English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Biraz zaman alabilir

Biraz zaman alabilir tradutor Espanhol

511 parallel translation
Umarım fotokopi makinasıyla işin yoktur, bu biraz zaman alabilir.
Espero que no tengas nada urgente. Esto tomará un minuto o tres.
Bölgeyi terk etmeden önce işleri düzene koymak için biraz zaman alabilir miyim?
¿ Puedo disponer de un poco tiempo para arreglar mis asuntos antes de que abandone el país?
Hissedeceksin, biraz zaman alabilir.
Puede que tarde un poco en hacer efecto.
- Biraz zaman alabilir. Eve gidebilirsiniz.
- ¿ Por qué no va para su casa?
Biraz zaman alabilir.
Pero le llevará tiempo.
İyileşecek. Ama biraz zaman alabilir.
Quizá lleve algo de tiempo.
Ama açıklama biraz zaman alabilir.
Bueno, debo explicarte.
Sizi uyarayım, biraz zaman alabilir.
Y debo advertirle que tardará tiempo.
Belki biraz zaman alabilir.
Puede que lleve un tiempo.
Bu biraz zaman alabilir.
Puede que me lleve algo de tiempo.
Bu vesayet işleri biraz zaman alabilir.
Este asunto de la custodia puede llevar algún tiempo.
Biraz zaman alabilir.
Sería un viaje largo.
Bu biraz zaman alabilir.
Esto va a llevar algún tiempo.
Bu biraz zaman alabilir.
Esto nos llevará algún tiempo.
Bu sersem dünyanın bunu anlaması... biraz zaman alabilir.
Al resto del estúpido mundo...
Toplantıda, biraz zaman alabilir.
- Está en conferencia, puede tardar.
Biraz zaman alabilir.
- Conocerlo les tomara largo tiempo.
Devrelerim geri döndürülemez bir şekilde Hayat, Evren ve Her şeyle ilgili evrensel sorunun yanıtını bulmak üzere çalışmaya başladı, ama programın bitmesi biraz zaman alabilir.
Mis circuitos están ahora irrevocablemente designados al cálculo de la respuesta a la pregunta definitiva sobre la vida, el Universo y todo lo demás, pero me llevará algo de tiempo procesar esa tarea.
Biraz zaman alabilir ama ben buradan çıkacağım.
Quizá lleve tiempo. Me voy a ir.
- Biraz zaman alabilir.
- Podría tomar tiempo.
Bu biraz zaman alabilir.
Puede llevarme un tiempo.
Planınızı incelemem biraz zaman alabilir ama hiç acelem yok.
Quizá tarde en estudiar vuestro plan, pero no tengo prisa.
Bu biraz zaman alabilir.
- ¿ Va a tardar mucho?
Bu biraz zaman alabilir.
Puede que dentro de mucho.
Beelki gelmeleri biraz zaman alabilir.
Puede que los emisarios tarden en llegar.
Yalnız biraz zaman alabilir.
Sólo tendrá que esperar un poco.
Çoğaltmam biraz zaman alabilir.
Tomará algo de tiempo en duplicar.
- Şey, bak, Jerry geri ödemesi biraz zaman alabilir.
- Bueno podría tardar en devolvértelo.
Bu göz damlası işe yarar ama bu biraz zaman alabilir.
Este colirio lo va a ayudar, pero lleva tiempo.
Biraz zaman alabilir.
Se toma su tiempo.
Ah, bu biraz zaman alabilir.
Esto podría tardar.
Bu biraz zaman alabilir.
Tomará un rato.
Oturalım... Biraz zaman alabilir.
Sentémonos, puede ser largo.
Biraz zaman alabilir.
Podría tomarnos un poco de tiempo.
- Biraz zaman alabilir.
- Puede que tarde algún tiempo.
Dayanıklılık ve uyum biraz zaman alabilir... ama bir saat içinde yürüyebilirsin.
La resistencia y la coordinación pueden tardar un poco pero deberías poder caminar en menos de una hora.
Bunu anlatması biraz zaman alabilir.
Nos llevará tiempo explicarlo.
Mürettebatın bizi birlikte görmesi fikrine alışmam biraz zaman alabilir.
Me costará algún tiempo acostumbrarme a la idea de que alguien nos pueda ver juntos.
Bir alt polimer taraması yapabilirim ama biraz zaman alabilir.
Podría ejecutar un escáner subpolímero, pero llevará tiempo.
Buna alışmak biraz zaman alabilir.
Les costará acostumbrarse.
Onu çözmek biraz zaman alabilir. Ama çözülünce çok eğleneceğiz.
Llevará un tiempo domarla... pero nos divertiremos mucho haciéndolo.
Bu defa dönüşüm biraz uzun zaman alabilir.
Una vez que esté en Corea, voy a tener que permanecer allí durante un tiempo.
Bu biraz zamanını alabilir, fakat bol zamanın olacak.
Quizás tardes un poco pero tendrás tiempo de sobra.
Biraz zamanını alabilir.
Le llevará tiempo.
Biraz zamanını alabilir miyim?
¿ Puedo hablar contigo un momento?
Biraz zamanınızı alabilir miyim?
¿ Puedo robarle un minuto? .
Bu biraz zaman da alabilir.
O podría tomar un tiempo.
Biraz zamanımı alabilir, fakat elimden geleni yaparım.
Bueno, puede tomar bastante tiempo, pero haré lo que pueda
Biraz zamanınızı alabilir miyim?
¿ Podría tener un momento con usted?
Biraz el birliği alabilir miyim? Gösteri zamanı.
¿ Podrían cooperar conmigo?
Biraz zamanınızı alabilir miyiz?
¿ Nos daría un momento?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]