Bu gerçek değil tradutor Espanhol
2,275 parallel translation
Bu gerçek değil.
No es real.
Susan, bu gerçek değil.
Susan, esto no es real.
- Bu gerçek değil, değil mi?
- Eso no es real, ¿ verdad?
Bu gerçek değil.
Esto no es real.
Bu gerçek değil.
Esto no está bien.
Bu gerçek değil.
Eso no es real.
Bu gerçek değil.
Eso no puede ser verdad.
- Bu gerçek değil, Grogan.
- No es real.
Bu gerçek değil!
No es real.
Gerçek bir lanet değil bu.
No es una maldición.
Antik Astronot Teorisyenlerine göre gerçek şu ki insanoğlunun ; at sırtından ve hayvancılıktan aya 100 yıldan kısa zamanda gitmesi, bu düşünceyi mümkün değil muhtemel kılmaktadır.
Para los teóricos de los antiguos astronautas, el hecho de que la humanidad haya pasado del caballo y la carroza a la Luna en menos de 100 años hace tal noción no sólo posible, sino que completamente probable.
Sanırım dolduracağım. Bu işi daha gerçek kılar, değil mi?
Creo que la cargaré... para que sea mas real, ¿ Cierto?
Bu bir eğitim tüfeği değil, gerçek silah!
Esta no es un arma de prácticas. Es un arma de combate!
Bu gerçek müzik, şehre yayınlanan şirket saçmalığı değil!
¡ Hey! Esta es la verdadera música No una maldita corporación que vive en la ciudad.
Evet ama bu gerçek dünya. Eğitim değil.
Sí, pero estamos en el mundo real, no en entrenamiento.
Ama cidden gerçek bu değil mi?
¿ Pero es de verdad? ¿ Realmente es de verdad?
- Evet, gerçek sen bu değil.
- No, no lo eres.
Bu kelimeler, bir kadına uygun değil ve gerçek dışı.
Esas palabras no son femeninas ni verdaderas.
Bıktım artık bu romantizminizden. Sizin derdiniz gerçek değil onur başka herkes gibi.
Usted no se preocupa por la verdad, sino por el honor, como todo el mundo.
Bu gerçek bir hikâye değil mi?
¿ No es esa la verdadera historia?
Hayır, değil. Bu sadece bir gerçek.
No, no lo hago, es simplemente un hecho.
.. bu kesinlikle kutlama değil gerçek kalple yemek yapıyorum
No se trata de escoger lo que se va a servir Si no se trata de cocinar comida de verdad con el corazón
Bu gerçek, laf değil.
Es un hecho, no una frase.
Kişiye göre değişen bir durum değil bu, gerçek.
No es un caso de si estoy o no de acuerdo. Es un hecho.
Bu, bunun oldukça sıra dışı bir global bakış açısı olduğu kadar gerçek bir masumiyet değil.
Aunque no es inocencia, también es una perspectiva global extraordinaria.
Bu yalan değil.Gerçek.
No fue un viaje. Era real.
Demek istediğim bu gerçek bir gün değil.
Solo digo que no es una festividad real.
Bencillik değil bu, gerçek.
No es egoísta. Es la verdad.
Bu "Yada yada" efsanesini bilmiyorum ama geri kalanların kanıta ihtiyacı yok çünkü böyle şeyler gerçek değil.
No conozco el mito "y así" pero no es necesario desacreditar al resto, porque no existen.
Bu polisler gerçek değil.
No es la policía de verdad.
Motosikletinin olup olması onlar için bu kadar önemliyse, o zaman onlar senin gerçek dostun değil.
Bueno, si les preocupa tanto que tengas una minimoto entonces no son realmente tus amigos.
Ama bu gerçek mutluluk değil.
Pero no es una felicidad real.
Bu gerçek bir buluşma değil, sadece alışveriş merkezine gideceğiz.
No es una cita. Sólo iremos al centro comercial.
Bu gerçek bir buluşma değil.
No es una cita.
Durun, bu gerçek bir Bender değil ki.
Espera, este no es un Bender real.
Bu para gerçek bile değil.
Esto ni siquiera es real.
Orası gerçek bir üniversite değil, bu arada, kanka.
- No existe esa universidad.
- Gerçek değil bu.
- Esto es una pesadilla.
İşte bu sahiplik fiili, gizemi bertaraf eder ve bir ilişkinin bitişini belirtir, başlangıcını değil. Çünkü gerçek bilge ( lik ), aşka sahip olmaya çalışmaz onu kontrol etmeye de çalışmaz fakat el pençe divan durur ve der ki seni seviyorum.
Ese acto de posesión elimina el misterio y marca el final de una relación, no el principio, porque la verdadera sabiduría no trata de poseer al amor, no trata de controlarlo sino que simplemente se encuentra en el temor y dice :
Gerçek bir ordu bile değil bu.
No son ni siquiera un ejército de verdad.
Size anlatmaya çalışıyorum, bu fotoğraflar gerçek değil.
Se lo estoy diciendo, esas fotos no son reales.
Yani bu gerçek bir konuşma değil miydi?
¿ Así que esto no era... una conversación real?
Bu gerçek altın değil.
¡ No es de oro de verdad!
Bu gerçek altın değil.
No es oro real.
Gerçek bir randevu değil bu.
No es una cita de verdad.
- Gerçek bu değil.
Esa no es la verdad.
Gerçek değil bu, V etkisi.
No es real. Es la V. Se te pasará.
Gerçek bu değil.
Esto no es la realidad.
Memur beyler, bu silah Beth'in değil, gerçek bu.
Detectives, sé de buena mano que esa pistola no pertenece a Beth.
Hayır, bu gerçek bir grev değil.
No, no, no. No es una huelga de verdad.
Ona Paul Smith diyorum ama aslında gerçek adı bu değil. Adını hatırlayamıyorum ama kullandığı tıraş sonrası losyon Paul Smith'ti.
Lo llamaba Paul Smith pero no era su nombre real porque no recordaba su nombre pero esa era la loción que usaba.
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerçek 258
bu gerçekten iyi 18
bu gerçekten gerekli mi 32
bu gerçekten önemli 17
bu gerçekten harika 82
bu gerçek mi 81
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerçek 258
bu gerçekten iyi 18
bu gerçekten gerekli mi 32
bu gerçekten önemli 17
bu gerçekten harika 82
bu gerçekten 52
gerçek değil 74
gerçek değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
gerçek değil 74
gerçek değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154