünyada bu beklenmedik büyük zenginliği Superman ateşledi.
Superman inició esta enorme fiebre del oro en la que todo el mundo editaba historietas de superhéroes.
Ve Hulk da pek geleneksel bir süper kahraman değildi.
Y el Hulk, tampoco es un superhéroe tradicional.
Başka bir süper kahraman daha yapın. "
Invéntate otro superhéroe. "
Ve sonra düşünürken duvarda bir sinek gördüm ve dedim ki " Tanrım, bir süper kahraman tıpkı bir böcek gibi duvarlara yapışsa güzel olmaz mıydı?
Y entonces, cuando estaba pensando, ví una mosca en la pared, y dije "ey, ¿ no sería algo nuevo si un superhéroe pudiera pegarse a las paredes como un insecto?"
Amerika bir süper kahraman dirilişine hazırdı.
Norteamérica estaba lista para el resurgimiento de los superhéroes.
"Kendisi kocaman, biraz da somurtkan, karşınızda cüsseli bir süper kahraman."
"he is a Hulky, kind of sulky, kind of bulky superhero."
Ayrıca harika bir perde de var.. .. böylece iki kahraman Ajax ve Aşil'den.. .. ayrı olarak mahremiyetini koruyabilirsin.
También tenemos un hermoso séparé en el que vivirá aparte de los dos héroes, Ayax Telamón
Owen Cooper'ı hayatta tutabilmek için inanılmaz bir girişime imza atarak toprak altına girmesinden sonra herkes kahraman vatandaş Walter O'Brien'ın tünelden çocuğun durumu ile ilgili bilgilerle geri gelmesini bekliyor ve dua ediyor.
Después de ir bajo tierra en un increíble intento de mantener vivo a Owen, todos están esperando, rezando, para que el heróico civil Walter O ´ Brien salga del túnel con noticias de la condición del niño.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]