Bu mükemmel tradutor Espanhol
4,909 parallel translation
Bu mükemmel oldu.
Eso es perfecto.
Haydi ama Teddy, bu mükemmel bir fırsat.
Venga Teddy, es una gran oportunidad.
Bu mükemmel küçük yer - Bu şirin küçük ana cadde var olduğunu, herkes birbirini tanır.
Es un lugar pequeño y perfecto, tiene una pintoresca calle principal y todos se conocen.
Bu mükemmel bir fırsat. Aynı zamanda çok iyi de bir kılıf.
Son la oportunidad y la tapadera perfectas.
Böyle biri bu mükemmel suçu işlemiş.
Alguien así, sí que cometió el crimen perfecto.
Bart'ın bu mükemmel konserin biletlerini alması pek hayra alamet değil.
Debe ser bastante malo lo que está haciendo Bart para que me consiguiera entradas para esta estupenda sesión de jazz.
Bu mükemmel dünyada, barajlar betondan yapıldı ve yollar ziftle kapandı.
En este mundo perfecto los diques son de hormigón y cubiertos de alquitrán.
Bu mükemmel insan tüm dünyanın günahlarını kederini ve acısını çeken mükemmel bir insan.
esta persona perfecta. La única persona perfecta que ha existido... A punto de sufrir por todo el dolor... la angustia y los pecados del mundo entero.
Bu mükemmel değil de ne?
¿ No es eso hermoso?
- Bu mükemmel bir hikaye.
Es una historia increíble.
- Bu mükemmel.
- Perfecto.
Bu duvarı yıkın. Bu mükemmel.
Derribad este muro.
O halde bu mükemmel bir dava.
Entonces este es el caso perfecto.
Dedektifin sicil kaydı istatistiksel bir sorun oluşturuyor. Dedektifin bu mükemmel siciline bakarak bunun bir polis işi değil de uydurma olduğunu düşünüyorum.
Bien, el detective tiene un servicio record que desafía la razón estadística y estoy explorando la posibilidad de que el sorprendente record del detective este basado no en el trabajo policial, si no en la fabricación.
Bu mükemmel.
Eso es genial.
Bu mükemmel fırsatı böyle boşa harcamana yazık.
Es una vergüenza que estés dilapidando esta oportunidad.
Evet! Evet! Bu mükemmel olur.
Eso suena increíble.
- Bu mükemmel canım.
- Es maravilloso querida.
- Bu mükemmel!
- ¡ Eso es genial!
Bu mükemmel.
Es perfecto.
Bu- - Bu mükemmel bir şey.
Esto es... es gigante.
Milyonda bir rastlanan bir doğumla dünyaya gelen bu dört mükemmel bebeğin ameliyatının, iş arkadaşım ve sevgili dostum Dr. William Masters tarafından yapılması bebeklerin annesi ve hastanemiz için büyük bir şanstır.
Fue una gran fortuna para su madre y para este hospital que tuviéramos a un cirujano único en su clase a mano para traer a cuatro bebés perfectos al mundo, mi colega y querido amigo el Dr. William Masters.
Bir dakika, mükemmel bu.
Espera, esto es perfecto.
- Mükemmel bir fikir bu!
Eso suena genial.
Bakınca hiçbir şey gibi görünebilir ama bu iş için mükemmel bir yer.
Bueno, es una mierda a la vista, pero es perfecta para esto.
# Bu yüzden hepiniz için # # orman mükemmel #
♪ Por eso el bosque es perfecto ♪ ♪ Para todos ustedes ♪
Sana belediyedeki anılarınla dolu yaklaşık dört mükemmel sayfalık bu albümü yaptım.
Así que he hecho este libro de recortes de casi cuatro páginas repleto de recuerdos de tu tiempo dedicado al gobierno.
" Bu masallar çok mükemmel.
"Estos relatos son..." "Bastante impresionantes."
Mükemmel bir haber bu!
¡ Estás son las mejores noticias!
İçişleri, onun iddialarını çürütmek için yeterli delil bulamadı. Bu durumdan kurtulmak için ellerini çabuk tutuyorlar. Mükemmel!
La DAI no tenía la confianza necesaria para refutar su afirmación, así que quisieron moverse rápidamente para hacer que esto termine.
Ben sadece bu iş için mükemmel kızı tanıyordum.
Yo sólo sabía la chica perfecta para el trabajo.
- Ve bu harika ve mükemmel bir şeydir...
- Y es increíble, y es maravilloso..
Tanrım, mükemmel bir çocuk bu.
- Dios mío, es perfecta.
Bu nişan partisinin onun için mükemmel olmasını istiyorum.
Quiero que esta fiesta de compromiso sea perfecta para ella.
Evin annesi olmadığımı biliyorum. Ama bir anneyim ve hemşireyim. Bu bence aile için mükemmel bir reçete.
Mira, sé que no soy una matriarca, pero soy una madre y una enfermera, y pienso que es la prescripción perfecta para esta familia.
Bu an için mükemmel bir şarkı.
Es la canción perfecta para este momento.
Hadi ama Britton'un profiline bu kadar mükemmel uyması seni düşündürmüyor mu?
¿ No te parece un poco conveniente que coincide con el perfil de Britton tan perfectamente?
Bu inanılmaz, ve mükemmel.
Es maravilloso y perfecto.
Peki, bu seyahat mükemmel ama ben Pawnee'yi özledim.
Bueno, este viaje es increíble, pero añoro a Pawnee, ¿ sabes?
O kadar hızlı değil. Benim bu gibi zamanlarda kullanmak için mükemmel bir planım var :
Tengo un ataque secreto perfecto para cada ocasión :
Ve bu veda pikniği mükemmel.
Pero, este picnic de despedida ha sido perfecto.
Aslına bakarsan bu nerdeyse mükemmel bir fikir.
En realidad, esa es una idea casi brillante.
Senin beni yakalamış olman beni bu iş için mükemmel adam yapar.
El hecho de que me capturases me hace el hombre perfecto para este trabajo.
Ne diyorsun sen April? Bu Toby için mükemmel bir hediye.
Es el regalo perfecto para Toby.
Bu da mükemmel olur.
Pero esto es perfecto.
Ve hissedarlar bu hafta sonu şehirdeler, ve yeni şarkılarından birini söyleyerek, bu işi bağlamak için mükemmel bir zaman.
Y los accionistas están este fin de semana en la ciudad, así que es el momento perfecto para preparar todo esto cantando una de tus nuevas canciones.
Gördüğün gibi, bu ilişki mükemmel bir şekilde işliyor.
¿ Ves? Esta relación está funcionando de maravilla.
Tüm mükemmel anılar için minnettarım, bu yüzden O'nun anısına bu muhteşem kuruluşun ailemin devamlı desteğiyle varlığını sürdüceğini vaat ediyorum.
Estoy agradecido por todos esos maravillosos recuerdos y en su honor mantengo el compromiso del apoyo continuado de mi familia a esta magnífica institución.
Bu yüzden mükemmel ya.
Por eso es perfecto.
Amirim, tüm saygımla söylüyorum ki şehirdeki bu yangınları eski bir adamınız çıkarıyorsa liderlik yetenekleriniz o kadar da mükemmel değil demektir.
Jefe, con todo respeto, si uno de sus antiguos hombres está provocando incendios por toda la ciudad, no proyecta exactamente su capacidad de liderazgo en la mejor de las maneras.
Şehirdeki bu yangınları eski bir adamınız çıkarıyorsa liderlik yetenekleriniz o kadar da mükemmel değil demektir.
Si uno de sus ex hombres ahora está provocando incendios eso no deja precisamente bien parado su liderazgo.
mükemmel 2580
mükemmelsin 34
mükemmeldi 105
mükemmel oldu 24
mükemmel değil mi 24
mükemmel biri 27
mükemmel zamanlama 23
mükemmel mi 16
mükemmel görünüyorsun 17
mükemmel olacak 17
mükemmelsin 34
mükemmeldi 105
mükemmel oldu 24
mükemmel değil mi 24
mükemmel biri 27
mükemmel zamanlama 23
mükemmel mi 16
mükemmel görünüyorsun 17
mükemmel olacak 17
mükemmel olur 20
mükemmel olmuş 19
mükemmeldin 20
mükemmel bir fikir 45
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
mükemmel olmuş 19
mükemmeldin 20
mükemmel bir fikir 45
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu müthiş bir şey 23
bu muhteşem 145
bu mümkün 171
bu muydu 42
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17
bu müthiş 75
bu muhteşem 145
bu mümkün 171
bu muydu 42
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17
bu müthiş 75